TÜRKİYE
O ilçe insanlıkta İngiltere'yi bile solladı..
ANKARA
İngiltere'nin 20 bin sığınmacıyı beş yıl içerisinde ülkesine kabul edeceği açıklanırken, Ankara'nın sadece Altındağ ilçesi 30 bin Suriyeliyi barındıyor.
Esenboğa Havalimanı yolundaki Altındağ ilçesine bağlı Barajlar Mahallesi'nin sokakları, yoğun nüfus sebebiyle savaş öncesi Suriye'deki bir şehre benziyor.
"Yok kendi vatanımdan bir farkı"
Altındağ ilçesindeki Sıdıka Kınacı İlkokulu'nda eğitim alan Suriyeli yetişkin ve çocuklar, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
12 yaşındaki Rashe Almaes, Baraj Mahallesi'nde yaşadığını, babasının mobilyacılık yaptığını anlattı.Suriyeli Aylan bebeğin Bodrum sahilindeki fotoğrafını gördüğünde hissettiği duygularını, "Ben çok kızdım. Ben de Aylan'ın yerinde olabilirdim" sözleriyle ifade eden Almaes, Türkiye'de bulunmaktan çok mutlu olduğunu, ancak savaş biterse vatanına dönmek istediğini söyledi.
Aynı okulda meslek ve Türkçe kurslarına katılan Rada Derviş, 9 yaşındaki kızıyla Türkiye'ye geldiğini söyledi. Daha sonra bir Türk'le yaşamını birleştiren Derviş, bu evliliğinden bebeğini kucağına almayı dört gözle bekliyor. Türkiye'nin artık kendi vatanı olduğunu dile getiren Derviş, "Yok kendi vatanımdan bir farkı. Aynı bizim memleket, aynı bizim evler" değerlendirmesini yaptı.
Derviş'in kızı Yasemin, Aylan'ın görüntülerini izlediğinde büyük üzüntü duyduğunu dile getirdi.
10 yaşındaki Ahmet Muhibbittin de 6 kardeşi, annesi ve babasıyla 1,5 yıl önce Ankara'ya geldiklerini anlattı. Muhibbittin, günlerini top oynayarak ve okula giderek geçirdiğini söyledi.
Bazı ülkelere gitmeye çalışan Suriyeli çocukları gördüğünde ne hissettiği sorulan Muhibbittin, üzüntülü bir şekilde "Kalbim kırılıyor" yanıtını verirken, Aylan bebeğin hayatını kaybetmesiyle ilgili de "Onun acı çektiğini hissettim" dedi.
Muhittin bundan sonra isteği şeyin de "vatanına dönmek" olduğunu sözlerine ekledi.
Jetlerden korkuyorlar
Sıdıka Kınacı İlkokulu'nda açılan oyun sınıfının öğretmenlerinden Gülseren Güvenç, Suriyeli çocuklarla öncelikle dil sorununun giderilmesi için çalıştıklarını anlattı.
Suriyeli çocukların bu sınıflara başladıklarında çok ürkek davrandıklarını dile getiren Güvenç, şunları söyledi:
"Biraz yaklaştığımızda bile ellerini başlarının arasına alarak bekleyen çocuklarımız vardı. Özellikle bu duyguyu 30 Ağustos'tan önce Türk jetlerinin geçişi sırasında yaşadık. Çocuklar, jetler geçerken dolapların, masaların arkasına saklanarak çığlık çığlığa 'Bomba' diye bağırıyorlardı. Biz jetlerin Zafer Bayramı nedeniyle uçtuğunu kendilerine anlatmaya çalıştık."
"Kolu bacağı olmayan insanlar, resim dersinin konusuydu"
Çocukların ilk resim dersi etkinliklerinde kolu bacağı olmayan insanlar çizdiğini aktaran Güvenç, "Neden böyle çizdin?" diye sorduğumuzda hep 'Bomba' yanıtını alıyorduk. Türkiye'ye 3 yıl önce gelen çocuklar da var. Ama onlar bile hala savaşın etkisini üzerilerinden atamamış" değerlendirmesinde bulundu.
Güvenç, Suriyeli çocukları savaşın etkilerinden uzaklaştırmak için oyun sınıfında yaptıkları etkinliklerin çok güzel sonuçlar verdiğini vurgulayarak, "Çünkü daha önce yanımıza bile gelemeyen çocuklar, 'Öğretmenim' diyerek sarılmaya başladı" ifadesini kullandı.
Kameralara yalnızca bebeklerini gösterebildiler
Sıdıka Kınacı İlkokulu'na Türkçe ve meslek kursu sertifika töreni için gelen kadınlar, objektifleri gördüklerinde ülkelerindeki rejim nedeniyle görüntülenme korkularını gizleyemedi. Suriyeli kadınlar, AA kameralarının çekimi sırasında yalnızca Türkiye'de doğan ve kucaklarında taşıdıkları bebeklerinin görüntülenmesine izin verdi.
"30 bin sığınmacı sorunsuz yaşıyor"
Altındağ İlçe Milli Eğitim Müdürü Şefika Biçer, Suriye'de şu anda bile insanların öldürüldüğünü, dünyanın bunu kabul etmesi gerektiğini belirtti. Biçer, "Türkiye nasıl 2 milyondan fazla Suriyeliyi kabul ettiyse, diğer ülkeler de kabul etmek durumunda. Bizim sahillerimize vuran o çocuk, aslında insanlığın öldüğü gündü. O çocuk bizim çocuğumuz da, bir İngiliz vatandaşının çocuğu da olabilirdi" sözlerine yer verdi.
Biçer, 30 bin Suriyeli sığınmacının sıkıntı yaşamadan Altındağ'da barındığını söyledi.