Pentagon, Musul Operasyonu'na ilişkin 'topyekün başlamadı' açıklaması yaptı.

AA'nın haberine göre Pentagon yetkilisi, Musul'un örgütün elinden alınmasına yönelik askeri operasyonun başlayıp başlamadığına ilişkin soruya “Topyekün saldırı henüz başlamadı” cevabı verdi.

Yetkili, operasyonun kısmen de olsa başlayıp başlamadığını ise “Bunu size teyit edemem” şeklinde yanıtladı. Öte yandan sosyal paylaşım platformlarında Musul operasyonunun başladığına dair birçok bilgi yer alıyordu. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) da söz konusu bilgilerin doğru olmadığını kaydetti.

CENTCOM'un yazılı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Musul operasyonuna ilişkin olduğu iddia edilen bir planın Twitter'da paylaşıldığını biliyoruz. İnternette ve sosyal medyada pek çok yanlış haberler var. Pek çok insan, Musul'un özgürleştirilmesinin nasıl ve ne zaman başlayacağını bildiğini sanıyor. Musul'un özgürleştirilmesi, Irak ordusunun bir planıdır ve Irak hükümetinin DEAŞ'ı kesin olarak yenmek için seçtiği bir zamanda başlayacak.”

Dabık köyü DAEŞ'den alındı

TSK tarafından desteklenen Özgür Suriye Ordusu, Suriye'de Dabık köyü ve Soran beldesini IŞİD'den aldı. Askeri kaynaklar Dabık civarında kontrolün sağlandığını, temizlik faaliyetlerine başlanıldığını belirtti.

Suriye'nin kuzeyinde IŞİD için sembolik öneme sahip Dabık köyü muhalifler tarafından ele geçirildi.

AA'nın Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) komutanlarından edindiği bilgiye göre, ülkenin kuzeyindeki Halep ilinin Soran beldesi ve Dabık köyü, IŞİD militanlarından temizlendi.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında desteklediği ÖSO güçleri, Azez-Cerablus hattında bugün ele geçirilen yeni bölgelerde IŞİD'in yoğun biçimde kullandığı bomba düzeneklerini etkisiz hale getirmeye çalışıyor.

ASKERİ KAYNAKLAR: TEMİZLİK FAALİYETİ BAŞLADI

Askeri kaynaklar Dabık civarında kontrolün sağlandığını, temizlik faaliyetlerine başlanıldığını belirtti. 

Askeri kaynaklar şunları kaydetti: "Dabık civarında kontrol sağlandı, içeriye giriş başladı ve temizlik faaliyetlerine de başlanıldı. IŞİD unsurları büyük ölçüde bölgeyi terk etmiş gözüküyor. Kontrol sağlanmış durumda. Tam kontrol için TSK desteğindeki ÖSO'nun içerde tuzaklanmış olan oldukça çok sayıdaki mayın ve EYP'leri temizlemesi ve DABIK'ın Kuzey batısında cep içinde kalan ve IŞİD'in elinde olan 4 yerleşim yerini de kontrol etmesi gerekiyor. ''

IŞİD'in bir yayın organına adını veren Dabık, örgüt için sembolik öneme sahip. Örgüt, Dabık'ta "Müslüman olmadığına inandığı güçler"le yapacağı savaşla "kıyamet"in başlayacağına inanıyor.

Öte yandan örgüt, internette yayınladığı bir dergisinde önceki gün, elebaşı Ebubekir Bağdadi'nin, "Beklediğimiz Büyük Dabık Savaşı bu değil" şeklindeki ifadelerine yer vermişti.

TSK 6 HEDEFİ İMHA ETMİŞTİ

Hava Kuvvetleri Komutanlığınca, Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında Suriye'nin kuzeyindeki Arşak ve Dabık'a yapılan harekatla IŞİD'e ait 2 savunma mevzisi, 3 komuta kontrol mevzisi ve bir verici anten imha edildi. Koalisyon güçlerinin aynı bölgeye yaptığı hava harekatlarında ise 7 IŞİD mensubu etkisiz hale getirildi.

Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından, başta IŞİD olmak üzere terör örgütlerinin yarattığı tehdidi bertaraf ederek hudut güvenliğini artırmak ve koalisyon güçlerine destek vermek amacıyla başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı devam ediyor.

Harekatın 54. gününde muhalif unsurlardan oluşan özel görev kuvvet grubu, karadan ve havadan sağlanan yoğun ateş desteğiyle Mare doğusundaki Ghaytun ve Geylaniye mahallerinde kontrolü sağladı. Arşak'ta kontrolün sağlanmasına yönelik harekat sürüyor.

Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında dün yaşanan çatışmalarda çok sayıda IŞİD üyesi etkisiz hale getirildi, Özgür Suriye Ordusu'na bağlı unsurlardan 9 kişi şehit oldu, 28 kişi yaralandı. Muhaliflerin ileri harekatına destek kapsamında IŞİD'e ait 84 hedef ateş altına alındı.

Hava Kuvvetleri Komutanlığınca düzenlenen harekatla Arşak ve Dabık'ta bulunan 6 hedefe 6 bomba atıldı, IŞİD'e ait 2 savunma mevzisi, 3 komuta kontrol mevzisi ve bir verici anten imha edildi.

Koalisyon güçleri ise Arşak ve Dabık'ta tespit edilen IŞİD'e ait hedeflere 8 hava harekatı düzenlendi. Harekatlarda 7 militan etkisiz hale getirildi, 2 savunma mevzisi imha edildi.

Muhaliflere destek sağlayan patlayıcı madde tespit ve imha timleri tarafından dün bir mayın ve 24 el yapımı patlayıcı imha edildi. Harekatın başlangıcından bugüne toplam 29 mayın ve bin 180 patlayıcı etkisiz hale getirildi.

Muhalif unsurlarca, harekatın başlangıcından bu yana yaklaşık bin 130 kilometrekare alanda kontrol sağlandı.

'İran usulü Musul savaşı'

Londra merkezli El Kuds El Arabi gazetesi yazarı Eymen Halid, yakında başlaması beklenen Musul operasyonunu değerlendirdi.

Diriliş Postası'ndan Fethi Güngör'ün Türkçe'ye çevirdiği yazıda Eymen, İran'ın Musul savaşından beklentisinin, Şiiler ile Sünni Araplar arasında çatışmaların çıkması olduğunu iddia etti.

İşte Eymen'in o yazısı:

Irak'taki ‘İran problemi'nin temelinde, Iraklı Şiilerin büyük kısmının İran Şii mercilerine tâbi olmaması yatmaktadır. Nitekim onlar İranlıları kendi topraklarında görmek istemiyorlar. Çünkü İran iki taraf arasına kin tohumları ekiyor. Bundan amacı ise Şiileri kaygılandırıp İran'ın himayesine sığınmalarını sağlamak. Bu planın büyük oranda başarılı olduğu da görülüyor! Zira, Iraklı Şiilerden büyük bir kitleyi kendi menfaatlerini gerçekleştirmek için kalkan ve asker olarak kullanabilmektedir. Bu mesele uzun izahlara muhtaç bir konu...

Musul savaşından İran'ın beklentisi, Şii topluluk ile Sünni Arap kardeşleri arasında çatışmaların çıkmasıdır! İran, Şiilerin gerek Peşmerge ile, gerek Türkmenlerle, gerekse diğer gruplarla çatışmasını istiyor. Böylece işin sonunda Şii grupların diğer tüm grupları kendisine karşı tehdit görerek Irak'ın güneyine ve ortasına çekilmesini sağlamak istiyorlar. Bu geri çekilme sayesinde, Ortaçağlarda Menazire (Hîre, Lahmîler) devletinde olduğu gibi İran'ın batı hududunu koruyan bir şerit oluşturmayı hedefliyorlar. İran'ın bölgede büyük bir hırsla ulaşmaya çalıştığı nihai hedefi budur.

Bilindiği üzere İran Projesi, Arap, Türkmen ve diğer topluluklardan bir milyon insanın bölgeden göçürülmesini hedeflemektedir. Bu amaca matuf olarak Felluce kentinde yaşanan operasyonların benzerleri başka kentlerde de görülmektedir. Bu gibi (etnik, mezhebi vb.) grup temelli olaylar üzerinden demografik yapıyı değiştirmek istiyorlar. Bunlar bilinmektedir, ancak operasyonların bilinmeyen bir sebebi daha var:

Irak'ta insanları göçe zorlama operasyonlarının görünmeyen sebebi Devlet Örgütü'nü (DAİŞ) kurtarmaktır, ondan kurtulmak değil! Nitekim, Irak'ın birçok vilayetinde icra edilen eski savaşlarda çok ağır ihlaller ve zulümler yaşandı. Bu ihlaller bitmiş de değildir. Zira, son derece kötü şartlar altında kamplarda yaşamaya çalışan yerli ve köklü Sünni ailelere aşağılamanın her çeşidi reva görülmektedir! Evlerine geri dönmeleri ve yeniden istikrarlı bir hayata başlamaları da engellenmektedir. Bu kurgu, yüzlerce genci; yollarının kapalı, önlerinin karanlık olduğu hususunda ikna ederek, ailelerinin intikamını alma hırsıyla Devlet Örgütü'ne katılmaya mecbur etmektedir.

İran usulü Musul savaşı, aynı zamanda yüksek sayıda mülteci üretmek suretiyle Türkiye ve Avrupa üzerinde baskı kurma operasyonudur. Öbür taraftan “Musul'u kurtarma operasyonu” adı altında Irak'ın geniş bir bölümü etnik temizlik operasyonlarına şahit olacaktır! Bu da şu anlama geliyor: İran Suriye'de yaşanan olayların Irak'ta yeniden yaşanmasını istiyor!

Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: İran'ın DAİŞ'ten kurtulmak istediğini zannedenler büyük bir yanılgı içindedir. Zira, İran'ın Irak Şiilerine Ortaçağlarda Menazire devletinin üstlendiği işlevi yükleyebilmesi için uyguladığı stratejide Devlet Örgütü'nü araç olarak kullanmak, kurgunun ana gündem maddesini oluşturmaktadır.

Musul savaşı İran'ın kurguladığı stratejiye uygun şekilde gelişecek olursa, bu savaşta en büyük zafer DAİŞ'in olacaktır. Evet, Devlet Örgütü Musul'dan çekilecektir. Ama, toprak kaybı DAİŞ'in umurunda bile değildir. Çünkü, bu kayıp karşılığında yüzlerce, hattâ binlerce yetim genci saflarına katmış olacaktır. Kameralar onların nasıl cephelerde savaştırıldığını gösterecek, DAİŞ onları kendi yöntemleriyle eğitecek, yarın bir gün onların pervasızca insanları öldüren intihar bombacısı ölüm mangalarına dönüşmesi için elinden geleni yapacaktır!