GÜNCEL
"Medeniyetimizin kurucu harcı aşktır"
-
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tarih boyunca bu millet içeriden ve dışarıdan birçok düşmanla mücadele etti. İşte bizleri bugünlere, birlik ve beraberlik aşkı getirdi" dedi.
İSTANBUL
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tarih boyunca milletin içeriden ve dışarıdan birçok düşmanla mücadele ettiğini belirterek, "Sayısız harpten, sayısız çatışmalardan hamdolsun yıkılmadan çıkmayı başardı. İşte bizleri bugünlere, bu gönül erlerinin ektiği sevgi tohumları, birlik ve beraberlik aşkı getirdi" dedi.
Erdoğan, Sinan Erdem Spor Salonu'nda düzenlenen Şeb-i Arus İstanbul 2014 programında yaptığı konuşmada, vuslatının 741'inci senesinde Mevlana'yı rahmetle yad ettiğini söyledi.
Mevlana'nın 7 asır önce Anadolu topraklarına gelerek gönülleri buluşturduğunu, kalpleri sevgi ve şefkat hamuruyla yoğurduğunu, ilim ve öğütleriyle birliği, beraberliği, kardeşliği yeşerttiğini ifade eden Erdoğan, etkinliği düzenleyenlere, sanatçılara ve Mevlana dostlarına teşekkür etti.
Erdoğan, Mevlana'nın ilim, irfan ve hikmetle yoğurduğu Mesnevi'siyle millet olma şuurunu yerleştirdiğini, bu topraklardaki kardeşlik, sevgi ve şefkatin kurulmasında, bu medeniyetin inşa edilmesinde, bugünlere gelmesinde hiç kuşkusuz Mevlana'nın eserlerinin büyük payı olduğunu kaydetti.
"Yunus Emrelerin, İbni Arabilerin, Hacı Bayram Velilerin, Mevlanaların açtığı yolda 'önce insan, önce millet' diyebilmeyi başarmış, kardeşliği, sevgiyi, barışı, her türlü maddi değerin üzerine çıkarabilmiş milletiz" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Mevlana'nın hikmetli sözleri ve irfanla yoğrulmuş öğütleri, fitneyi, fesadı ve hasedi silip atmış, büyük bir kardeşlik iklimini kurmuştur. Bu medeniyette ikilik olmaz. Yalnız birlik vardır. Bu medeniyette aşk vardır, dostluk vardır, muhabbet vardır. Bu medeniyet kulun değil, Hakk'ın, hakikatin üstün tutulduğu bir medeniyettir. Bizler bugünlere faninin veya fanilerin değil bakinin, baki olanın peşinde koştuğumuz, geçici olanı değil, ebedi olanı aradığımız için, iyi niyetimiz, halisane çabamız sayesinde hamdolsun bu günlere gelebildik. Tarih boyunca bu millet içeriden ve dışarıdan birçok düşmanla mücadele etti. Sayısız harpten, sayısız çatışmalardan hamdolsun yıkılmadan çıkmayı başardı. İşte bizleri bugünlere, bu gönül erlerinin ektiği sevgi tohumları, birlik ve beraberlik aşkı getirdi. Köklerimiz sağlam, temellerimiz kavi, ruhlarımız pek. Bizler bu toraklara payandayla değil, köklerimizle bağlıyız. Bizim sevdamız, bizim aşkımız, bizim kavgamız bu milletin, bu toprakların selametini garanti altına almak, ecdadımızın emanetini sağ salim gelecek nesillere teslim etmektir. Çünkü biz kökü mazide olan atiyiz. Evet dertliyiz. Hem de çok dertliyiz. Derdimizi de hamdolsun seviyoruz."
Mevlana'nın sözlerinden "Derdimi seviyorum, biliyorum ki derdimi veren de beni seviyor. Seven, sevdiğinin nazını çekiyor. Sevilen çekmesin de neylesin" şeklinde alıntı yapan Erdoğan, Mevlana'nın öğretisi, o büyük eseri Mesnevi'nin aşk üzerine kurulduğunu anlattı.
"Bizim medeniyetimizin kurucu harcı, çimentosu aşktır"
Aşkla yapılmayan hiçbir işin bereketi bulunmadığını, aşksız yapılan hiçbir işin uzun ömürlü olmayacağını ifade eden Erdoğan, aşkın biz söz değil, hal olduğunu söyledi.
Dünyanın aşk üzerine yaratıldığını belirten Erdoğan, "Aşk kişinin sevdiğinde yok olmasıdır. Bizim medeniyetimizin kurucu harcı, çimentosu aşktır. Peygamberimiz, bir aşk peygamberidir. Biz, aşkın ümmetiyiz, hasret, vuslat, ümit, sevinç, keder, hepsi bu aşkla varolunmuştur" dedi.
Erdoğan, neyden çıkan sesin neyzenin nefesinden değil, neyzenin içindeki aşktan, coşkudan, özlemden, hasretten ve kavuşmanın, vuslatın beklentisinden geldiğini söyledi. Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bizler bu aşkın, bu sevdanın yardan ve serden geçmenin derdindeyiz. Bir derdimiz, bir özlemimiz, bir kavgamız var. Bu derdi bu aşktan alıyoruz, cananımızdan alıyoruz, özümüzden, Yaradanımızdan alıyoruz. İnanın derdimizi seviyoruz çünkü derdimizi aynı zamanda dermanımız olarak görüyoruz. Mevlevi dervişleri gibi biz, bu dünyanın peşinde değiliz, ukbanın derdindeyiz. Fani olan bu dünyada baki olan yalnızca muhabbettir. Bizim medeniyetimiz, bu bakımdan muhabbet ve mükellefiyet medeniyetidir. Öyle diyor ya şair: Muhabbetten Muhammed oldu hasıl, Muhammed'siz muhabbetten ne hasıl. İşin aslı bu. Dünya fani diye kimse mükellefiyetinden kendini beri tutamaz. Dünya hayatında imtihan eksik olmaz. İmtihanları, aşkla, muhabbetle geçeceğiz."
"Sevgiden, kardeşlikten, bizi biz yapan değerlerden başka bir yolumuz, imkanımız yok"
Muhabbetin, konuşmak, sohbet etmek değil, karşılıklı olarak birbirini güzel görmek olduğunu dile getiren Erdoğan, "Anadolu toprakları, bizim medeniyetimiz, birçok badireyi atlattıysa, harplerden, yıkımlardan alnının akıyla çıktıysa, bunu muhabbetle başardı. Karşısındakine kinle, nefretle bakarak değil, karşısındakini güzel görerek, birbirini güzel görerek başardı. Muhabbet ve aşk bu toprakların hamurunda, bu milletin ruhunda var" diye konuştu.
Erdoğan, Mevlana'nın, "İki bilme, ikilikten bahsetme. Kul efendisinde yok olmuş bil. Gözünü ve gönlünü topraktan arıt. Kıble birdir iki olmaz o, bil" sözlerine atıf yaparak, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Kıblemiz bir, ezanımız bir, peygamberimiz bir, işte böyle yürüyeceğiz bu yolda. Bizlerin muhabbetten ve aşktan başka bir yolumuz yok. Sevgiden, kardeşlikten, bizi biz yapan değerlerden başka bir yolumuz, imkanımız yok. Bize kardeşliği, muhabbeti, aşkı anlattığı için Mevlana'ya şükranlarımızı sunuyorum. İnşallah, 17'si akşamı da Konya'da olacağız. İnşallah Konya'da yine Şeb-i Arus gecesinde orada tüm kardeşlerimizle bir arada olacağız. Geleneksel gecemizi yine orada inşallah kutlayacağız. Bir kez daha Yunus gibi, Mevlana gibi, Hacı Bayram Veli gibi gönül erlerine sahip olduğumuz için Rabbimize hamdediyorum. Vefatının yani vuslatının 741'inci yıl dönümünde Hazreti Mevlana'yı bir kez daha rahmetle, minnetle, şükranla yad ediyoruz. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi, muhabbetimizi daim etsin."