TÜRKİYE
'Kurban Bayramı öncesi bölgede bir ateşkes için çabalıyoruz'
Cumhurbaşkanı Erdoğan Suriye ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Zirvesi için gittiği Çin'de konuştu. Erdoğan Türkiye'nin bir numaralı gündemi olan 15 Temmuz ve Cerablus Harekatına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Konuşması sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan Suriye ile ilgili bri soru sonrası şu açıklamayı yaptı:
Suriye ile ilgili olarak Çin Halk Cumhuriyeti ile görüşmelerimiz oluyor. Fakat fiili bir anlaşma söz konusu değil. Bölgede koalisyon güçleri ile (daha çok NATO güçlerinden oluşuyor) bir işbirliğimiz var.
Bir an önce bölgede bir ateşkesin ilan edilmesi için çalışma içerisindeyiz. Bu konuda Türkiye, Rusya ve ABD Dışişleri Bakanları görüşüyor.
Diliyoruz ki kurban bayramı öncesi Halep halkı bu bombalardan kurtulsun.
Erdoğan: Cerablus'a Cerabluslu muhaliflerle girdik
G20 Zirvesi için gittiği Çin'de konuşan Erdoğan, Türkiye'nin Cerablus'a yönelik başlattığı "Fırat Kalkanı Operasyonu" ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, "Obama ve Putin ile görüştünüz. Onların operasyonları başarısız oldu. Siz kendi operasyonlarınız hakkında neler söyleyebilirsiniz?" sorusuna karşılık şunları söyledi:
"Operasyonlarımız Suriye'nin toprak bütünlüğüne bir müdahale değil. İlk etapta Cerablus bizim sınırımızdır. Cerablus'tan aylardır topraklarımıza havan atışları yapılıyor. En son bir düğünde 14 yaşında bir çocuğun bedenine bombalar bağlanarak patlatıldı. Bunun neticesinde 56 kişi ölmüştür. 5-26 yaş arası ölü, 100'e yakın yaralı var. Bu aileleri hastanede ziyaret ettim. Bu dayanılır, katlanılır değil. Bu olay bizim için kesin bir başlangıç olmuştur. Cerablus'a Cerablus'un halkı olan ılımlı muhaliflerle girdik ve bu suretle Cerablus'tan DAEŞ'i atmış olduk. Onlar yok. Tamamiyle attık. Kendi insanları yerleşti. Nüfusu 100 bine yakın.
Bu arada yeni bir hamle de Kilis'in karşısında Çobanbey "Rai" denilen bir bölge var. Oradan girmek suretiyle, ılımlı muhaliflerle birlikte, o bölge de DAEŞ'ten temizlendi ve Fırat'a kadar birleştirildi. Artık gerek bizdeki Suriyeli vatandaşalar gerekse Suriye'den iltica etmek isteyenler kendi topraklarında ve evlerinde daha huzurlu yaşamak için imkan bulacaklar.
Bu arada süratle güvenli bölge ilan edilebilir. Bunu Obama ve Putin'e de söyledim. Şu an mutabakat halindeyiz süreci çalıştırıyoruz."
'Bugün bizi yakan ateş, yarın terör örgütlerinin arkalarındaki ülkeleri yakacak'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Zirvesi için gittiği Çin'de konuştu. Erdoğan Türkiye'nin bir numaralı gündemi olan 15 Temmuz ve Cerablus Harekatına ilişkin açıklamalarda bulundu.
İşte Erdoğan'ın o açıklamaları:
"ISRARLARIMIZ YERİNDEYDİ"
Terörizm ve mülteci sorunu Antalya zirvesinde gündeme getirdiğimiz başlıklar arasında yer alıyordu. Aradan geçen 1 yıla yakın zaman bizim ısrarımızın ne kadar yerinde olduğunu gösterdi.
"TÜRKİYE, MÜLTECİ KONUSUNUN MUHATABIDIR"
Mülteci sorunu konusunda iyi bir sınav verilemedi, hala da verilemiyor. Topraklarında 3 milyon Suriyeli ve Iraklıyı şu anda barındıran bir ülke olan Türkiye, bu konunun en önde gelen muhataplarından biridir. Ve 3 milyon mülteciye ev sahipliği yaparken bizim şu ana kadar yaptığımız harcama 12 milyar doların üzerindedir. STK'larımızın yaptığı harcamaları da ele aldığımızda 25 milyar dolara ulaşmaktadır. Tüm liderlere Suriye'de bir güvenli bölge oluşturulmasını, 95 km uzunluğunda 40 km güneyden kuzeye bir bölge oluşturmak üzere burada mülteci sorununu çözebiliriz diye ısrarla söyledik. Şimdi bu zirvede de tüm dostlarımıza bu konuyu açtık. Hatta sadce o güvenli bölgede değil, değişik yerlerde bulunan Suriyeli mültecilerin iskanıyla alakalı çalışmaları yapmakta olan hükümetimiz çalışmalarına devam ediyor.
"AVRUPA'DAN KİMSE ADIM ATMADI"
Prensipte kimsenin karşı çıkmadığı bu teklifin hayata geçirilmesi konusunda hiç kimse adım atmadı. Suriye krizi yeni ülkelerin sahaya inmesiyle daha da içinden çıkılmaz bir hal aldı. Suriye krizi bir yandan ülke içinde can kayıplarını, diğer yandan tetiklediği sığınmacı dramını da sürdürmeye devam ediyor.
"BATININ IRKÇI TAVRI UTANÇ VERİCİDİR"
Batı ülkelerinin sığınmacı konusunda takındığı güvenlikçi ve ırkçı tavır da utanç vericidir. Katil Esed'i savunmak utanç vericidir. Şu anda Suriye'de öldürülenlerin sayısı 600 bini geçmiştir. Türkiye, dışarıdan yardım gelse de gelmese de bu ev sahipliğini yapmaya devam edecektir. Suriye'den gelenlere de, Irak'tan gelenlere de din, dil, ırk ayrımı yapmaksızın devam edecek. Suriye başta olmak üzere bölgedeki kardeşlerimizi korumaya devam edeceğiz.
15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ
Türkiye'nin 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşadığı darbe girişimi bir yönüyle de terörizmin ilk defa görülen yeni bir biçimidir. PKK, PYD, YPG, DAİŞ gibi terör örgütleriyle mücadele eden Türkiye, 15 Temmuz'da kendi ordusu içinde gizlenmiş teröristlerin ne yazık ki milletimizin vergileriyle alınmış F16'larıyla, tanklarıyla, toplarıyla kendi halkını öldürmeye tenezzül etmiştir. Böyle bir darbe girişimi karşısında her meslekten, her kökenden, her bölgeden 241 vatandaşımız şehit olmuştur. 2 bin 194 vatandaşımız yaralanmıştır. Fakat ben milletimle gurur duyuyorum zira 4-5 günlük tatil için ülkemin bir bölgesindeyken bu darbe girişimi olduğunda oradan sadece cep telefonuyla 4 ayrı televizyon kanalından halkıma seslendim. Ve kendilerini meydanlara çağırdım. Kendilerini havalimanlarına çağırdım. Ve 81 vilayetimizde tüm halkımız meydanlara yürüdü, bunun yanında havalimanlarına yürüdü ben havalimanına indiğim anda sadece apronda ve terminal önünde on binlerce insan toplanmış, orada bizi bekliyordu. Onlar F16'lardan korkmuyordu, onlar üzerlerine gelen tanklardan korkmuyorlardı. Hatta tankların altına kendisini atan gençler, kadınlar vardı. Bundan dolayı parçalanan hanım kardeşlerimiz vardı. Bu demokrasi mücadelesini onlar çok farklı bir şekilde verdiler ve milletimiz bu darbe girişimini püskürtmek suretiyle inanıyorum ki dünya demokrasi tarihine yeni sayfalar açacak şekilde bir süreç başlattı. Ve ben şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Milletimizin dirayeti ve cesaretiyle, devletimizin hızla refleks vermesi sayesinde hızla bastırılan bu darbe girişimi, terör örgütlerinin cüretlerini ne kadar artırabilceğinin örneğidir. FETÖ denen terör örgütünün, 170 ülkede daha faaliyet gösteren küresel bir şebeke olduğu unutulmamalıdır.
"BUGÜN BİZİ YAKAN ATEŞ YARIN SİZİ YAKACAK"
Tüm dünyayı duyarlı olmaya davet ediyorum. 15 Temmuz'da Türkiye'nin başına gelen felaketin yarın hangi ülkede tekrar edeceği bilinemez. Terör örgütleri arasında ayrım yapan her ülke, zira teröristin iyisi kötüsü olmaz. Senin teröristin kötü, benimki iyi olmaz. Teröristlerin hepsi kötüdür, hepsi lanetlidir. Bunların hiçbiri savunulamaz. Terör örgütlerinin arasında ayrım yapmak suretiyle eğer bir yerlere fatura çıkarılmaya çalışılıyorsa biliyorsunuz bumerang gibi döner o ülkeleri de vurur. Bugün Türkiye'yi yakan ateşin yarın bize karşı mücadele eden terör örgütlerinin arkasında duranlara ulaşması kaçınılmazdır. DAİŞ'i, PKK'yı, FETÖ'yü aynı tutan anlayışı reddetmeliyiz, ilkeli bir mücadeleyi derhal başlatmalıyız. Bizler ne olursa olsun terör örgütleriyle mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdürmeye kararlıyız. Cerablus operasyonu bu konudaki kararlılığımızın ifadesidir.
"MADEM AYNI GEMİDEYİZ"
G20 platformunun daha etkin bir hale gelmesini samimiyetle temenni ediyoruz. Üye ülkelerin, insanlığın ortak sorunları karşısında ortak bir tutum sergilemesinden geçiyor. Dünyanın bir tarafında açlık, sefalet, şiddet kol gezerken diğer tarafın huzur ve refah içinde hayat sürmesi düşünülemez. Madem aynı gemi içindeyiz, öyleyse bu geminin sağ salim ilerleyebilmesi ortak sorumluluk üstlenmemizle mümkündür.
"EŞİTLİK DEĞİL ADALET"
Nimetlerin büyük bir bölümünü toplayan ülkelerin, eşitlik bahanesiyle sorumluluktan kaçması kabul edilemez. Küresel meselelere eşitlik değil, adaletle yaklaşmak mecburiyetindeyiz.