TÜRKİYE
Kılıçdaroğlu İsrail Mutabakatı'nı beğenmedi: Ağırıma gidiyor!..
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin İsrail'le yapmış olduğu anlaşmayı eleştirerek, 'Bu anlaşma Gazze'ye yapılan ambargonun resmi zemine taşınmasıdır.' dedi.
CHP Genel Başkanı ve ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin haftalık grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu'nun gündeminde terörle mücadele ve dış politika vardı.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu, "Türkiye iyi yönetilmiyor, bu dış politika bu ülkeye hayır getirmez demiştim. Bunlar dış politikayı kendi kişisel politikaları haline getirdiler" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Teröristler kadar bizler gururlu, onurlu olmazsak onların karşısına dikilmezsek bilesiniz ki bu ülkede büyük bir kırılma olur"sözlerini hatırlatarak "Türkiye Cumhuriyeti ne zamandan beri onuru teröristlerden öğreniyor. Sonra kalkıp yanlışlık oldu diyorlar. O zat pronter'dan okuyor. Okudukları pronter'da yazıyor. Sonra kalkıp medya kuruluşlarını arıyorlar bunu haber yapmayın diye."dedi.
CUMHURBAŞKANI'NA RUSYA TEPKİSİ
"Kendi dış politikamızı da diğer ülkelerin açıklamalarından öğreniyoruz. Kremlin açıklıyor. Kimsin sen özür dileyecek? Türkiye'yi temsil edeceksen, otur adam gibi et. Senin Türkiye'yi temsil etme gücün yoktur. Sınırımızı ihlal eden Rusya. Angajman kurallarını biz belirledik. Uçağı düşürme talimatını verme talimatına girdiler. Sonra Rusya'dan özür diliyorlar.
Erdoğan, CNN International'de 'Burada özür dilemesi gereken biz değiliz. Hava sahamız ihlal edilmiştir' diyor. Niye özür diliyorsun? Nedir bunların dış politikası önce aslan gibi kükreyeceksin, sonra miyavlayacaksın. Aslan gibi kükrediler, şimdi kedi gibi miyavlıyorlar. Sen miyavlayabilirsin ama Türkiye'ye gölge düşürüyorsun, Türkiye'nin onuru ile oynuyorsun."
"TÜRKİYE İYİ YÖNETİLMİYOR"
"Türkiye iyi yönetilmiyor, bu dış politika bu ülkeye hayır getirmez demiştim. Dış politikada ülkelerin daimi düşmanları ve dostları yoktur. Ülkelerin daimi çıkarları vardır bu nedenle dış politika milli politika olmalıdır. Bunlar bu alandan da çıktılar dış politikayı kendi kişisel politikaları haline getirdiler ve dış politikayı bir iç politika haline getirdiler. Dış politikada konuşan insanlar santranç hamlesi gibi düşünmek zorundadır. Dış politikayla ilgili gelişmeleri Cumhurbaşkanı'ndan almıyoruz, Dış İşleri Bakanı'ndan almıyoruz, Başbakan'dan almıyoruz. Bu haberleri yabancı ülkelerin açıklamarından öğreniyoruz. Bir baktık Rusya'dan özür diliyoruz, neden özür diliyoruz Rus uçağı sınırı ihlal etmedi mi? Angajman kurallarını çiğnemedi mi bu angajman kurallarını kim koydu Türkiye. O zaman neden Rusya'dan özür diliyoruz. Bu ülkenin onuru ve gururu ayaklar altına alındı bunu bütün vatandaşlarımın bilmesini isterim."
İSRAİL'LE ANLAŞMA
"31 Mayıs 2010 Mavi Marmara Türk kara sularından ayrılıyor. Diyorlar ki biz Kıbrıs için ayrılıyoruz diyor. İsrail askerleri uluslararası sularda, gemiyi bastılar 10 vatandaşımızı katlettiler. Yaptığı asla doğru değildi. Korsan devlete yakışır bir eylemle Türkiye karşı karşıya kaldı.
Dış politika, iç politikaya malzeme edilmemelidir. Bunlar her seçim öncesi bunu gündeme getirdiler. İsrail halkını bir numaralı düşman ilan ettiler. Ama ne oldu? 8 Eylül 2011'de Erdoğan, 'Gazze'ye yardım gemilerine TSK Donanması eşlik edecek' diyor. Yapıldı mı; yapılmadı. Erdoğan bu sözleri nedeniyle itibarsız. Gönderemedi miyavlayamadı. Bu Türkiye'nin itibarına düşürülen en derin gölgelerden birisidir. 23 Nisan 2013'te 'Gazze'ye gideceğim' diye açıklama yaptı. Sonra 'Mayıs sonunda gideceğim' dedi. Bu arada John Kerry, 'Erdoğan Gazze'ye gitmemeli' açıklaması yaptı. Erdoğan, 'Kerry'nin açıklaması şık değil, Haziran'da gideceğim' dedi. Hala gidemedi. Dış politikada büyük laf etmeyeceksin, arkasında durmayacağın laf etmeyeceksin, edersen tükürdüğünü sana yalatırlar. 'Mavi Marmara gelsin Aştod Limanı'ndan BM gözleminde götürelim' dediler. İtiraz ettiler ve gerçekleştiremediler. Karşılıklı büyükelçiler çekildi.
Mavi Marmara gemisine AK Parti'li milletvekilleri de binecekti. Gidip Gazze'deki ambargoyu yıkıp Gazze'ye yardım götüreceklerdi. Sonra onlar gitmedi, İsrail askerleri uluslarası sularda korsan devlete yakışır şekilde gemiyi bastılar 10 vatandaşımızı katlettiler. Bunlar Gazze'ye yardım gemilerini Türk Donanması'yla göndereceklerini açıkladı. Gazze'ye giden yardım gemilerinin yanında Türk Donanması gitmedi. Eğer bu ülkenin Başbakan'ı olarak sen bu lafının arkasında durmalısın.
"YAZILI ÖZÜR MEKTUBU GELMEDİ"
Türkiye'nin Mavi Marmara konusunda 3 şartına biz de destek verdik. İsrail'den resmen yazılı bir özür mektubu gelmedi. Bildiğimiz tek şey Netenyahu'nun telefonla bir özür dilediği, doğru mu değil mi bilmiyoruz. Ama sen Putin'e özür mektubu göndermesini biliyorsunuz. Eğer İsrail özür dileyecekse bunu yazılı olarak yapmalıdır. İsrail 20 milyon dolar tazminat ödemeyi kabul etti ama askerleriyle ilgili davalardan vazgeçilmesini şart koştu. Parlamentonun iradesi ipotek altına alınmıştır. 20 milyon dolar karşısında bu davadan nasıl vazgeçiyorsunuz? Hangi ülkenin yöneticisi böyle bir anlaşmanın altına imza atar? Siz kimden yanasınız, ölen vatandaşlarımızdan yana mısınız yoksa onları öldüren askerlerden yana mısınız?
Netanyahu, 'Burada ilk konu yargılanan komutan ve askerlerin, gelecekte de sivil ve askeri soruşturmalardan korunmasıdır. Hepsi ortadan kalkacak. Anlaşma Türk parlamentosunun yasa çıkarmasını da içeriyor' diyor. Parlamentonun iradesi de ipotek altına alınıyor. Hangi ahlak kabul eder bunu? Sizde nohut kadar vicdan varsa siz bu davadan hangi gerekçe ile vazgeçiyorsunuz?
"AMBARGO RESMİYET KAZANDI"
Erdoğan konuşmasında "İsrail'e muhtacız" dedi. Koskoca Türkiye'yi İsrail'e muhtaç hale getiren hükümetin adı Adalat ve Kalkınma Partisi değil midir? Siz halen kalkıp bunlara oy mu vereceksiniz. Gazze'ye ablukanın kalkması şartından kesinlikle vazgeçmeyeceklerini açıkladılar. Ama bugün bu şartlarından vazgeçtiler. Netanyahu, bu anlaşmanın önem verdiği ikinci konu, Gazze'ye yönelik ablukanın sürdürülecek bundan asla taviz vermeyi düşünmedim. Bu bizim için en önemli konu dedi. Şu anki durumda Türkiye'nin İsrail'le yapmış olduğu anlaşma, Gazze'ye yapılan ambargonun resmi zemine taşınmasıdır.
'TÜRKİYE'NİN AĞIRINA GİDİYOR'
İnsani yardımlar önce Aştod Limanı'na gidecek, İsrail kontrol edecek sonra Gazze'ye gidecek. Önce kabul etmediler, şimdi onların istediği noktaya geldiler. Mavi Marmara'da da aynısını yapsaydınız vatandaşlarımız ölmeyecekti. Attın da attın. Şimdi attığın o lafların hepsini sana yedirdiler. Miden geniş olabilir, ama benim ağrıma gidiyor, Türkiye'nin ağrına gidiyor. 10 vatandaşımız bir anlamda satıldı.
Şimdi başta havuz medyası ve diğer medya olağanüstü başarıymış gibi olayı köprütüyorlar. Böyle bir anlaşmayı CHP imzalasa Türkiye'de kıyamet kopardı. Sonuçlarını özetleyim.
1- İsrail'in yazılı özür mektubu yok. Türkiye'nin yazılı özür mektubuna ihtiyacı var. Ben Erdoğan'a güvenmiyorum.
2- Ölenlerin ailelerine tazminat ödenmesini İsrail kabul ediyor, buna karşılık tüm davalardan vazgeçeceksin diyor. Bu şu anlama geliyor. Bir İsrail vatandaşı 3 kişiyi öldürdü, '10 milyon dolar veriyorum bu davadan vazgeç' diyor. Hukuk bundan vazgeçemez. Bunu yasa olarak dayatıyor. Bizimkisi 'emredesiniz' diyor.
3- İnsani yardımların Aştod Limanı'na gitmesi oradan Gazze'ye gitmesi var. Bu ablukayı kabul etmek anlamına geliyor. Meşru hale getiriyorsunuz.
4- Ablukanın dışında, Türkiye İsrail'in Gazze üzerindeki egemenliğini kabul etmiş oluyor. Oraya İsrail'in izin vermesiyle gidiyorsunuz.
5- 20 milyon dolarlık tazminata karşılık, İsrail kendi doğalgazını Avrupa'ya götürecek. Netanyahu 'Bu anlaşma muazzam anlam taşıyor' diyor.
6- Anlaşma ile Türkiye İsrail'in NATO'ya girişine izin verdi. Mavi Marmara'dan nerelere...
Bu anlaşmayı imzaladıktan birkaç saat içinde İsrail askerleri Mescid-i Aksa'yı bastılar. Bunlardan bir ses çıkmadı. Seslerini bile çıkaramazlar. Her şeyi satmaya hazırlar. Sen onurunu ve gururunu terör örgütüyle kıyaslıyorsan bunu da yaparsın.
7- Türkiye, Filistin ile ilişkilerini İsrail'in izin verdiği ölçüde yapabilir. İsrail'e devlet olarak, halk olarak karşı değiliz. Ancak Filistin'in bağımsız bir devlet olarak kalması bizim temel politikalarımızdan birisidir.
İsrail Gazze ablukasını korudu. NATO üyeliği yolunu açtı. Doğalgaz satışını sağladı. İsrail aleyhine açılan davadan kurtuldu. İsrail'İn Gazze egemenliğini Türkiye tanıdır. Resmen özür mektubu göndermedi. Tamamını 20 milyon dolarla yaptı. Bu bir teslimiyet sözleşmesidir.
AK Parti o kadar sıkıştı ki taviz vermeyeceği hiçbir alan yok. Her türlü tavizi verebilir. Yeter ki kendilerine meşruyet alanı sağlansın. Hiçbir devlet adamı bunlarla aynı kare içinde görülmek istemiyor. Bu sözleşme bu muhtaçlığı gösteriyor. 20 milyon dolara satın alınan bir irade var. Bu irade Türkiye'nin iradesidir."