• Kanada Kamu Güvenliği Bakanlığı tarafından hazırlanan Bill-C 51 sayılı Anti-Terör Kanunu taslağı Kanada Federal Parlamentosu’na sunuldu.

• 6 maddede, Kanada Gizli Servisi CSİS başta olmak üzere tüm güvenlik makamlarına olağanüstü yetkiler veren taslak, özgürlüklere sınırlamalar ve özel hayata dair gizlilik sınırlarını aşan düzenlemeler içeriyor.

OTTAWA

Kanada’da Başbakan Stephen Joseph Harper tarafından kamuoyuna ana hatları açıklanan yeni anti-terör kanunu taslağı federal parlamentoya sunuldu. İktidardaki Muhafazakar Parti’nin, bu yıl yapılacak genel seçimler öncesi, geçen Ekim ayında iki ayrı saldırıda iki askerin ölümü ile tavan yapan terör olgusuna karşı bir süredir hazırlık aşamasında olan tasarının, Paris Saldırısı sonrası hızlandırılmıştı. Kanada Kamu Güvenliği Bakanlığı tarafından hazırlanan Bill-C 51 sayılı Anti-Terör Kanunu taslağı Kanada Gizli Servisi CSİS başta olmak üzere tüm güvenlik makamlarına olağanüstü yetkiler veriyor. Taslak, özgürlüklere sınırlamalar ve özel hayata dair gizlilik sınırlarını aşan düzenlemeler içeriyor. Yasal boşluklar ve bazı devlet kurumlarının yasalar dolayısıyla birbirleri arasında bilgi paylaşımına yetkili olmaması nedeniyle, devletin olası terör saldırılarına karşı savunmasız kaldığını savunan Kamu Güvenliği Bakanı Steven Blaney, tasarının yasalaşması halinde ulusal güvenlik kurumlarının istedikleri bilgiye istedikleri gibi ulaşma ve bilgi paylaşma yetkisine  sahip olacaklarını açıkladı. -Tasarıda neler var? Daha önce mevcut delillere dayanarak, bir kişinin terör suçunu gerçekleştireceğine inanarak gözlatına alan güvenlik güçleri, yeni yasa ile artık, bu tür kişiler için "belki gerçekleştirilebilir" düşüncesiyle gözaltı yapabilecek. Bu tür durumlarda daha önce 3 gün olan gözaltı süresi ise, yeni tasarı ile 7 güne çıkarılıyor. Yasa tasarısının bir başka önemli hükmü ise, suçluların güvenlik ve yargı ile anlaşma yapmaları konusunda.. Mevcut kanun hükümlerine ve delillere göre, “terör suçunu işleyecek kişilerle" yapılan anlaşma, terör suçunu işleyebilecek “şüphelilerle de" yapılabilecek. Bu hükmün,  Kanada Gizli Servisi CSİS başta olmak üzere tüm güvenlik birimlerine “içeriden istihbarat sağlayacak eleman kazandıracağı” düşünülüyor. Hazırlanan tasarıda, daha önceden terör suçuyla suçlanmış kişilerin pasaportuna beş yıllığına el konulması, bu kişiler için elektronik izleme ve yargı alanının dışına çıkmama yasağı da getiriliyor. -Terörün reklamı da suç Halen yürürlükte olan yasada, terör suçuna rehberlik veya aktif olarak bir kişiyi terör suçuna teşvik etmek suç sayılırken, Bill-C 51 yasa tasarısıile terörün teşviki, savunulması, terör faaliyetlerinin hoş gösterilmesi, terörist organizasyonların ve mensublarının övülmesi suç kapsamına alınıyor. Tasarı bu tür suçlara maksimum 5 yıl hapis cezası öngörüyor. Tasarıda, bu tanımlamanın ifade özgürlüğü kapsamında nasıl yorumlanacağına ilişkin bir hükümse bulunmuyor. -Özel hayatın gizliliği en aza iniyor Tasarıda CSİS ‘e terör aktivitelerini izleme ve bozma gücü gerekçesiyle, Twitter ve Facebook gibi sosyal paylaşım hesaplarının yanı sıra şüphelilerin tüm e-mail hesaplarına erişim yetkisi veriliyor. Bu yetkiyi, Kanada içinde ve dışında kullanma hakkına sahip olacak olan Kanada Gizli Servisi CSİS, bununla her şüphelendiği kişinin, istediği her bilgisine erişebilecek.  CSİS ve diğer güvenlik birimleri, radikalleşme şüphesi olan kişilere gönderilmiş mesajlara, arka plan belgelerine, bu kişilerin seyahat planlarına, her türlü banka ve finansal işlemlerine veya tüm posta ve kargo işlemlerine erişip müdahale edebilecek. Tasarıda, bu işleme tabi tutulacak kişinin Kanada vatandaşı veya sürekli oturum sahibi olması halinde, mahkeme kararı şartı getiriliyor. Tasarıda, CSİS’e iki kişi arasında yapılan bir telefon görüşmesini kesme yetkisi verilirken, şüphelendiği kişiyi yapacağı terör suçundan caydırmak için ailesini ve arkadaşlarını da caydırma sürecinde kullanabilecek. Tasarıda yetkililere, "terörist propagandaya el koyma" ve " terör eylemlerini teşvik edici materyalleri kaldırma” yetkisi de veriliyor. Bu yetkinin, çocuk pornografisi ve nefret propagandası içeren materyallerin kaldırılması konusunda da kullanılabilmesi öngörülüyor. -Mahkeme kayıtlarına mühür Bill-C 51 ile getirilmesi planlanan değişikliklerden birisi de, mahkemelerin bilgi vermesi hususunda yapılacak. Halen yürürlükte olan Göçmenlik ve Mülteci Koruma Yasası’nın 9.maddesi ile hükümete, soruşturma teknikleri, tanıkların korunması ve davaların gizli bilgilerinin koruması için mahkemeye istekte bulunmasına ancak mahkeme sonlandığı zaman izin verebilme yetkisi değiştiriliyor. Tasarı ile CSİS’e, mahkemeye davanın her hangi bir bölümünde bilgilerin mühürlenmesini ve açıklanmamasını isteme hakkı tanıyor. Bu değişiklikle, şüphelenilen ve bu nedenle gözaltına alınan kişilerin nasıl sorgulandıkları, tanıklıkları halinde korunup korunmadıkları ve gizli tanıklara ilişkin kimlik bilgilerinin korunması gibi gizli bilgiler asla öğrenilemeyecek. Tasarı hükümete, terörizm amaçlı seyahat yapma olasılığı olduğuna inandığı kişileri uçuşa yasaklı listesine ekleme yetkisi de veriyor. -Ömürboyu hapiste tahliye kalkıyor Öte yandan geçen yıl Ekim ayında Montreal ve Ottawa’daki saldırılarda iki askerin öldürülmesi ve ardından Paris Saldırısı’nın gerçekleşmesi üzerine harekete geçen Harper Hükümeti, bir başka düzenleme ile de ömürboyu hapis cezasını “gerçekten ömürboyu” yapmaya hazırlanıyor.  Kanada Kamu Güvenliği Bakanlığınca hazırlanan ve Haziran ayına kadar gerçekleşeceği açıklanan düzenleme, ömürboyu hapis cezalarındaki tahliye imkanını ortadan kaldıracak ve bu cezayı alanlar ölene dek hapiste kalacaklar. -Seçim yatırımı gibi İktidardaki 9.yılına giren Muhafazakar Parti Lideri Başbakan Stephen Joseph Harper, 2011 yılına kadar dışarıdan destekli azınlık hükümeti şeklinde yürüttüğü iktidarını, 2011 yılındaki seçimlerde parlamento çoğunluğunu elde ederek pekiştirmişti. 308 sandalyenin bulunduğu Kanada Federal Parlamentosu’nda halen 163 sandalye ile çoğunluk olan Muhafazakar Parti’nin, kamuoyu yoklamalarında düşen oy grafiği nedeniyle, bu yıl 19 Ekim’de yapılacak olan genel seçimlere kadar terör olgusunu işleyeceği öngörülüyor. G7 üyesi olan ve bugüne kadarki parti değişikliklerinde ekonomik ve siyasi istikrarı bozulmayan Kanada’da, 19 Ekim Seçimleri için terör olgusunun en iyi propaganda malzemesi olacağı ileri sürülüyor.