GÜNCEL
İstanbul'da 'Fetih' coşkusu!..
İSTANBUL
Cumhurbaşkanlığı himayelerinde İstanbul Valiliği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan şölen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanve Başbakan Binali Yıldırım'ın alana gelmesiyle başladı.
Okçular Tekkesi'nde eğitim alanlar, etkinlikler öncesinde performans icra ederken, Okçular Tekkesi’nin tanıtan bir kısa film gösterildi.
Hz. Muhammed ile Sa'd bin Ebu Vakkas arasında ok atmayla ilgili geçen anektod vatandaşlara aktarılırken, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Bandosu ve Merasim Takımı ve TSK Mehteran Birliği de birçok marş seslendirdi.
Saat 17.00 sularında Yenikapı Miting Alanı tamamen dolarken, Erdoğan ve Yıldırım'ın gelmesiyle kalabalığın coşkusu daha da arttı.
"Gençlik Başkanlık İstiyor" yazılı dev pankart açıldı
Erdoğan'ın helikopteri alan üzerinden geçerken "Gençlik Başkanlık İstiyor" yazılı dev bir pankart açıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşları selamladı
Devlet Marşı ile karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan platformdan vatandaşları selamladı.
İstiklal Marşı, saygı duruşu ve Kur'an-ı Kerim tilavetiyle fetih şöleni başladı.
Vatandaşlar kontrol noktalarından geçerek içeri alındı
Zeytinburnu tarafında kurulan 100'e yakın kontrol noktasından geçerek içeri alınanlara Türk bayrağı verilirken, metro, Marmaray, vapur ve otobüslerle miting alanına gelmeye devam edenlere ücretsiz su dağıtımı yapıldı. Çağrı filminin müziklerinin çalındığını alana girenler sık sık tekbir getirerek ellerindeki bayrakları salladı.
"Yeniden Diriliş Yeniden Yükseliş"
İstanbul'un surlarına benzer şekilde tasarlanan ve "dünyanın en büyük 3 boyutlu platformu" olarak tasarlanan gösteri alanında ise Fatih Sultan Mehmet'i at üstünde gösteren bir resim ve "Yeniden Diriliş Yeniden Yükseliş" yazısı yer alıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Onların derdi fethin intikamını almaktır
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'un fethinin 563. yıl dönümü dolayısıyla Yenikapı Miting Alanı'nda düzenlenen "Fetih Şöleni"nde yaptığı konuşmasında, "İstanbul'u anmadan tarih yazmaya kalkarsanız mürekkebiniz kurur, kaleminiz körelir. İstanbul'u görmeden, İstanbul'u yaşamadan geçen ömür eksiktir. Onun için bu şehrin kıymetini çok iyi bilmeliyiz. İstanbul, bizim için sevgili Peygamberimizin övgüsüne, müjdesine mazhar olmasıyla ayrıca önemlidir. Çağ kapatıp çağ açan, tarihin gördüğü en muhteşem zaferlerden biri olan İstanbul'un fethinin 563. yıl dönümü mübarek olsun, kutlu olsun." dedi.
"Bu memleketi bizden koparmaya kimsenin gücü yetmeyecektir"
"Fetihten sonra bize artık ne İstanbul'dan ne Trakya'dan ne Anadolu'dan hicret yoktur"diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan şölye devam etti:
"Sadece Akdeniz'e değil Avrupa'ya da bir kısrak başı gibi uzanan bu memleketi bizden koparmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Bölücü terör örgütünü koçbaşı gibi kullanıp ülkemize saldıranların derdi ne Kürt kardeşlerimizdir ne de o bölgedir. Onların derdi fethin intikamını almaktır. İşte gördünüz, kullandıkları kuklalar açtıkları çukurlara gömüldüler."
"100 yıl öncesinin hasta adamının varisini, geleceğin en büyük 10 ekonomisinden biri haline getireceğiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu millet yüz yıl önce, hasta adam ilan ettikleri Osmanlı'nın küllerini havaya savurmanın hevesiyle Çanakkale'de, Kut'ül Amare'de, Kafkas cephesinde tüm güçleriyle üzerine saldıranlara, hak ettikleri cevabı vermişti. Kurtuluş Savaşı sonunda adeta küllerinden yeniden doğan son devletimiz Türkiye Cumhuriyeti, bu yıl 93. yıl dönümünü geride bırakıyor. İnşallah, 2023 hedeflerimize ulaşarak, 100 yıl öncesinin hasta adamının varisini, geleceğin en büyük 10 ekonomisinden biri haline getireceğiz." diye konuştu.
"Ümitlerini Türkiye'ye bağlamış durumdalar"
Yenikapı Miting Alanı'nda düzenlenen "Fetih Şöleni"nde halka seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Nereden nerelere geldik. Bize bunu layık görmeyenler şimdi aslını görüyorlar. Çünkü, bizim fiilimizin ulaştığı yere ülkemizdeki birileri var ya onların hayalleri bile ulaşamaz. Bizi dünyada seven var, sevmeyen var. Bize çok dua eden toplumlar da var ama maalesef hiçbirinin imkanları bizden daha ileri değil. Onlar da ümitlerini Türkiye'ye bağlamış durumdalar, size bağlamış durumdalar, bize bağlamış durumdalar." dedi.
"En büyük kalkınma seferberliğini biz gerçekleştirdik"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'de iktidarda olduğumuz 13 yıl içerisinde cumhuriyet tarihinin en büyük kalkınma seferberliğini biz gerçekleştirdik. Bize ne dediler? 'Boğazın altından tünel, metro yapamazsınız' dediler. Niye yapamayalım? Benim ecdadım Osmanlı, projesini yapmış. Osmanlı, projesini yapmış, bunlar 'Yapamayız' diyorlar. Ne oldu yaptık mı? Yaptık." diye konuştu.
Dokunulmazlığın kaldırılması
Dokunulmazlıklarla ilgili parlamentoda iktidar partisinin vermiş olduğu teklifin görüşüldüğünü ve 376 kabulle geçtiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu ne demektir? Yargı parlamentoya fezlekeleri gönderiyor ve bu fezlekeler rafa konuyordu. Şimdi rafa konmuyor. O tarih itibarıyla bu fezlekeler, 168 milletvekilini kapsayan fezlekeler ve bu fezlekeleri şu anda parlamento oyladı ve yargıya gönderiyor. Onun için de şu anda Meclis Başkanlığında. Bundan sonra kalan yargının, yargının vereceği kararla da sizin bu arzularınız, inanıyorum Allah'ın izniyle yerine gelecek."
"Coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımızı hala kabul etmeyenler var"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anlaşılıyor ki medeniyetimizin bin 400 yıllık ışığı, hala birilerini rahatsız ediyor. Anlaşılıyor ki coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımızı hala kabul etmeyenler var. Fethin 600 yıla yaklaşan acısının da hala taze olduğunu görüyoruz. Biz unutsak da onlar unutmuyor, biz uyusak da onlar uyumuyor. Biz kendilerine ne kadar yaklaşırsak yaklaşalım, onlar asıl hedeflerinden, asıl niyetlerinden, asıl rüyalarından vazgeçmiyorlar. Onun için biz de unutmayacağız, onun için uyumayacağız, onun için kendimiz olmaktan asla vazgeçmeyeceğiz." diye konuştu.
"Yeni Türkiye diyoruz"
Çok önemli neticelere ulaşıldığını, hala katedilmesi gereken mesafelerin olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sabırla, çok çalışarak, ülkemizi 2023 hedeflerimize ulaştırdığımızda, inanın bana, bambaşka bir Türkiye'nin doğuşuna şahit olacağız. Bunun için ne diyoruz. 'Yeni Türkiye' diyoruz. Bunun için 'yeni anayasa' diyoruz. Bunun için 'yeni yönetim sistemi' diyoruz." dedi.
"2016 inşallah yeni bir sıçrama yılımızdır"
13 yılda defalarca çok ciddi ekonomik saldırılara maruz kalındığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Basit, delikli paralara muhtaç olan bir Türkiye'den, 23.5 milyar dolar IMF'e borcu olan bir Türkiye'den, bu borcu sıfırlayan bir Türkiye'ye geldik. Artık borcumuz var mı? Yok. Artık, veren el olduk. Kardeşlerim, daha da iyi olacağız. Hiç endişeniz olmasın. Daha da güçleneceğiz. Ve 2016 inşallah, yeni bir sıçrama yılımızdır." diye konuştu.
"Zalim Esed, devlet terörü estirmektedir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Suriye'de olanları görüyorsunuz. Ne işi var orada Rusya'nın, ne işi var orada İran'ın, ne işi var orada terör örgütünün sözde armalarıyla donanmış Amerika askerlerinin ? Amacınız DAİŞ terör örgütüyle mücadele ise bunun yolu Suriye'nin masum insanlarını katletmek, onlara her türlü zulmü ve acıyı reva görmek değildir. Kardeşlerim, bunun yolu, öncelikle Suriye halkını zalim Esed'den ve onun eli kanlı rejiminden kurtarmaktır. Zalim Esed, devlet terörü estirmektedir. Arkasından da yine Suriye halkının tarihine, kültürüne, tercihlerine uygun yeni bir devlet yapılanmasını süratle oluşturmaktır."
"Rejim, DAİŞ ve PYD terör örgütü, birbirlerini besleyen, birbirlerini destekleyen, birbirlerine yol açan üçlü bir sac ayağı haline dönüşmüştür. Biri olmadığında diğerlerinin ayakta kalması mümkün değildir. Maalesef müttefikimiz dediğimiz ülkeler de bu çirkin oyuna göz yumuyor, hatta destekliyor. Kardeşlerim, DAİŞ denilen maşa örgütü öne sürerek, Suriye'yi kana ve ateşe boğanlar, tarihin en büyük yıkımına uğratanların asıl amacı çok açıktır. Aynı şekilde PYD denilen terör örgütünü kullanarak güney sınırlarımızı kuşatmaya çalışanların amacının Türkiye'nin Ortadoğu ve Kuzey Afrika ile bağlarını kopartmak olduğu ortadadır."
"Bu ümmeti parçalayanlar bunun hesabını verecek"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, paralel devlet yapılanmasına da değinerek, "Son Milli Güvenlik Kurulunda karar aldık, 'Legal görünüm altında illegal faaliyet içinde olan adı Fetullahçı Terör Örgütü olarak anılan' dedik. Bu Milli Güvenlik Kurulundan çıktı. Hükümetimize bunu gönderdik. Şimdi hükümetimiz bunun kararını alacak. Bakanlar Kurulu kararıyla bundan sonraki yargı süreci daha da farklı işleyecek. Çünkü bu ümmeti parçalayanlar bunun hesabını verecekler. Bu milleti parçalayanlar bunun hesabını verecekler." diye konuştu.
Şölene katılanlara, "Beraber yürüdük biz bu yollarda / Beraber ıslandık yağan yağmurda / Şimdi dinlediğim tüm şarkılarda bana her şey sizi hatırlatıyor. Sana her şey Türkiye'yi hatırlatıyor" dizelerini de okuyan Erdoğan, fethin 563. yıl dönümünün hayırlara vesile olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını, "Ya Rab bize nice gönül fetihleri nasip eyle. Gençler sözlerime noktayı koyarken Fetih Marşının sizler için adeta bir hedefi olan Arif Nihat Asya'nın o manifestosunun son bölümüyle bitiriyorum. Delikanlım işaret aldığın gün atandan / Yürüyeceksin millet yürüyecek arkandan / Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan'dan / Yürü, hala ne diye kendinle savaştasın / Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın." diye tamamladı.
TBMM Başkanı Kahraman: Donanmamız ve ordumuz yer yüzünün birincisiydi
TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Fatih Sultan Mehmet'in babasından devraldığı 964 bin kilometrekarelik toprağı, 2 milyon 215 bin kilometrekareye çıkardığını belirterek, "Fethedilen şehir, ada ve kaleler hariç, 2 imparatorluk, 4 krallık, 11 prenslik, toplam 17 devleti fethetti. Donanmamız ve ordumuz, yer yüzünün rakipsiz birincisiydi." dedi.
Kahraman, İstanbul'un fethinin 563. yıl dönümü kapsamında Yenikapı Miting Alanı'nda düzenlenen "Fetih Şöleni"ndeki konuşmasında, Ortaçağ'ı kapatıp Yeniçağ'ı açan, tarihin kaydettiği en büyük zaferlerden birinin yıl dönümünün kutlandığını anlattı.
Fatih Sultan Mehmet'i, onun askerlerini, fethin manevi önderlerini, rahmet ve minnetle andığını dile getiren Kahraman, şöyle devam etti:
"19 yaşında bir genç padişah, İstanbul'u fethetmeyi ve Peygamber Efendimizin müjdesine nail olmayı hedefliyor. 21 yaşında bu hedefe ulaşıyor. Haliç, zincirlerle kapatılmış. Bu büyük kumandan, 21-22 Nisan 1453'te, 72 parça donanmayı kızaklar ile karada yürüterek, Tophane'den Kasımpaşa'ya, Haliç' e indiriyor. 53 günlük bir kuşatmadan sonra beyaz atı üzerinde Topkapı'dan şehre geliyor. Defalarca kuşatılıp alınamamış İstanbul'u fethediyor ve bize kazandırıyor, emanet ediyor."
Fatih Sultan Mehmet'in babasından devraldığı toprakları 2 milyon 215 bin kilometrekareye çıkardığını belirten Kahraman,"Donanmamız ve ordumuz, yeryüzünün rakipsiz birincisiydi. Fatih Sultan Mehmet Han, 6 lisan bilen, alim, matematikçi, mahir bir yay imalcisi ve 'Avni' mahlasını kullanan gerçek bir şairdi. Tarihimizin muhteşem şahsiyetlerinden, bütün dünyanın saygısını ve hayranlığını kazanmış emsalsiz padişahlarımızdandır." dedi.
"İmdat çığlıklarına devlet olarak, millet olarak duyarsız kalmadık"
İstanbul Valisi Vasip Şahin, Yenikapı'da, İstanbul'un fethinin 563. yıl dönümü töreninde konuştu.
Şahin, Fatih'in torunu olmanın onurunu taşıyan İstanbulluların, onun dünyaya sunduğu insan eksenli anlayışı devam ettirmesi gerektiğine vurgu yaparak, şöyle konuştu:
"Haksızlık, zulüm ve bunalım batağına sürüklenen dünyamıza yeni teklifler sunmanın ağır sorumluluğu altındayız. Bu sorumluluk bilinciyle yakın coğrafyamız başta olmak üzere dünyanın dört bir yanından yükselen imdat çığlıklarına devlet olarak, millet olarak duyarsız kalmadık kalmayacağız."
"Dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir mağduriyet varsa 'Bize ne' diyemeyiz"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da fetihle birlikte sadece bir şehrin yönetiminin el değiştirmediğini, yeryüzünde bir zihniyet devrimi meydana geldiğini kaydetti.
Topbaş, şunları kaydetti:
"Dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir mağduriyet varsa 'Bize ne' diyemeyiz. Gözümüz görüyorsa elimizi uzatmak zorundayız. Şükürler olsun ki bu topraklarda bugün böyle bir zihniyet, böyle bir yönetim var."
Başbakan Yıldırım: Şimdi yeniden fetih ruhuyla ayağa kalkmanın zamanıdır
Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul'un Fethi'nin 563. yıl dönümü dolayısıyla Yenikapı Miting Alanı'nda düzenlenen "Fetih Şöleni"nde yaptığı konuşmasında, "Şimdi yeniden fetih ruhuyla ayağa kalkmanın zamanıdır. Öyle değil mi İstanbul, dünya lideri, memleket sevdalısı, cumhurun başı, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile kenetlenerek, bir ve bütün olarak tarih yazmanın zamanıdır." dedi.
"Fetih demek; bu necip millete hizmet etmek demektir" deyin Başbakan Yıldırım konuşmasına şöyle devam etti:
"Fetih, benden bize ulaşmak, beni biz içinde eritmektir. Farklılıklarımızı zenginlik saymak, her renkten, inançtan milletin insanını bir arada, barış içinde yaşatmaktır. Adaletin önündeki engelleri ortadan kaldırmaktır. Fetih, Çanakkale'de geçilmez, Sakarya Dumlupınar'da işgalcilere kök söktürmek, düşmana haddini bildirmektir. Fetih, millet olarak ayağa kalmak, ufka bakmak, yeniden tarihi yazmaktır. Fetih, çağ kapatıp çağ açmaktır. Fetih, mazlumun yanında ve yakınında olmak, düşeni kaldırmaktır. Ezilen halkların minnet dolu bakışlarına, yürek burkan yakarışlarına derman olmaktır, çare olmaktır. Diriliş ateşini yakmaktır. Fetih demek, bu necip millete hizmet etmek demektir."
- "Biz insanların şefkatli sığınağı ve hamisiydik"
Yıldırım, "Fetih demek; bu necip millete hizmet etmek demektir, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yapmaktır, Osman Gazi Köprüsü'nü yapmak, iki kıtayı birbiriyle birleştirmek demektir, diriliş ateşini tutuşturmak, geleceğe umutla, kararlılıkla yürümektir. Miskinlik örtüsünden sıyrılmak, doğrularak yeniden tarih sahnesine çıkmaktır fetih." ifadelerini kullandı.
"Bir zamanlar dünya bizdik, biz dünya idik. Zulme uğrayan biri bizi hatırlar, bizden yardım isterdi." diyen Yıldırım, her mağdurun önce ecdadı hatırlayarak, her gözü yaşlının ilk önce ecdada sığındığını söyledi.
Başbakan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kiliselerde, havralarda güvenlik bizden sorulur, huzur içinde ibadet ve yardım yapılırdı. İstanbul fethedilince nice Hristiyan, Süryani, başka dinlerden insanlara adaletin gülen yüzünü biz tanıttık. Her dilden, dinden insan özgürce yaşardı. Hülasa, biz insanların şefkatli sığınağı ve hamisiydik. Bizim ecdadımız olmadan adil bir dünya olmazdı. Hz. Ömer, Selahaddin Eyyubi gibi büyük fatihler, gayrimüslimlere adalet dağıtırken, ilkel dünyaya da insanlık dersi verdiler. Bütün dinler, kültürler, milliyetler, medeniyetler varlıklarını ancak ve ancak bizim kurduğumuz dünyada gerçeğe dönüştürdüler. Bir zamanlar bizler bu misyonu ifa etmenin şerefiyle tarih yazmışız. İnsanları huzur ikliminde buluşturmuşuz. Düzeni, çarkı, dümeni bozuk dünyaya nizam vermişiz. Azmanlaşan, kibirlenenlere karşı çelik bir iradeyle karşı koymuşuz. Ancak fetih ruhuyla direnerek Çanakkale'de destan yazmış, yedi düvele fetih ruhuyla var oluşun taşlarını döşemişiz."
Dünya masumlarına, fetih ruhunu, irade ve şuurunu taşıma zamanı olduğunu anlatan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yedi düvele karşı, adaleti ve hakkı söyleme zamanıdır. Dünya halklarının, mazlum ve hakkı gasbedilenlerin dualarını, desteklerini alarak, yeniden kutlu yürüyüşe devam zamanıdır. Tarih inancımızın, bize yüklediği sorumluluğun gereğini yeniden yapmak, tarihin öznesi olma zamanıdır. Yeni bir fetih ruhu filizlenmesin diye terörü başımıza bela ettiler, devlet içinde devlet oluşturarak, paralel güç yarışına girdiler. Okyanus ötesinden Türkiye'ye yol biçmeye kalktılar. Yaban elleri, sinsice bu ülkenin damarlarına zerk ettiler zehrini.
Masum görünümlü şebekeler, kuzu postundaki ihanetleriyle milleti kalbinden vurmaya çalıştılar. Milletimizin evlatlarını kandırarak, teröre bulaştırdılar. Gezi kalkışmasıyla, gençlerimizi sokağa döktüler. 6-8 Ekim olaylarıyla, bu milletin çocuklarını kandırarak sokağa döktüler."
Başbakan Yıldırım, Yasin Börü ve arkadaşlarının katledildiğini, şehirlerin vandallara teslim edilerek panik havası yaratılmaya çalışıldığını aktararak, milletin liderinin ve onun kadrolarının yok edilmeye çalışıldığını dile getirdi.
Ancak, milletin bunları yemediğini, halkın irfanının, tuzakları yendiğini belirten Yıldırım, "Milletin adamı, liderimiz Recep Tayyip Erdoğan'a sahip çıkarak vefasını gösterdi. İşte burada olduğu gibi. Şimdi bizi tökezletmek isteyen, birliğimize, kardeşliğimize kastedenlere karşı, dimdik durmanın zamanıdır. Değil mi kardeşlerim? Yeniden fetih ruhu ile şahlanmanın, hizmeti ülkenin her köşesine götürmenin zamanıdır. Yıkmanın değil yapmanın, inşa etmenin, imar etmenin zamanıdır. Sınırlarımızı aşarak her mazlumun avuç dolusu dualarında yer alma zamanıdır." diye konuştu.
"Diyarbakır İstanbul, İstanbul Diyarbakır'dır"
Başbakan Yıldırım, "Diyarbakır İstanbul, İstanbul Diyarbakır'dır. Van, Yozgat, Samsun, Edirne İstanbul'dur. İstanbul köşe bucak Türkiye'dir." dedi.
Şimdi aziz İstanbul'la fetih heyecanını bir kez daha yaşamanın, hafızaları tazelemenin zamanı olduğunu vurgulayan Yıldırım, "İstanbul'un fethini yad ederek, birliği kuşanmanın, milletçe bir ve bütün olduğumuzu dost, alem herkese göstermenin tam zamanıdır. İstanbul'un şahsında Türkiye'yi yer yüzü cennetine çevirmenin, dünyaya müjdeler dolusu mesaj vermenin zamanıdır. Buradan, Yenikapı Meydanı'ndan." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin her rengini bünyesinde taşıyan, dünyanın vicdanı ve izanı olan İstanbul'un fethininin tekrar mübarek ve kutlu olmasını dileyen Yıldırım, yeni başlangıçlara da vesile olması temennisinde bulundu.
Yıldırım, "Ey Fatih Sultan Mehmet Han! Sen bu aziz İstanbul'u fethetmek için gemileri karadan gezdirdin. Senin torunların, Tayyip Erdoğan ve arkadaşları, trenleri, arabaları denizin altından geçirdi. Marmaray ve Avrasya ile iki kıtayı birbiriyle buluşturdu." diyerek sözlerini tamamladı.