TÜRKİYE
İbrahim Kalın'dan flaş açıklamalar!..
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Suriye ve Irak'taki gelişmelerden yeni anayasa çalışmalarına kadar pek çok konuda önemli bilgiler veren Kalın, Türkiye - AB ilişkilerinde gelinen noktaya ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Kalın, AB ile ilişkilerin yeniden pozitif bir ivme kazanması için Türkiye'nin altını çizdiği 3 şartı açıkladı.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın gündeme ilişkin açıklamaları başlıklar halinde şöyle oldu:
CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, gündeme ilişkin yaptığı açıklamada, "Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne ilişkin İktidar partisi ile MHP arasında sürdürülen bir süreç var. Milletimizin de bu sürece desteğininin tam olacağına eminiz" dedi.
HALEP'TEKİ İNSANİ DRAM
İbrahim Kalın, Halep'te yaşanan insanlık dramına ilişkin açıklamasında, "Sayın Cumhurbaşkanımız Putin ile bu konuda 3 kez görüştüler. Çağrımız gerekli adımların atılması gerektiği yönünde. Türkiye bu konudaki insani sorumluluğunu yerine getirmeye devam edecektir" dedi. Kalın Halep'teki insanlık dramına ilişkin şunları kaydetti:
Halep'te yaşanan hadiseler hepimizi çok ciddi şekilde kaygılandırmaktadır. Rejim, Halep'te açıkça bir insanlık suçu ve savaş suçu işlemeye devam etmektedir. Nitekim rejimin başındaki kişinin bugün basına yansıyan açıklamalarından da gördüğümüz kadarıyla rejim hiçbir ateşkese, hiçbir formüle açık değildir. Bu da aslında Halep'te ve diğer bölgelerde rejimin asıl niyetinin ne olduğunu açık bir şekilde ortaya koymuştur.
SURİYE VE IRAK'TAKİ GELİŞMELER
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın açıklamasında Fırat Kalkanı Harekatına ilişkin gelişmelere de değindi. İbrahim Kalın Suriye ve Irak'taki gelişmelere ilişkin açıklamasında şunları kaydettii:
*Fırat Kalkanı Harekatı'nın planlandığı şekilde, kararlı bir biçimde devam etmekte olduğunu belirterek, Cerablus'tan Azez'e ve Azez'in güneyine, El Bab bölgesine kadar, terörden temizlenmiş durumdadır. Özellikle El Bab içerisinde DEAŞ terör örgütünün yaptığı büyük yığınaktan dolayı da burada çok dikkatli hareket edilmesi büyük önem arz ediyor. Şu an itibarıyla takriben bin 800 kilometrekarelik bir bölge, Cerablus'tan Azez'e ve Azez'in güneyine, El Bab bölgesine kadar, terörden tamamen temizlenmiş durumdadır.
*Daha önce de ifade ettiğimiz gibi DEAŞ'ı başka bir terör örgütüyle vuramazsınız. Münbiç'in Cerablus gibi DEAŞ'tan temizlenmesi sevindirici bir hadisesidir. Münbiç halkının şehri ele alması birinci hedefimizdir. Terörle mücadelede kararlılık esastır.
*Rakka ile ilgili de bakış açımız aynıdır. Rakka'daki operasyon önem arz etmektedir. Musul'da da DEAŞ ile mücadele devam ediyor. Bu üç şehirdeki hareketliliği yakından takip ediyoruz. İlgili arkadaşlarımız ilgili makamlarla temas halinde.
*Musul'da operasyon planlandığı gibi devam ediyor. Sivil kayıpların önlenmesi büyük önem arz ediyor.
*Telaferle ilgili olarak Haşdi Şabi'nin buraya girmesi konusunda hassasiyetlerimizi dile getirmiştik. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızın uyarıları dikkate alınmıştır. Irak'ın bu konuda adım attığını görüyoruz. Cumhurbaşkanımız dün Irak'tan gelen bir heyeti kabul etti. Dünkü toplantıdan son derece umut veren duygularla ayrıldık. Tabii ki bizim Türkmenlerle özel bir ilişkimiz vardır. Irak'ın toprak bütünlüğü konusundaki hassasiyetimiz son derece açık ve nettir. Sincar'ın ikinci bir Kandil olmasına asla izin vermeyeceğiz.
AB İLE İLİŞKİLER
AB ile daha önce belirlenen takvimin uygulanması elbette üzüntü vericidir. Bildiğiniz gibi Türk vatandaşları Schengen vize sistemine dahil olacaktı. AB mültecilerle ilgili verdiği nakdi yardım sözünüde yerine getirmemiştir. Avrupa'da yükselen aşırı sağ akımı da elbette endişe vericidir.
Üç tane önemli husus var. İlki, Schengen meselesidir. AB ile artık vize meselesinin sonuçlandırılması gerekiyor, Türk vatandaşlarının vizesiz olarak seyahatinin bir an önce tamamlanması gerekir. İkinci olarak mültecilerle ilgili yük paylaşımı konusunda AB'nin üzerine düşeni yapmasıdır. Biz Türkiye olarak açık kapı uygulamasına devam edeceğiz. Fakat bu sorumluluğun paylaşılması diğer ülkeleri için de geçerlidir. Söz verilen yardımların tamamı gelmemiştir. Bu para Türkiye'nin kasasına değil mülteciler için harcanacaktır. Türkiye'ye bir lütuf olarak bu olaya bakılmaması gerekiyor. Üçüncüsü, yükselen aşırı sağ akımına karşı Avrupa'nın daha sorumlu hareket etmesi gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanımız'ı sürekli hedef göstererek Avrupa siyasetinin bir yere gelmesi mümkün değildir. Türkiye karşıtlığı üzerinden siyaset yapılmaması önem arz etmektedir. Bunlar gerçekleştiği takdirde Türkiye - AB ilişkilerinde yeniden pozitif hava yakalanacağını düşünüyorum.
ARAKAN'DA YAŞANAN DRAM
Son dönemde meydana gelen hadiseler sonrasında hak ihlallerinin yaşanmasını tasvip etmiyoruz. Buna sessiz kalınması mümkün değil. Uluslararası toplumun harekete geçmesini bekliyoruz. İnsani yardımlar konusunda biz üzerimize düşeni yapmaya hazırız.
AYŞENUR BAHÇEKAPILI'YA UYGULANAN SKANDAL UYGULAMA
Asla kabul edilebilir bir durum değil. Alman makamlarından tatminkar bir açıklama bekliyoruz. Gerekli adımları atmalarını bekliyoruz.
DÖVİZLERİN TL'YE ÇEVRİLMESİ ÇAĞRISI
Cumhurbaşkanımız bu çağrıyı yaptığı gün itibarıyla hesabındaki bütün dövizleri Türk lirasına çevirmiştir. Bunun aksini beklemek, hatta düşünmek bile abesle iştigaldir. Cumhurbaşkanımız Erdoğan böyle bir kampanyayı başlatacak ve kendisi bunun içinde olmayacak, yani insanlara 'yapın' dediği bir şeyi kendisi yapmayacak, böyle bir şey söz konusu dahi değil. Bu kampanyada Cumhurbaşkanımız da vatandaşlarımızla, iş adamlarımızla, kurumlarımızla Türk lirasına, milli paramıza sahip çıkmıştır.
BAŞİKA KAMPI
Başika Kampı'yla ilgili Irak makamlarıyla yürüttüğümüz müzakereler devam ediyor. Kampımız orada DEAŞ'la mücadele kapsamında Iraklılara yardımcı olmaya, destek vermeye devam ediyor. Statüsünün bir hukuki çerçeveye kavuşturulması konusunda bir kağıt alışverişi var, şu anda müzakereler devam ediyor
KIBRIS SORUNU
Bizim beklentimiz müzakerelerde bu durumun bir sonuca bağlanmasıydı ancak bu yıl gerçekleşmedi, 2017'ye sarktı. Müzakereleri neticelendirmeye çalışacaklar ve Ocak ayında BM'de 5'li bir toplantı yapılacak. Bu toplantıya Cumhurbaşkanımız da katılacak. Doğru adımlar atılırsa Kıbrıs sorununda çözüme yaklaştığımızı ifade edebilirim.
HALEP'TE YAŞANANLAR - TÜRKİYE'NİN STRATEJİSİ NE OLACAK?
Bu konuda en yoğun diplomatik gelişmeyi Cumhurbaşkanımız yürüttü. Bu diplomatik çalışmalara devam edeceğiz. Muhaliflere ve sivillere insani yardımımız devam edecek. Bu konuda uluslararası toplumun duyarsızlığı işi bu noktaya getirdi. ŞArtlar ne olursa olsun bu konuda kararlılığımızı sürdürüyoruz. Rusya ve Körfez ülkeleri ile diplomasi trafiğimiz sürecek.
YUNANİSTAN'DAKİ DARBECİ ASKERLER
Beklentimiz hukukun da bir gereği olarak darbe girişimi içinde olan bu darbecilerin Türkiye'ye iade edilmesidir. Bu konuda Yunan makamlarının gerekli adımları ivedilikle atmalarını bekliyoruz.