TÜRKİYE
Gülerce: “Gülen denize düştü HDP’ye sarılıyor”
Bir dönem Fethullah Gülen’in en yakınındaki isimlerden biri olan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı eski Başkanı Hüseyin Gülerce, Fethullah Gülen’de istihbarat örgütü mantığıyla tuhaf bir gizlilik hastalığı olduğuna dikkat çekerek, cemaat merkezli yaşandığı iddia olunan ihanet olaylarının temelinde cemaat mensuplarına aşılanan gizlenme hassasiyetinin olduğunu söyledi.
17-25 Aralık kirli darbe teşebbüsünden sonra Fethullah Gülen ve Paralel Yapı’ya yönelik sert eleştirilerde bulunarak Zaman’dan istifa eden Hüseyin Gülerce, Akit’ten Mehmet Özmen'e gündeme dair önemli açıklamalar yaptı.
İşte Gülerce'nin önemli açıklamaları:
"HDP BARAJ ALTINDA KALABİLİR"
1 Kasım’da sandıklardan nasıl bir sonuç çıkacak sizce?
Benim tahminim tek başına iktidar olmak için gerekli 276 milletvekilini alıp, Ak Parti’nin tek başına iktidara geleceği şeklinde... Ama şöyle bir ihtimali de ben göz ardı etmiyorum. HDP baraj altında kalabilir. Bu son yaşananların, bilhassa PKK ile mücadelede gelinen noktanın HDP seçmeni üzerinde nasıl bir etkisi olduğu ve MHP seçmeni üzerinde nasıl bir etkisi olduğu kamuoyu yoklamalarına yansımıyor. Yani MHP seçmeni çözüm sürecinden rahatsızdı ve terörle etkin bir mücadele edilmesini savunuyordu. Şu anda 30 yıllık PKK Terörü ile mücadelede bu güne kadar elde edilememiş büyük bir sonuç var. Genelkurmayın, Cumhurbaşkanının, Başbakanın verdiği rakamlara göre iki binden fazla terörist etkisiz hale getirilmiş. Daha önce bu çapta terörü ezme, teröristi saf dışı bırakma sonucu alınmamıştı. Bu durum MHP tabanı üzerinde nasıl bir etki yapacak?
Kendilerine göre: ‘’ Ak Parti çözüm süreci yanlışından döndü, terörle kararlı bir mücadele veriliyor, bu mücadelenin devam etmesi için Ak Parti’yi desteklemem gerekiyor.’’ diyen seçmen oranı nedir, bunu bilemiyoruz. Bu durum bir sürpriz yapabilir. İkincisi; terör bitsin diye HDP’ ye oy veren Güneydoğulu seçmenler aslında HDP’ ye destek vermedi. Güneydoğulu seçmen, siyaseti öne çıkaralım, dağdakiler de gittikleri yolun yanlış olduğunu anlasınlar düşüncesi ile HDP’ ye oy verdi. Ama şimdi devletin PKK ile çok kararlı bir mücadelesi var. Bu durum Güneydoğulu seçmeni nasıl etkilemiştir? Bu iki durum; yani MHP tabanı ve HDP tabanının etkisi 1 Kasım seçim sonuçlarını sürpriz bir şekilde değiştirebilir. Son bir ihtimal en önemli sürpriz de şu olur; HDP barajın altında kalabilir ki o zaman anayasa değişikliği ile ilgili Ak Parti büyük bir meclis çoğunluğu elde eder.
PKK TERÖRÜNÜN YENİDEN HORTLAMASI HDP’Yİ BARAJ ALTINDA BIRAKABİLİR
-HDP’ yi baraj altında bırakan sizce hangi tutum ve davranışları olabilir?
HDP’ yi baraj altında bırakan şey, PKK terörünün yeniden hortlaması ve Kürt asıllı seçmen nezdinde siyaset yoluyla yani HDP yoluyla bir çözüm çıkmayacağı. Dolayısıyla çözümü yine AK Parti hükümetinin tedbir ve reformlarında, yeni bir anayasada aramak gerektiği düşüncesi HDP’yi baraj altında bırakabilir.
PARALEL YAPI DENİZE DÜŞTÜ VE HDP’YE SARILDI
- Paralel yapının ve Fethullah Gülen’in 1 Kasım seçimlerine yönelik seçim öncesi ve seçim sonrası stratejisi nedir?
Paralel yapının stratejisi kesinlikle HDP’nin desteklenmesidir. Çünkü Erdoğan’ın durdurulması ve AK Parti’nin tek başına iktidar olmasının engellemesi, sadece ve sadece HDP’nin barajı aşmasına bağlıdır. Cemaattekiler, HDP’nin barajı aşamaması halinde, işlerinin biteceğine inanıyor. AK Parti yeniden tek başına iktidara gelirse paralel yapı için hiçbir ümit kalmıyor. Dolayısıyla bütün Türkiye’de HDP’yi destekleyecekler. Mesela hiç milletvekili çıkaramayacakları yerler var o illerde de HDP’yi destekleyecekler. Neden? Türkiye genelinde oyların artması ve HDP’nin barajı aşması için. Çünkü şu anda paralel yapı denize düşmüştür ve HDP’ye sarılmaktadır. Başka da tutunacağı hiçbir dal yoktur.
HDP BARAJ ALTINDA KALIRSA PARALEL YAPI DA DÜŞMÜŞ OLACAK
-Yani HDP baraj altında kalırsa paralel yapı tam düşmüş olacaktır.
Paralel Yapı, geleceğini HDP’ye bağlamış durumda. HDP baraj altında kalırsa Paralel Yapı da düşmüş olacak. HDP barajı aşmadığı halde paralel yapı en büyük darbeyi önümüzdeki günlerde alacağını düşünüyor. Dolayısıyla hiç bir eleştiriye aldırmadan HDP’yi destekliyor, eleştirilere cevap bile vermeden HDP’yi desteklemeye devam edecekler. Paralel yapı HDP’yi desteklemekle milliyetçi muhafazakâr kesimin nezdinde tüm gemileri yaktı. Artık geriye dönüşleri yok. Mütedeyyin kitlede artık hiçbir itibarları ve güvenilirlikleri kalmadı. Bugüne kadar savundukları bütün ilkeleri çiğneyerek HDP’yi desteklediler. 1 Kasım’da da HDP’yi destekleyecekler ve bu vebalden de kurtulamazlar.
DOĞAN VE GÜLEN MEDYASI HDP’NİN BARAJ ALTINDA KALMASINI ÖNLEMEYE ÇALIŞIYOR
-Peki Ankara Katliamı’ nın kazananı ve kaybedeni kimdir? Bu durum sandığa nasıl yansır?
7 Hazirandan iki gün önce yani zannediyorum 5 Haziranda Diyarbakır’da HDP mitinginde patlayan bomba, kesinlikle HDP’ nin işine yaradı. Bu durumu kimse inkâr etmiyor, farklı bir şey söyleyen yok. Bence bu olayı da kim yaparsa yapmış olsun, HDP’ nin işine yarasın diye yapılmış bir olaydı. Ben şuradan da anlıyorum bu olayı hemen hükümete ve devlete fatura etmek için HDP, Doğan ve Gülen Medyası ortaklaşa ve çok hızlı bir kampanya başlattılar. Demek ki bu olayın HDP’ ye yaraması için bir gayret var. Yapan kimdir daha ortada yok ama bu olay HDP’ nin baraj altında kalmaması için bir malzeme olarak başta HDP kullanıyor. Olaydan birkaç saat sonra devleti katil ilan etmek ne demek, faturayı ak partiye çıkarmak ne demek? Mesela adaletten, yargıdan yanaysanız bırakın deliller toplansın, failler çıksın ortaya. Ama HDP ve Doğan Medyası öyle yapmadı. Savcılık şimdi soruşturmadaki yasağı kaldırdı ve Hürriyet’in yayınlarından dolayı 9 zanlının kaçtığını söylüyor. Doğan ve Gülen Medyası Ankara’daki olayı Ak Parti’nin üzerine yıkmak suretiyle HDP’ nin baraj altında kalmasını önlemeye çalışıyorlar.
GÜLEN KİTLEYİ AYAKTA TUTABİLMEK İÇİN UMUT ZEHRİ VERİYOR
-Bana gelen bir bilgiye göre paralel yapıya mensup bazı dershanelerde “Hocamızın elinde Erdoğan’ı bitirecek çok ciddi belgeler var.’’ deniyor. Paralel Yapı’nın 1 Kasımdan sonra ikinci Gezi terörünü organize ettiği belirtiliyor. Bu iddialarla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Böyle münferit olaylara bakarak bir şey söylemek istemem. Ancak hatırlayınız beni ikna etmek için Yalova’ya gelen iki kişinin başkan olanı bana; “Erdoğan, ya intihar edecek ya da akıl hastanesine kapatılacak.’’ dedi. Fetullah Gülen, insanları ikna etmek için bu tür şeyleri hep söylüyor. Aynı şekilde yerel seçimlerden önce de AK Parti’nin oylarının %23,5’a düştüğü, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilemeyeceği söylenmişti. Fetullah Gülen kendisine bağlı kitleyi ayakta tutabilmek için onlara umut zehri veriyor. Bu bir zehirdir. “Yıkılmadık, ayaktayız, bakın bir mucize olacak, Hz. İbrahim’i ateş yakmadı, Hz. Yunus balığın karnından karaya çıktı.” Bu tarz umut zehri veriyor tabandaki insanlara. Ama bence bu hareketin hizmet hareketiyle hiçbir alakası kalmadı, bu hareket Gülen hareketidir. Bir çıkış yolu bulmaları mümkün değil. 1 Kasım’da eğer Ak Parti tek başına iktidara gelirse bu hareket için sonun başlangıcıdır. Kanada’daki öğretmenin dediği ne kadar doğru bilinmez ama AK Parti tek başına iktidara gelirse bir takım çevreler içeriden ve dışarıdan Gezi benzeri olaylar için düğmeye basabilirler. Bu kaos için de paralel yapı medyası elinden geleni ardına koymaz.
AK PARTİ TEK BAŞINA İKTİDARA GELEMEZSE TEZGAH HAZIRLIYORLAR
- 1 Kasım sonrası için AK Parti’ye yönelik bir plan mı hazırlanıyor?
Eğer 1 Kasım’da Ak Parti tek başına iktidara gelemezse düşüncesiyle bir tezgâh hazırlıyorlar. O da nedir? Ak Parti’de Abdullah Gül ve Bülent Arınç’ ı öne çıkarmak. Gül ve Arınç böyle bir tezgâha ‘’ Biz bu işin içinde oluruz.’’ şeklinde bir sinyal vermişlerse ben çok üzülürüm, bunu kendilerine hiç yakıştırmam ve böyle bir şeye ihtimal dahi vermek istemem. İşte Ak Parti tabanı, böyle bir tezgâhın varlığı ihtimalinden dolayı rahatsızdır. Şunu da belirtmek isterim ki; bu durum paralel yapının da işine geldiği için el altından destekleyebileceğini söyleyebiliriz yani bu tezgâhın içerisinde bulunabilirler. Çünkü paralel yapının tek derdi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın durdurulması ve Ak Parti’ nin yeniden tek başına gelmesinin engellenmesi. Başka hiçbir hedefleri yok.
GÜLEN 1 KASIM SONRASI İÇİN YENİ BİR DÖNEME HAZIRLANIYOR
Ekrem Dumanlı’nın Gülen’in talebiyle istifasının ardında ne var?
Fethullah Gülen 1 Kasım sonrası için yeni bir döneme hazırlanıyor. O yeni dönemin denkleminde Ekrem Dumanlı ismi yok. Gülen, Ekrem Dumanlı isminin çok ön plana çıktığını ve kendisinin önümüzdeki dönemle ilgili hamleleri için bu ismin zararlı olacağını düşünüyor. Bu yüzden onu geri plana çekti. Artık haftada iki gün yazıyor Zaman Gazetesi’nde. Ekrem Dumanlı hala cephede savaşacak birisi olarak kalsaydı haftada dört beş gün yazdırırlardı. Duyduğum kadarıyla da şu anda gazeteye pek gittiği yok. Zaten Ekrem Dumanlı gibi bir insan, genel yayın yönetmeninin geniş odasında oturduktan sonra gidip de başka bir odada kolay kolay oturmaz. Bunu hazmedemez, kabullenemez.
Kaynak : Yeni Akit