GÜNCEL
Gülen'in 7 katlı 'Zerdüşt Piramidi'..
Ankara Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Gülen'in liderliğini yaptığı FETÖ'nün 7 katlı piramit şeklinde örgütlendiği vurgulandı.
Ankara Başsavcılığı, Fetullah Gülen ile örgütün 72 tepe yöneticisinin içinde yeraldığı ‘FETÖ çatı davası’na ilişkin iddianameyi tamamladı.
İddianamede FETÖ'nün 7 katlı piramit (dikey hiyerarşi) şeklinde örgütlendiği belirtildi. 'Kainat imamı' inancı ve 7 katlı piramidal yapılanmanın, İsmailiye mezhebi ve köken olarak Zerdüştlük dininden alındığı kaydedildi. Bu yapının 7 katmanının en üstünde 'Fetullah Hoca Arşı' bulunuyor.
İşte FETÖ'nün 7 katmandan oluşan şeması:
1 KAT / HALK TABAKASI: Cemaate iman ve gönül bağı ile bağlı olanlar, fiili ve maddi destek sağlayanlardan oluşur.
2 KAT / SADIK TABAKA: Okul, dershane, yurt, banka, gazete, vakıf ve resmi kurum görevlilerinden oluşan örgüte sadık gruptur.
3 KAT / İDEOLOJİK ÖRGÜTLENME TABAKASI: Gayri resmi faaliyetlerde görev alırlar. Örgütün ideolojisini benimseyen ve ileri derecede bağlı ve çevresine de örgüt fikirlerini aşılayan tabakadır. Kaymakam, vali, şehir sorumluları, general, müfettişler, irşat ekipleri yer alır.
4 KAT / TEFTİŞ KONTROL TABAKASI: Bütün hizmeti (legal ve illegal) denetler. Bağlılık ve itaatte dereceye girenler buraya yükselebilir. Bu tabakaya girenler örgüte çocuk yaşta kazandırılanlardan seçilirler. Örgüte sonradan katılanlar genellikle bu katta ve daha üst düzeyde görevlendirilemezler.
5 KAT / ORGANİZE EDEN TABAKA: Üst düzey gizlilik gerektirir. Birbirlerini çok az tanırlar. Fetullah Gülen atar. Devletteki yapıyı organize edip yürüten tabakadır. Örgüt içinden bir evlilik yapanlar buraya yükselebilir.
6 KAT / HAS TABAKA: Gülen ile alt tabakaların irtibatını sağlar. Örgüt içi görev değişiklikleri yapar, azillere bakar. Fetullah Gülen atar.
7 KAT / KURMAY TABAKA: Gülen'e doğrudan bağlı atamasını yaptığı seçkin kesim. 17 kişilik kurmaylardan oluşur.
FETÖ'nün algılatıldığı gibi 'masum dini ve sivil bir toplum örgütlenmesi olmadığı' vurgulanan iddianamede, örgütün 'cebir ve tehdit' yöntemlerini kullanarak işlediği suçlar da kalem kalem sıralandı.
İddianamede, örgüt üyelerinin Fetullah Gülen'i muhterem bir Mehdi/Mesihkabul ederek tanrılaştırdığı ifade edilirken, örgütün Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk gibi soruşturmalarda hedef aldığı kişilerin hayatlarını kararttığı, onları yaşayan ölülere çevirdiği kaydedildi.
FETÖ'nün algılatıldığı gibi 'masum dini ve sivil bir toplum örgütlenmesi olmadığı' vurgulanan iddianamede, örgütün 'cebir ve tehdit' yöntemlerini kullanarak işlediği suçlar şöyle sıralandı:
DOĞRUDAN KASTEN ÖLDÜRME
-Necip Hablemitoğlu'nun öldürülmesi
-Danıştay saldırısı
ÖLÜMLE SONUÇLANAN CEBİR VE ŞİDDET
-Van Cezaevi'nde tutuklunun intiharı
-MİT görevlisinin ölümü
-Yarbay Ali Tatar'ın intihar etmesi
-Tuğamiral Cem Aziz Çakmak'ın ölümü
-Kurmay Albay Murat Özenalp'in ölümü
-Hakim adayı Didem Yaylalı'nın ölümü
-Öğrenci Erkan Eryiğit'in ölümü
KAMU GÜCÜYLE HÜRRİYETİ KISITLAMA
-Emniyet Genel Müdürlüğü Yöneticilerinin Tutuklanması
-Erzincan Cumhuriyet Başsavcısının Tutuklanması
-Tahşiye Davası
-Örgütün ayrıca, MİT TIR'larının durdurulmasına da imza attığı, örgüte himmet toplamak için cebir-şiddet uyguladığı, Cumhurbaşkanını tehdit ettiği de iddianamede yeraldı.
TSK bile pes etti
Ankara Başsavcılığı, Fetullah Gülen ile örgütün 72 tepe yöneticisinin içinde yer aldığı FETÖ ana dava iddianamesini tamamladı. Paralel yapı “en geniş katılımlı silahlı örgütlenme” olarak nitelenirken, “TSK bile 2006’da başlayan asimetrik, psikolojik harekatlara dayanamayıp pes etmek zorunda kaldı” deniliyor.
YURTDIŞINDA KURGULANDI
Erzurum'da büyümüş yarım ilkokul mezunu bir vaiz olan Fetullah Gülen'in, sayıları binleri bulan kuruluşu yönlendirmesinin güç olduğuna işaret edilen iddianamede, “Örgüt, din kisvesi ile gizli çıkar örgütleri üzerinden Türkiye ve İslam toplumlarını içinden dönüştürmek için yurtdışında kurgulanmış bir yapıdır. Türkiye ve İslam'ı yeniden biçimlendirmek için kurgulanmış toplumsal, politik mühendislik projesidir" denildi. İnzivaya çekilen bir din adamı olduğu iddia edilen Gülen'in neden bir İslam memleketinde değil de Amerika'da uzun süre yaşadığını açıklayamadığı kaydedilirken, Gülen'in, ABD'de CIA tarafından korunduğu belirtildi. İddianamede, “Gülen ve örgütünün ABD'nin emrinde olduğu ve CIA tarafından kullanıldığı çok açıktır" ifadesine yer verildi.
DARBELERDEN BESLENDİ
Paralel örgütlenmenin temellerinin şüpheli Fetullah Gülen tarafından, İzmir'de 1966 yılında atıldığına işaret edilirken, cemaatin örgüt olarak gelişiminin temelde 3 aşamada incelenebileceğine atıf yapıldı. İlk aşamanın, 12 Eylül 1980 askeri darbesine kadar süren 'Işık Evleri' ve dershaneler üzerinden yürütülen 'sızarak kadrolaşma' hareketi olduğu kaydedildi. İkinci aşama olarak ise 12 Eylül 1980 askeri darbesinden hemen sonra Türkiye'de serbest pazar ekonomisine geçilmesi, liberal politikaların uygulanması ile 'liberalizme uygun hoca' profili olarak Gülen ve cemaatinin kendini gösterdiği ifade edildi. Cemaatin, 'korkunç bir dev'e dönüşmesi ve terörizme giden üçüncü aşamasının ise 28 Şubat 1997 post-modern darbesinden sonra olduğu belirtildi. Bu evrede Fetullah Gülen'in yurtdışına kaçtığı vurgulanırken, cemaatin söyleminin değiştiği, evrensel ifadelerin kullanılmaya başlandığına dikkat çekildi.
ÖRGÜTLENME 2007'DE TAMAM
Üçüncü aşamayla birlikte örgütün kamu kurumlarında 'kitlesel kadrolaşması'nın tamamlandığı, birer birer devlet kuruluşları, idareleri ve stratejik kurumları 'ele geçirip haricen yönetmeye' başlandığı belirtildi. Bu aşamadan sonra örgütün 'Herkül' gibi güçlendiği kaydedildi. 'Devleti kurnazlıkla, yavaş yavaş, fark ettirmeden, sinsice ele geçirmek' istediği belirtilen Gülen'in lideri olduğu FETÖ'nün muhtemel askeri müdahalede kadrolarının ezilmemesi için 2003-2007 yılları arasında pasif durumda kaldığı, 2007'den sonra ise örgütlenmesini tamamladığı vurgulandı. Bu aşamadan sonra 'operasyon hünerini ortaya koyduğu' kaydedilen örgütün 2010 Anayasa değişikliğiyle devlet içinde çok ileri bir noktaya geldiği, kendini devletin tek fiili hakimi olarak görmeye başladığı ifade edildi. Bu durumun ise 17 Aralık 2013 gününe kadar devam ettiği belirtildi.
EN GENİŞ KATILIMLISI
İddianamede, FETÖ'nün demokratik hukuk devletinin özelliklerini ortadan kaldırmak amacıyla kurulmuş en geniş ve en büyük katılımlı silahlı terör örgütlenmesi olduğu vurgulandı. FETÖ'nün ayrıca, amaçlarını gerçekleştirmek için silahlı terör örgütlerini kullanabilen-kiralayan, devletin silahlı unsurlarını emelleri için kullanabilen, devlet kademelerindeki silahlı güçler aracılığıyla operasyonel sonuçlar elde edebilen bir örgütlenme olduğuna işaret edildi.
TSK PES ETTİ
Paralel örgütün, 2006'dan itibaren başlayan asimetrik, psikolojik harekatlarına Türk Silahlı Kuvvetleri'nin dayanamayıp pes etmek zorunda kaldığını belirten Ankara Savcılığı, kurulan kumpas ve cemaat baskısının, 'askeri vesayeti kırıyoruz, darbeleri önlüyoruz' algısıyla gölgelendiğine dikkat çekti. TSK içerisindeki FETÖ yapılanmasının endişe verici boyutlara ulaştığına dikkat çekilen iddianamede, önemli oranda örgüt mensubu kurmay subayın bulunduğuna işaret edildi. Örgütün Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk gibi soruşturmalarda hedef aldığı kişilerin hayatlarını kararttığı, onları yaşayan ölülere çevirdiği kaydedildi.
Kaynak: Yeni Şafak