Torunoğulları, "Gomez'i bonservisiyle aldık. 2+1 yıllık bir transfer. Şu anda sezon sonunda gidebileceği tek bir yer var, o da Fiorentina. Gomez sözleşmeye "Beşiktaş'ta mutlu olmazsa Fiorentina'ya bedelsiz dönebilir" maddesini koydurdu. Gomez'de tek sıkıntı şuydu: Türkiye'de son dönemdeki terör olayları ailesi üzerinde bir etki yaratmış, babası bu konuda çok rahatsızdı. Kesinlikle yanlış yönlendirme yapmadım. '30 yıldır var, yarın da sona ermeyecek' dedim. O da kararlılığımızı görünce kabul etti. Burada çok mutlu. Zaten Fiorentina'ya geri dönmez. Dönerse ve İtalyan kulübü üzerinden başka takıma giderse yüzde 50 pay alırız. Ancak Fiorentina dışındaki her kulüp bizim kapımızı çalmak zorunda.

9 milyon Euro'yu sıfırlama başarınızı paylaşacak mısınız?

Fiorentina'da kalsa kulübe 2 yıllık sözleşmesi nedeniyle aşağı yukarı 22 milyon Euro maliyeti olacaktı. Oynamasaydı sadece dursaydı, İtalya da yüzde yüz vergi var 22 milyon Euro'nu 11 milyon Euro'sunu kendi cebine koyabilecekti. Biz dersimizi iyi çalışarak gittik ve bir nevi Fiorentina'yı 22 milyon Euro'dan kurtarmış olduk. Transferde şöyle bir şey var: Karşı tarafa hissettirmeniz lazım verip veremeyeceğiniz ücretleri. Biz Fiorentina'ya bu parayı ödeyemeyeceğimizi hissettirdik, UEFA'nın finansal şartlarından dolayı. Onlara, "Sizin de bir sıkıntınız var. Size maliyeti fazla, cebinizden daha az para çıkmasına çaba sarf edeceğiz. Bunun dışında beklentiniz olmasın" dedik. Olmazsa başka alternatiflere yönelirdik ama Gomez'in tavrı da işimizi kolaylaştırdı açıkçası.

DAHA DÜŞÜK RAKAMA OYNUYOR

Gomez, Fiorentina'da yıllık 5.5 milyon Euro kazanıyordu. Beşiktaş'a maliyeti ne oldu?

Bu yıl için 3.5 milyon Euro kazanıyor. Ancak ücret konusunu sezon sonu oturup farklı bir şekle sokacağız. Parayı değil, oynamayı ve mutlu olmayı tercih etti.

İnsanlar inanamıyor 9 milyon Euro'yu nasıl sıfırladınız?

Bu soru bana çok geliyor... Bana yetki versinler onlara da transfer yapayım. Net söylüyorum; kimi istiyorlarsa yapayım. Mesela ben seninle konuşurken gözünün içine bakıyorsam, buna seni inandırıyorsam, artık bitmiştir. İtiraz etme şansın yok. Bana "Yukarısı olsun" diyemezsin. Buyum yani malzeme bu. Olursa olur, olmazsa olmaz. Bir de şunu takıntı haline getirmemek lazım; ille de olacak diye bir şey de yok.