EĞİTİM - KÜLTÜR - SANAT
Gezi'ci faşizim sınır tanımıyor! Şener Şen'e de linç..
Sayıları giderek azalsa da hâlâ birkaç tane Gezi zekalı Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yanyana gelen isimleri linç etmeye devam ediyor.
Bunun en son örneğini ise Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'nü alan Türk Sinemasına yıllarını vermiş sanatçı Şener Şen yaşadı.
Cumhurbaşkanlığı Kültür Ve Sanat Büyük Ödülleri'nde, kendi alanlarında Türkiye'ye hizmet etmiş isimler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın elinden ödüllerini alırken, Şener Şen'in de aralarında bulunduğu sanatçıların uğradığı saldırılar, 'mahalle baskısı'nın ulaştığı boyutları da ortaya koydu. Ödülü veren Cumhurbaşkanı, alan isimlerin ise Türkiye'ye hizmet etmiş ustalar olmasına rağmen, 'Sen Recep Tayyip Erdoğan'ın elinden nasıl ödül alırsın?' lobisinin faşizmi, Hitler dönemini aratmayan saldırılarıyla dikkati çekti. 'Bidon kafalı' faşistlerin mahalle baskısına en güzel yanıt, Şener Şen'in ödül töreninde yaptığı konuşmada saklıydı: Doğru hikayelerin toplumda çatışma yerine sevgi ve saygıyı hakim kılacağına inanıyorum. Bu duygu beni ayakta tutuyor. Ödülümü toplumsal barışa katkısı olması adına kabul ediyorum.
LİNÇ KAMPALARI BAŞLATILDI
Giderek azalıyor olsa da Şen'e gösterilen mahalle baskısına maruz kalanların arasında daha önce ünlü akademisyen, yazar, oyuncu, şarkıcılar da vardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yan yana görünen isimlere hem sosyal, hem de gayrı milli medyada adeta linç kampanyaları başlatıldı.
Sosyolog olarak siyasi iklimi analiz eden Prof. Dr. Nur Vergin, 2008'de ki bir röportajda kullandığı, "AK Parti 10 yıl daha iktidarda kalır" ifadesinin ardından 'Beyaz Türkler' baskısına uğradı. Vergin, yıllar sonra STAR'a yaptığı açıklamada, "İnsan istemediğini söylemezmiş. İyi de ben partizan değilim ki bir tespit yapıyorum.Bir arkadaşım 'Sinir bozan, senin gibi bir aileden gelen Beyaz Türk'ün bunları söylemesiydi' dedi" diye konuştu.
BİNGÖL: HEMEN ASTINIZ
Berkin Elvan olayları sırasında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'a yapılan hakaretlere tepki gösteren sanatçı Yavuz Bingöl de mahalle baskısına maruz kaldı. Bingöl, sözlerinin ne anlama geldiğini defalarca tekrarlamasına rağmen haftalarca sosyal ve yazılı bazı medyanın saldırısına uğradı. Bingöl'e yapılan saldırıların satır aralarında, Ahmet Hakan'a verdiği röportaj sırasında söylediği sözlerin değil, Erdoğan ile 'yan yana' görünmesinin olduğu da dikkati çekti. Mesaj netti: "Bizim mahalleden bir sanatçı, hükümete ve Erdoğan'a destek veremez. Verecek olursa, başına bunlar gelir." Bingöl'ün bu saldırılara verdiği yanıt ise, tokat gibiydi: Ülkenin ne kadar kutuplaştığı ortada. Beni hemen astınız. Kılıçdaroğlu Başbakan olsa sağcı bir sanatçının elini sıkamaz mı? Ona ne derdiniz? Ülkede 3 Cumhurbaşkanı adayı var. Üçünün de çağırdığı davete giderim, uzattığı ele el veririm. Sonuçta oy vereceğiz. Bu kadar basit kardeşler. Mahalle baskısının doruk yaptığı yıl 2014'tü. Merhum sanatçı Murat Göğebakan, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan için 'Uzun Adam' adlı şarkı yapınca, yaşadığı ağır sağlık sorunlarına aldırış edilmeden adeta linç edildi.
SEN DE YAVUZ GİBİSİN
Yazar Alev Alatlı da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın BM'de yaptığı konuşmasına istinaden sarf ettiği "George Orwell olsa sizi ayakta alkışlardı" sözleri üzerine itibarsızlaştırılma kampanyasının mağduru oldu. Erdoğan adaylık sürecindeki bir toplantıya katılan Şahan Gökbakar ve Zerrin Özer gibi isimler de saldırıya uğramaktan kurtulamadı. 2015'te Küba'ya giden Erdoğan ve sanatçı Murat Dalkılıç'ın birlikte çektirdikleri fotoğrafı Twitter'da paylaşmalarının ardından da benzer saldırı kampanyası başlatıldı. Dalkılıç'a gösterilen tepkiler arasında,"Sen de artık Yavuz Bingöl gibisin" yorumu dikkati çekti.
KIYAMETİ KOPARDILAR
Gezi Parkı olayları, başlangıçta masum bir 'yeşil duyarlılığı' gibi dururken daha sonra hükümeti düşürmeye yönelik bir darbe girişimine dönüştürüldü. İş bu boyuta gelince, protestolara başlangıçta destek veren sanatçı Şafak Sezer'in Başbakan Erdoğan'dan özür dilemesinin ardından da adeta kıyamet koptu.
'SAYIN' RAHATSIZLIĞI
15 Temmuz darbe girişimi sırasında Erdoğan ile canlı bağlantı yapan CNNTürk spikeri Hande Fırat'ın "Sayın Cumhurbaşkanım" demesi de, mahalle baskısına uğramasına yetti. Hande Fırat bir gazetecilik başarısı göstermişti ama Erdoğan'a, 'Sayın' ve 'Cumhurbaşkanım' demesi kendi mahallesinde rahatsızlığa sebep olmuştu.
(STAR)