GÜNCEL
FETÖ çocuklara 'kod isim'..
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan FETÖ iddianamesinde, mülki idare ve yargı sınavları ile askeri okullara ve polis akademisine girecek öğrencilere "kod isim" verildiği, öğrencilerin kaldıkları yerlerde birbirlerini görmemelerine özen gösterildiği belirtildi.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosunun FETÖ/PDY'ye yönelik yürüttüğü soruşturma kapsamında Savcı Ömer Yurdusev tarafından "silahlı terör örgütüne üye olma" suçlarından tutuklu 4 asker hakkında hazırlanan 41 sayfalık iddianame, Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, tutuklu asker Ferhat Konuş hakkında, "silahlı terör örgütüne üye olma, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis, Nihat Karcı, Murat Akyol ve Mustafa Avcı hakkında da "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasının verilmesi talep edildi.
FETÖ elebaşı Fethullah Gülen'in örgüt üyelerine verdiği talimatlarda, adliye, mülkiye veya başka hayati bir alanlarda bulunmalarının basite alınmaması gerektiğini ve gelecekteki çalışmalarda örgüt üyelerinin o ünitelerdeki garantisi, varlıklarının teminatı olduğunu söylediği vurgulanan iddianamede, FETÖ/PDY hakkında yürütülen soruşturmalarda elde edilen bilgiler doğrultusunda, örgütün evlerine giden öğrencilerin her birine "kod isim" verildiği ve birbirlerini görmemesine özen gösterildiği kaydedildi.
Örgütün eğitim alanlarında, dershaneler, evler ve öğrenci yurtlarına giden çocukların gruplar halinde çalıştırıldığı kaydedilen iddianamede, şu ifadelere yer verildi:
"Eve gelen farklı gruptaki öğrencilerin birbirlerini görmemesine özen gösterilmekte. Örgütün önemli bir ayağını toplumun çeşitli kesimlerinden özellikle de kırsal bölgelerden şehirlere gelen fakir aile çocukları oluşturmaktadır. Örgütün okul ve dershanelere yönelmesinin temel amacı örgüte öncülük edebilecek ve zamanla kadrolarında yer alabilecek zeki kişileri yetiştirmektir. Örgütle teması sağlanan öğrenciler, ağabeylerin veya ablaların sorumlu oldukları evlere dağıtılmaktadır. Öğrenciler belirli bir okula yerleştirilmek isteniyorsa, sınavlara birkaç ay kala gruplar halinde farklı yurtlara çıkarılmaktadır. Bu gruplar daha sonra daha küçük gruplara ayrılmaktadır. Her öğrenciye kod adı verilmektedir. Mülki idare, emniyet, TSK ve yargı gibi stratejik kurumlar için hazırlanacak öğrenciler, daha özel şartlarda seçilip, özel şartlarda hazırlanmaktadır. Bunlara hücre tipi yapılanma modeli uygulanmakta, askeri okullara, polis akademisi ve polis kolejine sokulacak öğrenciler, kesinlikle kendi dershanelerine gerçek isimleri ile kayıt edilmemektedir. Bu öğrencilere sınav soruları önceden verilerek ezberletilmekte ve bu husus örgüt jargonunda 'Fetih okutmak' olarak adlandırılmaktadır. "
İngiltere'den Almanya'ya Avustralya'dan Amerika'ya kadar her yerde kariyer yapan üyelerin olduğu belirtilen iddianamede, bu üyelerin Türkiye'ye döndükleri zaman da burada el üstünde tutulacağı ve üniversitelerde hoca durumunda olacakları aktarıldı.
SIKIYÖNETİM LİSTELERİ
Terör örgütünce başlatılan darbe girişiminin bastırılmasının ardından bu kapsamda başlatılan operasyonlarda, TSK'nın komuta kademesinde yuvalanmış birçok FETÖ/PDY terör örgütü mensubunun yakalandığı anlatılan iddianamede, TSK içindeki örgüt üyelerinin, 15 Temmuz 2016 günü saat 21.30'da "Karar sorumlularının belirlenmesi", "Hazırlık İkazı ve Birlik intikali", "Katılışlar" konulu mesaj formu ve saat 22.15'de "Sıkıyönetim Direktifi" konulu mesaj formu ve eklerinin örgüt üyelerine gönderildiğinin tespit edildiği vurgulandı.
İddianamede, 16 Haziran 2016 tarihli ve saat 00:30'da Bursa İl Jandarma Komutanlığı görevlilerince tanzim edilen tutanakta, Bursa'da yakalanan İl Jandarma Alay Komutanı Jandarma Albay Yurdakul Akkuş'un, kendisini "Sıkı Yönetim Komutanı" olarak ilan ettiği ve devamında sevk ve idareyi almak istediği kaydedildi.
"Sıkıyönetim Bölge Komutanları, İl Sıkı Yönetim Komutanları' başlıklı 84 kişinin rütbesi, adı, soyadı ve sicili ile sözde atandığı yer bilgilerini içeren listenin bulunduğu vurgulanan iddianamede, albay ve general rütbesindeki subaylara ait isim listesinde, "Sıkıyönetim Mahkemesi Görevlendirme Listesi" başlıklı toplam 413 kişinin adı, soyadı, mevcut görev yeri ve sözde atandığı yer bilgilerini içeren askeri hakimlerin isim listesinin, "Atama Listesi-Diğer Atamalar" başlıklı 450 kişinin rütbesi, adı, soyadı, sicili, görev ve sözde atandığı yer bilgilerini içeren eden albay ve general rütbesindeki şahıslara ait isim listesi bulunduğu belirtildi.
Ülke genelinde meydana gelen ani gelişmeler kapsamında, karargahların eksiksiz güvenliğini sağlamak ve işlerliğini devam ettirmek maksadıyla genel karargah sorumlularının belirlendiği kaydedilen iddianamede, şu bilgilere yer verildi:
"Karargah Sorumlusu Genelkurmay Başkanlığı Karargahı Tuğgeneral Mehmet Partigöç, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Karargahı Tuğgeneral Erhan Caha, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Karargahı Tuğamiral İrfan Arabacı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Karargahı Hava İstikam Kurmay Albay İlhan Karasu, Jandarma Genel Komutanlığı Karargahı Tuğ General Faruk Bal, Sahil Güvenlik Komutanlığı Karargahı Sahil Güvenlik Komutanlığı Karargahı Yarbay Mustafa Şaban Gümüşiğne, bu görevlere atadıkları sözde komutanlara 'kendilerine tevdi edilen görevleri yerine getirmek maksadıyla her türlü tedbiri almaya ve mevcut atamalara bağlı kalmaksızın ihtiyaç duydukları görevlendirmeleri yapmaya yetkilendirildikleri' yani darbeyi gerçekleştirip yönetimi ele almak için cebir ve şiddet de dahil olmak üzere her türlü yetkiye sahip oldukları, karşı gelenleri öldürme yetkisi de dahil tüm yetkilerin kendilerine tanındığının bildirildiği anlaşılmış, tespit edilmiştir."
İddianamede, "Sıkıyönetim Bölge Komutanları-İl Sıkıyönetim Komutanları" başlıklı listenin 9. sırasında Metin Karagöz isimli şüphelinin ismi Antalya Sözde Sıkıyönetim Komutanı olarak belirlendiği, "Atama Listesi-Diğer Atamalar" başlıklı listenin 204. sırasında Metin Karagöz isimli şüphelinin Antalya 3. Piyade Er Eğitim Tugay Komutanı Vekaleten, 141. sırasında yer alan Tuğgeneral Mustafa Kaya'nın Ankara Kara Kuvvetleri Komutanlığı emrine, 410. sırasında Ahmet Yurdagül'ün Tunceli Jandarma Bölge Komutanı olarak sözde atandığı şeklinde isimlerinin geçtiği aktarıldı.
- Kamu bankaları da yağmalanacakmış
Devlet ekonomisinin kendi denetimlerine alınması, yeri geldiğinde bankalardaki paraların yağma edilmesi için Ekonomi Bakanlığı, Merkez Bankası, Halkbank, Vakıfbank'a sözde genel müdür, başkan atamaları yapacakları kaydedilen iddianamede, "Müteakiben ele geçirdikleri bankacılık sistemi üzerinden Merkez Bankasını, Halkbank'ı ve Vakıfbank'ı yağmalayacakları, yandaşlarına peşkeş çekecekleri, vatandaşın iletişimini usulsüz olarak denetim altına alacakları, dinleyecekleri sonucuna ulaşılmıştır." ifadelerine yer verildi.
JANDARMA'DAKİ ARAÇLAR...
İddianamede, ayrıca üsteğmen Ferhat Konuş'un İl Jandarma Komutanlığı 2 Nolu Nizamiye önüne Büyükşehir Belediyesine ait araçlarla, iş makineleriyle kapatan halk ve Antalya Emniyet Müdürlüğü görevlileri ile araçların çekilmesi konusunda tartışmaya girdiği de kaydedilerek, şu ifadeler yer aldı:
"Sonuç itibarıyla tanzim edilen tutanaktan şüpheli Ferhat Konuş'un TSK içerisine gizliliği esas alarak takiyye yoluyla yerleşen FETÖ/PDY terör örgüt mensuplarınca gerçekleştirilen darbe girişimi sırasında Antalya İl Jandarma Komutanlığında nöbetçi amir olduğu, kendilerini sözde Yurtta Sulh Konseyi olarak adlandıran FETÖ/PDY terör örgütü mensuplarından gelen yasa dışı emri titizlikle uyguladığı, istirahatli olması gereken erbaş/erleri silahlandırarak hazır kıta beklettiği, darbeci askerlerin kışla dışına çıkmasına izin vermemek için nizamiye önünü halkla birlikte Antalya Büyükşehir Belediyesinden temin ettikleri araçlar/iş makineleri ile kapatan emniyet personeli ve halkla tartıştığı, nizamiye girişini açtırmak istediği, eğer başarılı olmuş olsaydı silahlandırdığı askerlerle birlikte Antalya'da darbe girişimi yapacağı sonucuna ulaşılmıştır."
İddianamede, şüpheli Ferhat Konuş'un silahlı FETÖ/PDY terör örgütü üyesi olduğu, Antalya'da yönetime el konulması için elinden geleni yaptığı, ancak İl Jandarma Komutanlığındaki duyarlı komutanlar sayesinde ve Jandarma Kışlasının önünü araçlarla/iş makineleriyle halkın kapatması nedeniyle bu amacına ulaşamadığı kaydedildi.