GÜNCEL
Fatih Sultan Mehmed Han'ın bedduası M. Kemal'e mi?
Prof. Dr. Ahmet Akgündüz "Fatih'in Ayasofya Vakfiyesindeki Bedduanın Muhatabı Kim?" başlıklı çok çarpıcı bir yazı kaleme aldı.
Prof. Dr. Ahmet Akgündüz'ün "Fatih'in Ayasofya Vakfiyesindeki Bedduanın Muhatabı Kim?" isimli yazısı şöyle;
"Fatih'in Ayasofya vakfiyesindeki bedduaların muhatabı , Ayasofya Camisini MÜZEYE çeviren Mustafa Kemal ve Arkadaşlarıdır. Hükümet 500 yıllık vaziyetine yani CAMİ haline çevirerek müslüman milletimizi bu bedduadan kurtarmalıdır.
Bugünlerde Ayasofya gündemdedir. 500 yıl cami olarak Müslümanların mabedi ve fethin sembolü olan ve bu yüzden MESCİD-İ FETHİYE diye tarihe geçen Ayasofya asıl haline iade edilmelidir.
Ben sadece Fatih Sultan Mehmed'in bir keramet göstererek beddua ettiği şahısları sanki görür gibi tavsif eden Vakfiyedeki beddua cümlelerini aynen nakledecek ve Müslüman milletimle paylaşacağım."
Okuyanlardan istirhamım beddua cümlelerini dikkatlice okumaları ve sonradan fikir beyan etmeleridir.
İŞTE SULTAN FATİH'İN AYASOFYA VAKFİYESİ
"Allah’ın yarattıklarından Allah’a ve O’nun rü’yetine iman eden, Ahirete ve onun heybetine inanan hiçbir kimse için, sultan olsun melik olsun, vezir olsun bey olsun, şevket ve kudret sahibi biri olsun hakim veya mütegallib (zalim ve diktatör) olsun, özellikle zalim ve diktatör idareciler tarafından tayin olunan, fasid bir tahakküm ve batıl bir nezaret ile vakıflara nazır ve mütevelli olanlar olsun ve kısaca insanlardan hiçbir kimse için, bu vakıfları eksiltmek, bozmak, değiştirmek, tağyir ve tebdil eylemek, vakfı ihmal edip kendi haline bırakmak ve fonksiyonlarını ortadan kaldırmak, ASLA HELAL DEĞİLDİR.
Kim ki, bozuk teviller, hurafe ve dedikodudan öteye geçmeyen batıl gerekçelerle, bu vakfın şartlarından birini değiştirirse veya kanun ve kurallarından birini tağyir ederse; vakfın tebdili ve iptali için gayret gösterirse;
Vakfın ortadan kalkmasına veya maksadından ve gayesinden başka bir gayeye çevrilmesine kast ederse, vakfın temel hayır müesseselerinden birinin yerine başka bir kurum ikame eylemek (temel müesseseler-den birinden taviz vermek) ve vakfın bölümlerinden birine itiraz etmek dilerse veya bu manada yapılacakdeğişiklik veya itirazlara yardımcı olur yahut yol gösterirse;
Veya şer’-i şerife aykırı olarak vakıfda tasarruf etmeye azm eylerse, meselaşeri’ata ve vak-fiyeye aykırı ferman, berat, tomar veya talik yazarsa veyahut tevliyet hakkı resmi ya-hut takrir hakkı resmi ve benzeri bir şey taleb ederse, kısaca batıl tasarruflardan birini işler yahut bu tür tasarrufları tamamen geçersiz olan yazılı kayıtlara ve defterlere kaydeder ve bu tür haksız işlemlerini yalanlar yumağı olan hesaplarına ilhak ederse,
AÇIKÇA BÜYÜK BİR HARAMI İŞLEMİŞ OLUR, GÜNAHI GEREKTİREN BİR FİİLİ İRTİKAB EYLEMİŞ OLUR. ALLAH’IN, MELEKLERİN VE BÜTÜN İNSANLARIN LA’NETİ ÜZERLERİNE OLSUN.
“Ebeddiyyen Cehennemde kalsınlar, onların azapları asla hafifletilmesin ve onlara ebeddiyyen merhamet olunmasın. Kim bunları duyup gördükten sonra değiştirirse, vebali ve günahı bunu değiştirenlerin üzerine ol-sun. Hiç şüphe yok ki, Allah her şeyi işitir ve herşeyi bilir.”.
Haksız bir şekilde bu vakıflara tağyir, ibdal, tahrif ve ibtal şeklinde müdahele ve tecavüz eyleyen insan, ölümle karşılaştığı anı, sekerat-ı mevti, kabri müşahede ettiğini ve onun karanlığını, tabutu ve onun içindeki yalnızlık ve vahşeti, Münker meleğini ve hey-betini, Nekir meleğini ve onun dehşetli darbelerini, Münker ile Nekir’in sorgulmalarındaki dehşeti, bütün insanların Alemlerin Rabbininhuzuruna çıktıkları günde Allah’ın huzuruna çıkacağını, o gün hiçbir nefsin bir diğer nefis için hiçbir şeye malik olamayacağını ve o gün her şeyin dizgininin Allah’a ait bulunacağını hatırlasın.
Kim Allah’ın Kitabına ve Resulullah’ın Sünnetine muhalefet ederse, Allah ve Resulü'nün haram kıldığını helalleştirmeye çalışırsa, müslüman kardeşinin vakıflarını boz-maya, hayırlarını tahrib etmeye ve hasenatını iptal eylemeye gayret gösterirse ve mü’minin hayır müesseselerini fonksiyonsuz hale getirmeye taarruz ederse, artık Allah’ın gazabı ile dönmüş olur;
Son durağı ve oturağı Cehennemdir; cehennem ne kötü bir varılacak yerdir; Allah onun hesaba çekicisi, azabın en azgın olanlarıyla azaplandırıcısı ve ikabın kanunlarıyla cezasını vericisidir.
“O gün zalimlere ileri sürecekleri mazeretleri fayda vermeyecektir; onlar için sadece la’net vardır; onların varacakları cehennem ne kötü bir menzildir.” “O gün her nefis kazandığı günahlar sebebiyle rezil ü rüsvay olacaktır; o gün zulüm yoktur; şüphesiz Allah hesabı çok hızlı yapandır.”