EĞİTİM - KÜLTÜR - SANAT
Ezber bozmaya devam...
-
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yassıada’da idamla yargılanan eski Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri’nin adının verildiği imam hatip lisesi ile birlikte 155 tesisin açılışını yaptı.
-
Son 12 yılda öğrencilere çok iyi imkanlar sunduklarını hatırlatan Erdoğan, artık yalnızca ‘bilgi’nin yetmediğini belirtti, “Bu nesil, bilgi ve hikmeti beraber yüklenmelidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tevfik İleri Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Ankara’da yapımı tamamlanan 155 eğitim tesisinin toplu açılış törenine katıldı. 460 milyon liralık yatırımla 134 okul, 17 spor salonu, 3 öğrenci pansiyonu ve bir de konferans salonunu hizmete sunduklarını anlatan Erdoğan, tesislerin içinde en büyüğünün Tevfik İleri Anadolu İmam Hatip Lisesi olduğunu belirtti. “Sizler eğer bugün bu modern binalarda serbestçe, özgürce okuyabiliyorsanız biliniz ki bu, uzun ve zorlu, sabırlı bir mücadelenin neticesidir. Bu mücadelede nice geçmişteki büyüklerimizin emeği var. Adnan Menderes’in alın teri var. Bu mücadelede ismi bu okulda yaşayan, imam hatip okullarının yeniden açılmasını sağlayan, 1960 darbesinin ardından idamla yargılanan merhum Tevfik İleri’nin alın teri var” diyen Erdoğan, 28 Şubat sürecinin başörtüsüne yasak uygulamalarını ve katsayı zulmünü hatırlatarak şöyle konuştu: ENGELLERİ TEK TEK KALDIRDIK “Bu ızdırabı, o süreci yaşamış bir baba olarak çok iyi bilirim. Ama o sıkıntıları çekmemiş olanlar bunu anlamaz. Türkiye genelinde meslek liselerinin, imam hatip okullarının öğrenci sayıları çok hızlı bir şekilde düştü. Başbakanlığımız esnasında bu haksızlığı ortadan kaldırdık. İHL’lere giden yollardaki engelleri tek tek kaldırdık. 2002-2003 öğretim yılında, Türkiye genelinde 440 imam-hatip lisesinde, 64 bin 500 öğrenci eğitim-öğretim alıyordu. Şu anda, ortaokul ve lise kısmıyla 2 bin 638 okulda, 983 bin öğrenci eğitim-öğretim alıyor. Yani, öğrenci sayısı 15 kattan fazla arttı.” KEMMİYET Mİ KEYFİYET Mİ “Ben 75 kişilik bir sınıfta okudum ama o zamanki öğretmenlerimizin kalitesi çok çok fazlaydı, onlar farklı hocalarımızdı. Büyük bir kısmı daha sonra profesör oldular. Sadece bilgi yetmiyor, bunun yanında hikmete de ihtiyacımız var. Bu nesil, bilgi ve hikmeti beraber yüklenmelidir. O zaman gelecek çok daha farklı olacaktır. Burada bir şey var. Onu çözmemiz lazım. Bu eksiğimizi inşallah süratle gidereceğiz. Nedir o? Keyfiyet mi, kemmiyet mi? Şimdi biz diyoruz ki, kemmiyetle keyfiyeti birarada götürmenin mücadelesini verelim.”
Eski Türkiye’ye izin vermeyin
“Bir imam hatipli büyüğünüz olarak, dört çocuğunun dördünü de imam hatipte okutmuş bir büyüğünüz olarak söylüyorum, o eski günlerin, yeniden geri gelmesine sizler müsaade etmeyeceksiniz. Tarihten ibret alacaksınız. Adeta sürgüne gider gibi Avrupa’nın köşelerinde okuyan ablalarınızı, ağabeylerinizi unutmayın. Gerçi, onlar bir sürgün yediler ama Türkiye’ye geri dönerken, bir kısmı doktor olarak döndü, bir kısmı mühendis olarak döndü. Hakikaten kötü komşu ev sahibi yaptı, öyle oldu. Sizler tarihin tekerrür etmesine izin vermeyeceksiniz. İbret alanlar için tarih tekerrür etmez. Eski Türkiye’ye dönüşe sizler mahal vermeyecek, emanete sımsıkı sahip çıkacaksınız. Gelecekte birileri Allah göstermesin, bu okulları yine kapatmak isterse, abilerinizden, ablalarınızdan, bizlerden ve nice isimsiz kahramandan aldığınız emanetin ve o mesuliyetin gereklerini hakkıyla yerine getireceğinize, milletin hayır duasının hakkını vereceğinize yürekten inanıyorum.”
Ezber bozmaya devam
Amerika kıtasının Kristof Kolomb’dan 300 yıl önce Müslümanlar tarafından keşfedildiği iddiası... “Bu yeni bir iddia değil, hatta şu anda Almanya’da yaşayan Prof. Fuat Sezgin’in kendi eserlerinde de bu yerini almıştır. Başka birçok ilim erbabının eserlerinde yer alır. Bana ait olan bir iddia değil. Çok sayıda saygın ilim adamı da bunu iddia ediyor. Ama bakın enteresan bir şey oldu. Bu işin uzmanlarından önce, bu iddianın yurtdışındaki muhataplarından önce, maalesef bizim ülkemizin bir kısım gençleri, araştırmadan, incelemeden buna itiraz etmeye, istihza etmeye başladılar. Sadece gençler değil, bakıyorsunuz bazı köşe yazarları, karikatüristler, onlar da itiraz ediyor. Niye? Çünkü bunlar bir Müslüman’ın bunu yapabileceğine hâlâ inanmadılar. Bunlar ecdadının karadan gemileri yürüterek Haliç’e indirdiğine de inanmayanlardır. İşte bu, özgüven eksikliğidir. Batılı kaynaklara, haşa ayet gibi inananlar, kendi ülkesinin iddialarıyla alay edenler sadece kendilerini küçültürler. Biz ezber bozmaya devam edeceğiz. Bizim görevimiz bu.”