GÜNCEL
Ermeniler soykırım iddiaları için basını nasıl kullandı?
1890'lı yıllar Avrupa ve özellikle İngiliz gazetelerinde Osmanlı aleyhtarı yazıların özellikle arttığı yıllar olmuştur. Yoğunlaşan Yunan ve Bulgar kampanyalarına Ermeni kampanyaları da eklenmiştir.
Ermeniler lehinde ve Osmanlı aleyhindeki yazılar özellikle İngiltere'nin liberal başbakanı William Evert Gladstone tarafından kitle politikası haline getirilip, partisinin seçim propagandası olarak gündeme taşınmıştır.
Osmanlı coğrafyasında yaşanan olayların gerçeklikleri, gazete muhabirleri ve editörleri tarafından bozulup bazen ‘Ermeni katliamı' bazen de ‘Hıristiyan katliamı' simülasyonu olarak hükümetlerin iç ve dış kamuoyunu etkilemek üzere kullandıkları bir propaganda aracına dönüştürülmüştür.
II. Abdülhamid dönemi için İngiliz basınında oluşturulmuş bu ‘katliam simülasyonu', Borges'in masalında imparatorluk haritacıların çizdikleri haritanın sonunda imparatorluğun topraklarına birebir eşit boyutlara sahip bir belgeye dönüşmesi gibi 1915 ve sonrasında da yerini ‘soykırım' simülasyonuna bırakmıştır. Ancak şunu unutmamak gerekir ki masalın sonunda imparatorluğun yavaş yavaş çökmesi ile birlikte harita da lime lime parçalarına ayrılmıştır…
İngiliz siyasetçilerinin basın organları aracılığıyla bir propaganda ve algı aracı olarak Ermeni meselesini nasıl kullandığını tüm ayrıntıları ile ele almak bize ayrılan yer açısından pek mümkün olmadığından burada iki gazeteyi ele alınmakla yetineceğiz.
Daily News
Gladstone, Londra Ermeni Vatanperverler Cemiyeti başkanı Agopyan gibi Ermeni ileri gelenleri ile birlikte hareket ederek dönem gazetelerine manşetler attırmaya, yazılar yazdırmaya başladı. Bu gazetelerden biri de Daily News idi.
Daily News yaptığı haberler ile Anadolu'da yaşayan Ermenileri isyana ve yaşadıkları yerlerde huzursuzluk çıkarmaya sevk etmiştir. Ancak gazetenin bu yöndeki asılsız haberleri Avrupalı devletlerin bölgede bulunan diplomatik görevlileri tarafından çok kez yalanlamıştır.
İngiltere'nin Van Konsolosu Devey, William White'a yazdığı 12 Ocak 1891 tarihli muhtırada Daily News gazetesinden bahisle “bu gazetede farklı tarihlerde yayınlanan telgraf ve haberlerin gerçeklerle ilgisi yoktur” demiştir.
Devey, Daily News'te Hamidiye Alayları'na atıfla sıklıkla ‘Kürtlerin Osmanlı idarecilerini tehdit edip bölgelerinde istedikleri gibi kanun çıkarttıkları' iddiasını gülünç bulduğunu söylemiştir.
Daily News, Osmanlı-Rus Savaşı sonrası imzalanan antlaşmalarla İngiltere ile Rusya'nın “Anadolu Islahatı” adıyla Osmanlı Devleti'nde yaşayan Ermeniler lehine reformlar yapılması yönünde bulunan maddelere uymayarak, gerekli olan reformların yapılmadığına dair yazılara da sık sık yer vermekteydi.
Daily News'in Anadolu'da Ermeniler lehine gerekli ıslahatlar yapılmadığı yönündeki haberlerini ise İngiltere'nin Erzurum konsolos vekili Hampson çürütmüştür.
Osmanlı devletinin Londra Büyükelçisi Rüstem Bey, Hampson'un Osmanlı topraklarına ilk geldiği zamanlarda yazdığı raporların İngiliz basınında yer alan haberlerin etkisi ile olumsuz ifadeler içerdiğini ancak Erzurum'da bir süre kaldıktan sonra tamamen değiştiğini söyler. Hampson da 23 Mayıs 1891'de yazdığı raporda bu durumu dile getirir: “Konsolosluk arşivinde bulunan eski raporları inceleyip bunlardaki bilgilerle bölgenin mevcut durumunu mukayese ederek şu sonuca vardım: Önceki yıllarda yürütülen idare şeklinde dikkate değer ıslahatta bulunulduğu kesindir”.
Gazete 28 Haziran 1892 tarihli nüshasında Londra Ermeni Cemiyeti'nin başbakan Salisbury'e bir nota vererek Ermenilerin yaşadıkları Osmanlı vilayetlerinin birleştirilip bir Ermeni valinin yönetimine verilmesi ve haklarında etkili bir şekilde aracılık yapılmasını rica ettiğine dair bir yazı yer almıştı. Ancak Osmanlı devletinin Londra büyükelçisi Dışişleri Müsteşarı'na nota hakkında sorduğunda Müsteşar kendisine, Salisbury'e böyle bir muhtıranın kesinlikle verilmediğini belirtmiştir.
İngiltere'nin İstanbul Büyükelçisi Philip Currie, Daily News'te yer alan ve Ermenilere muhtariyet talebinde bulunan nota hakkında “Eğer Ermeniler Anadolu'nun ortasında muhtariyet idaresine sahip ve yarı müstakil bir hükümet kurmalarına İngiltere hükümeti tarafından yardım edileceğini sanıyorlarsa büyük bir hata işlemektedirler” demiştir.
Daily News'in yaptığı haberler kendi ülkelerinin konsolosları tarafından yalanlanmakla kalmıyor çoğu kez de tekzip ediliyordu. 23 Ağustos 1892 tarihli Daily News'te padişahın sağlık durumunun kötü olduğuna ve İstanbul'da bir kargaşa çıktığına dair bir telgraf yayımlanmıştı. Ancak yapılan incelemeler sonucunda bunun bir telgraf olmadığı, Ermeni muhbiri Sevasly tarafından kaleme alınmış yazılardan biri olduğu görülmüştü. Bunun üzerine haber Osmanlı Londra büyükelçiliği tarafından tekzip edilmiştir.
Londra'daki Ermeni Cemiyeti 12 Mayıs 1893 tarihinde Gladstone kabinesinde bulunan ve geçmişte de Cemiyet'in başkanlığını yapmış Mösyö Bryce onuruna bir yemek vermiş ve bu yemek sırasında Daily News gazetesine yaptığı haberlerden dolayı teşekkür edilmiştir. 13 Mayıs'ta bu davetten bahseden gazete, Osmanlı Ermenilerin yaşadığı vilayetlerin Lübnan örneğinde olduğu gibi bir çeşit bağımsız hükümet şeklinde idare edilebileceğiniyazmıştır.
Gazetenin yayımladığı yazılarda yalan haberlere rastlanması ve İngiliz siyasetinin değişen rüzgârları etkisinde çelişkili haberler yapması Avrupa gazetelerinin de dikkatinden kaçmamıştı. Fransa'nın önde gelen gazetelerinden Figaro , 5 Ekim 1895 tarihli sayısında Daily News özelinde İngiliz yayın organlarının haber kaynaklarından duyduğu şüpheyi satırlarına şöyle aktarıyordu: “Türkiye'de her şeyin iyi gittiğini söylemek abartma olur. Ama İngiliz gazetelerinin her söylediğine inanmak da çok ihtiyatsızlık olur. İngilizler işleri çok karıştırmaya meyyaldirler ve bu sanatta öyle ustadırlar ki verdikleri bilgilerden şüphelenmemeye imkân yok… Ermenilerin İstanbul'da yarattıkları kargaşayı hazırlayan, İngilizlerin abartmalı önerileri oldu.
İngiltere'de Ermeni propagandası yapan ve İngiltere özelinde Avrupa kamuoyunun dikkatini çekmek isteyen bir diğer gazete de Berlin Kongresi'nde Ermeni davasını savunan dört delegeden biri olan ve Ermeni patriği Nerses'in de genel sekreterliğini yapmış olan Minas Ceraz'ın Londra'da çıkardığı Arménie isimli gazetedir.
Arménie/ Armenia
Berlin Kongresi'nde Ermeni davasını savunan dört delegeden biri olan ve Ermeni patriği Nerses'in de genel sekreterliğini yapmış olan Minas Ceraz, Londra'da Armenia isimli bir gazete çıkarmaya başlar. Gazete, Avrupa dillerinde yayın yapmakta olup içeriği ile Ermeniler'e değil doğrudan doğruya Avrupa kamuoyuna hitap etmiştir.
İlk sayısı 15 Kasım 1889'da Londra'da çıkan Armenia, ilk sayısından itibaren Osmanlı topraklarında Ermenilerin katledildiğine, gasp edildiğine ve türlü türlü zulme maruz kaldığına dair varlığı ve niteliği şüphe uyandıran haberler yayınlamaya başlamıştır. Bu haberleri ile özelde İngiliz genelde uluslararası siyaset ve kamuoyuna yöne vermek istemiştir.
27 Temmuz 1890 tarihinde Kumkapı Ermeni Patrikhanesi Kilisesi'nde bir eylem gerçekleştirdi. Eylemde Sultan Abdülhamid ile iyi ilişkiler içinde bulunan Patrik Aşikyan'ın odası silahlı komitecilerle basılmıştı. Olayların bastırılması için ilk olarak zabtiye güçleri müdahale etmiş ardından ek olarak gelen askerî birlikler ve polis kuvvetlerinin de müdahalesiyle kısa sürede kargaşanın durdurulması sağlanmıştı. Ancak bu olay Armenia gazetesinde sürekli ‘soykırım'olarak aktarılıyor ve “Anadolu'da kanlı savaşlar oluyor... Türk makamları İstanbul'un göbeğinde olduğu gibi Ermenistan'da da Ermenileri kıyamdan geçiriyor. Kan dalgalar halinde akıyor, Avrupa müdahale için ne bekliyor?” ifadeleri ile abartılarak gerçekler çarpıtılıyor ve olmayan olaylar olmuş gibi gösteriliyordu.
Ancak Armeni'anın bu tür yayınları İngiliz parlamentosunda istedikleri etkiyi yapmamış dönemin Dışişleri Müsteşarı James Ferguson olayların tek sorumlusunun Ermeni komitecilerinin kendileri olduğunu söylemiştir.
Osmanlı devletinin Ermenilere katliam yaptığı yönündeki propagandaları işe yaramayan Armenia'da ‘Ermeni kıyımı' ifadelerinin yerini ‘Hristiyan kıyımı' ifadeleri almıştır.
15 Ekim 1891'in başyazısında gazete yaşanan değişimi açıklamış, ilk girişimlerin başarısız olma sebebinin ‘Avrupa'nın destek vermemiş olması' olduğunu söylüyordu. Bu değişiklikten sonra propagandanın dozunu arttırmış ve Anadolu'nun her yerinden ölen insanların sayılarını aktarmaya başlamış ancak bu sayıların Osmanlı coğrafyasındaki Ermeni nüfusunun çoktan geçtiğinin farkına varmamıştır.