TÜRKİYE
Erdoğan: Kadına yönelik şiddet asla kabul edilemez
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kadına yönelik şiddet asla kabul edilemez. Kadına şiddeti insanlığa ihanet olarak ilan etmiş bir Cumhurbaşkanı sıfatıyla diyorum ki, bu ihanetin içine girmiş herkes cezasını çekmelidir." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü" kapsamında Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi'nde düzenlenen programda yaptığı konuşmada, "Kadına yönelik şiddet asla kabul edilemez. Kadına şiddeti insanlığa ihanet olarak ilan etmiş bir Cumhurbaşkanı sıfatıyla diyorum ki, bu ihanetin içine girmiş herkes cezasını çekmelidir." ifadelerini kullandı.
"Ülkemizde insana, özellikle kadına dair yanlış algılar, yanlış kabuller, yanlış uygulamalar varsa bunun sebebini dinimizde veya kültürümüzde değil daha derinlerde aramak durumundayız." diyen Erdoğan, "Bu bakımdan biz kadınlarımızın meselelerine sahip çıkmakla aslında tüm milletimizin, hatta tüm insanlığın dertlerine derman aramış oluyoruz. Bunun da ötesinde kadınların hak ve adalet temelinde sahip oldukları eğitim, çalışma, ayrımcılık, şiddet gibi sorunlarını çözememiş bir toplumun hedeflerine ulaşamayacağını da biliyoruz. Çünkü kadın yoksa, toplumun yarısı yoktur." şeklinde konuştu.
"Kadınlara şiddeti övenlerin zihin kodlarında sorun vardır"
Erdoğan, "Her kim kadınlarla ilgili şiddeti öven, ayrımcılığı körükleyen, onları rencide eden bir söz söylüyor, bir tavır içine giriyorsa bilin ki onun zihin kodlarında bir sorun vardır. Bu kişinin bir çoban olması veya bir üniversite hocası olması, bir ilahiyatçı veya bir ateist olması arasında hiçbir fark yoktur." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bakanlığımız şu ana kadar şiddete uğramış 20 bin kadının davasına müdahil olarak mağdur kadınlarımızın yalnız olmadığını göstermiştir." dedi.
Yeni bir eylem planı hazırlandığını belirten Erdoğan, ""Erken yaşta ve zorla evlilik artık geride bırakmamız gereken bir başka önemli sorundur. Ülkemizde günümüz şartlarında erken sayılabilecek 14, 15, 16 yaşlarındaki evlilik oranı toplam evlilikler içinde yüzde 4'lere kadar geriledi. Tabii bunda orta öğretim kademesindeki kız çocuklarımızın oranının, burası çok önemli, yüzde 45'ten yüzde 83'e çıkmasının çok önemli katkısı bulunuyor" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu'nun kadına şiddet konusundaki sözleri
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun kadına şiddet konusundaki sözlerini "skandal ifadeler" olarak nitelendirerek, şöyle devam etti:
"Kadınlara yönelik toplantıda bu zat aynen şöyle diyor; 'erkek işsizse eve yeteri kadar para gelmiyorsa akşam tencere kaynamıyorsa bu erkek de gelir hıncını karısından alır.' Bunu diyen kim? Bay Kemal. Böyle çarpık bir zihniyet olur mu? Böyle bir yoz bakış açısı olabilir mi? Bu kadına şiddeti insanlığa ihanet değil alenen meşru gören bir kafadır. Bu mantığa göre ana muhalefetin başındaki zatın her yaşadığı seçim yenilgisinden sonra evde neler yaptığını düşünmek bile istemiyorum."
Kılıçdaroğlu'nun iddiaları ile ilgili olarak da Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şimdi burada ismini dahi anmaya tenezzül etmediğim bu zata soruyorum, öne sürdüğün iddiaların belgesi var mı, varsa çıkar milletin önüne ben hemen gereğini yapayım. Yoksa çık milletin önüne iftira ettiğini söyle, özür dile."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu hakkında, kendisi ve ailesiyle ilgili ileri sürdüğü iddialara ilişkin 1,5 milyon liralık manevi tazminat davası açtıklarını kaydetti.
Erdoğan, "(Kılıçdaroğlu'na) Yurt dışında hangi bankada Tayyip Erdoğan'ın hesabı var, bunu ispatla. İspatlayamadığın takdirde senin siyaseti bırakman lazım. İspatlarsan, ben hem siyaseti hem cumhurbaşkanlığı makamını bırakacağım. Hodri meydan." ifadelerini kullandı.
"CHP'deki kadın zihniyetinin nerede olduğunu gösteriyor"
Çanakkale'de belediye meclisi toplantısında, belediye başkanının, seçimle gelen AK Partili bir meclis üyesini, konuşma hakkını kullanırken işine gelmediği için ifadeler sebebiyle susturmak için sürekli olarak "Sus" diyerek şiddet uyguladığını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Susturamayınca bu sefer talimat veriyor, 'Hemen mikrofonu kesin.' diyor. Ondan sonra da meclisi terk etmesini söylüyor. Meclisini terk etmesini istediği o bayan AK Partili bir belediye meclis üyesi. Demokratik yollarla, halkın oylarıyla oraya gelmiş olan bir bayan. Arkasından ne oldu? Bir de baktık ki CHP'nin kadın mensupları gelip gösteriler yaptılar. Kime? Kendi belediye başkanlarını alkışlıyorlar. Ya bu nasıl bir kadına saygıdır. Orada en doğal hakkını kullanan bir kadın meclis üyesine karşı bu tavrı takınan bir belediye başkanına ancak 'Sen ne yapıyorsun, demokratik hakkını kullanan bir bayana sen böyle bir saygısızlığı nasıl yaparsın ey başkan.' deyip onu yuhalamaları gerekirken, tam aksine onu alkışlıyorlar. İşte bu da CHP'deki kadın zihniyetinin nerede olduğunu gösteriyor.
Ben dedim, bak şimdi yine söylüyorum. 18 Mart Çanakkale şehitlerini anma yıl dönümü. Valime talimatı verdim. O gün Çanakkale Belediye Başkanı'na orada söz vermeyeceksin. Oradaki programın sahibi validir, en tepe noktada Başbakan'dır, Cumhurbaşkanı'dır. Dolayısıyla seçimle bir belediye meclisine üye olarak girmiş bir meclis üyesini o meclisten kovan insan bunun bedelini ödemelidir. İnancımızla ve kültürümüzle ilgisini olmadığı belirttiğim bir zihniyet var ya, işte bu onun ta kendisidir."
"İstihdamdaki kadın oranının artması gerçek bir devrimdir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğitimin her kademesinde kız öğrencilerini teşvik etmek için birçok proje ve destek yaptıklarını belirtti.
Kadınların ekonomik hayattaki görünürlükleri ve güçlerinin artmasının da önemli olduğunu ifade eden Erdoğan, istihdamdaki kadın oranının 2005'teki yüzde 23 seviyesinden bu yılın temmuz ayı itibarıyla yüzde 34'e çıkmasını "gerçek bir devrim" olarak nitelendirdi.
Erdoğan, hedeflerinin 2023'te bu oranı en az yüzde 41'e ulaştırmak olduğunu vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kadınlarımızı hayatın her alanında desteklemeye yönelik daha yüzlerce, binlerce örnek sayabilirim. Burada önemli olan Türkiye'de kadınların şiddet başta olmak üzere tüm meselelerinin çözümüne yönelik güçlü bir siyasi iradenin bulunuyor olmasıdır. Bu irade devam ettikçe diğer sorunların çözümü yalnızca zaman meselesidir. Türkiye'nin sadece Cumhurbaşkanı değil, onunla birlikte Başbakanı, bu konuda sorumlu bakanı, hükümetin tamamı bu iradeye sahiptir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kadın haklarını ideolojik saplantılarının istismar aracı haline dönüştürmek isteyenler, bu mücadeleye en büyük zararı verenlerdir. Bizim şu veya bu ideolojiye değil, sadece ve sadece kadınların haklarını savunmayı amaçlayan herkese yüreğimiz ve kollarımız açıktır." şeklinde konuştu.