TÜRKİYE
Erdoğan Cumhurbaşkanlığı sistemi maddelerini anlattı
Cumhurbaşkanı Erdoğan Külliye'deki Muhtarlar buluşmasında referandum için 'HAYIR' propagandası içerisinde bazı maddelerde manipülasyonların yapıldığını belirtti ve tek tek bu maddeleri açarak halka anlattı.
YALAN POLİTİKASINA KARŞI DOĞRUYU YAYACAĞIZ
Tek adamda bütünleşecek. Yalan! Yargı yok. Yalan! neden çünkü bunların cibilliyetinde bu var. Biz ne yapacağız? Doğruyu daha hızlı anlatacak daha hızlı yayılmasını sağlayacağız.
1. Madde: Yargının bağımsızlığının yanına TARAFSIZDIR ilkesi ilave ediliyor. Bundan kim neden rahatsız olabilir?
2. Madde Milletvekili sayısının 550'den 600'e çıkmasıyla ilgilidir. Çift kamaralı sistemde toplam 600 seçilmişle çalışan bir meclis vardı. Buradan geliyoruz biz. Dünyadaki örneklerine de gayet uygun. Tek kamara sistemimiz 600 vekil. Senatör yok.
3. Madde seçilme yaşını 18'e indirme. Daha önce başbakanlığım döneminde 30'dan 25'e indirmiştik. Bana göre en önemli maddelerden biri budur. Gençlerimizin kendilerine 18 yaşında seçme hakkı veren ama seçilmelerine rıza göstermeyen bu sistemi değiştirmek için halk oylaması sisteminde gece gündür çalışacaklarına inanıyorum. Böyle bir saçmalık olur mu? Seçilme mi zor seçmek mi? Seçmek zordur. Doğruyu yanlıştan iyiyi kötüden ayırt edecek bir erdeme ulaşmaktır seçmek. Seçilmek onun kadar zor değil. Adam gibi 18 yaşında benim gencim hakkını kazanıyorsa milletim o genci parlamentoya gönderir. Ve bugün dünyada 57 ülkede seçme seçilme yaşı 18'dir. Bakıyorsunun 25 yaşında bakan oluyor adam. Bu konularda bir defa gençlerimize güveneceğiz. Ve inanıyorum ki gençlerimize bu farklı bir sınıf atlatacak. Şimdi çıkmışlar diyorlar ki askerlik ne olacak? Sanki öyle diyelim ki Türkiye genelinde 7 milyon gencin hepsi vekil oluyor da bu soruyu soruyorlar. 10-15 neyse bu gençleri askerlikten muaf tutarsın olur biter. Parlamentoda görev yapmak kadar kutsal bir görev var mı?
ARTIK SORUMLU CUMHURBAŞKANIDIR VE HESAP VERMEKTEN KAÇMA İMKANI YOKTUR
Diğer maddeler mevcut sistemden Cumhurbaşkanlığı sistemine geçişi düzenliyor. En önemlisi de Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlığın birleştiriliyor olmasıdır. İki yürütme yerine gücünü milletten alan bir tek yürütme ortaya çıkıyor. Millet kime oy verdiğini, kimden icraat beklediğini, kime hesap soracağını bilecektir. Bu kişi artık Cumhurbaşkanıdır. Bu kişinin de sorumluluktan kaçma imkanı yoktur.
AYDA BİR SEÇİM YAPILMASINA SON
Cumhurbaşkanlığı ve meclis seçimleri 5 yılda bir yapılacaktır. Bu kadar büyük maliyetlerle bu kadar zaman harcanmayacak. Ayda bir seçim oldu bu ülkede neler yaşadık ya? Ayda bir seçimin olduğu, başbakanın değiştiği ülkede istikrar olur mu? 16 ayda bir hükümet değişmiş ortalamaya bakınca. Burada istikrar olmaz. Bunu kim kaldırdı biz kaldırdık. Belediyeler gibi bu seçim de 5 yılda bir olacak. Krizler döneminin kapanması sağlanmış olacak.
KARARNAME DEĞİL KANUN ÜSTÜN VE ONU DA MECLİS YAPIYOR
Bir diğer önemli husus Cumhurbaşkanına kararname çıkarma yetkisi vererek yürütmenin daha hızlı olması veriliyor. Dikkat edin kanun değil kararname yetkisi veriliyor. Ayrıntılı sınırlamalarla birlikte... En önemlisi de kanunun kararnameden üstün olduğunun belirtilmesidir. Yasama organı meclis olduğuna göre elbette bu konuda üstünlük ve öncelik oraya verilmelidir. Ve öyle yapılmaktadır. Tüm kanun yetkileri meclise ait.
FESİHTE BİRLİKTELİK İLİŞKİSİ GELİYOR
Seçimleri kim talep ederse etsin ikisi beraber olacak. Cumhurbaşkanı ile meclis arasında böyle bir ilişki tesis ediliyor. Cumhurbaşkanını doğrudan halkın seçmesi sağlanırken partileriyle ilişkisini kesme şartı koşularak gerçekçi olmayan bir yöntem öngörülmüştür. Benim mesela kurucusu olduğum partimle ilişkim kesildi. Yeni değişiklikle bu yanlış düzeltiliyor. Zaten siyasi olan Cumhurbaşkanının partili olmasının önü açılıyor.
CUMHURBAŞKANI HESAP VERİYOR
Yine mevcutta Cumhurbaşkanı vatana ihanet dışında sorumsuzdur. Yeni sistemde denetim mekanizması ve Cumhrubaşkanını sorumlu hale getiriliyor. Böylece Meclisin Cumhurbaşkanı ile birlikte yardımcı ve bakanları denetlenebilecek. Ceza gerektiren durumlarda Cumhurbaşkanı Yüca Divanda yargılanabilecek. Cumhurbaşkanının la Yüs'el olmadığı denetlenebildiği demokratik bir tablo ortaya çıkıyor.
BU ERDOĞAN'IN, AK PARTİ'NİN, MHP'NİN SORUNU DEĞİLDİR
Yeni anayasa Türk milletinin ve Türk devletinin geleceğini aydınlatarak 2023 hedefi ve 2071'in şekillenmesini sağlayacak, yeni Türkiye'nin müjdesi haline gelecektir. Bu 'Büyük Türkiye' olacaktır. Bu mesele Recep Tayyip Erdoğan'ın kişisel meselesi ya da AK Parti'nin veya MHP'nin parti meselesi değildir. Bu ülkenin meselesidir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Cumhuriyetten geri adım atan karşısında beni bulur
"Milletimiz can pahasına vatanına sahip çıkmıştır. Allah demiştir. Milletimiz dünya demokrasi tarihine altın harflerle yazılacak bir derstan kaleme almıştır.
Bunun için muhtarsak en iyi hizmeti getirmek için, Belediye Başkanıysak en güzel hizmetleri gerçekleştirmenin peşinde koşacağız. Cumhurbaşkanıysak ülkemizi ve milletimizi her alanda en ileriye ülkemizi taşımanın gayretinde olacağız.
REJİM TARTIŞMASI BİTMİŞTİR!
CUMHURİYETTEN GERİ ADIM ATMAYA ÇALIŞANLAR KARŞISINDA BENİ BULUR
"Türkiye 1923 yılında Cumhuriyete geçerek rejim tercihini yapmıştır. Artık milletimizin böyle bir derdi sorunu yoktur. Rejim artık 23'te atılan adımla yoluna devam etmiştir. Cumhuriyetten geri adım atmaya çalışanlar karşılarında herkesten önce milletimizi ve milletimizle birlikte şahsımı bulur.
MECLİS GÖREVİNİ YAPTI, BEN DE İNCELEYİP MİLLETE GÖNDERECEĞİM
Sorunlarımız var. Biz damdan düştük. Onun için hiçbir rejim hiçbir yönetim sistemi ülkeleri belirli bir kategoriye aşamaya getirmez. Cumhuriyet dönemimizin darbelerle krizlerle dolu olması mevcut sistemin mükemmeliyetinden kaynaklanmıyordu. Şimdi biz yönetim sistemini tartışıyor ve değiştiriyoruz. Meclis üzerine düşeni yapmıştır. Cumhurbaşkanı olarak ben de incelememi tamamladıktan sonra mesele sizin önünüze gelecektir. Artık söz de karar da milletimizindir.
HER ŞEYE KARŞILAR! HAVALİMANI YAPARSIN BOMBALARLAR...
Ülkemizde bir kesim var ki gündeme gelen her konuda aynı tavrı gösteriyor. Bunların memlekete ve millete faydalı olacak hibir teklif, proje ortaya koydukları vaki değil. Köprü yaparsın karşı çıkarlar, tünel yaparsın karşı çıkar. Hastane havalimanı yaparsın karşılar. Hakkari'de havalimanını bombaladılar. Sadra şifa olacak, ülkeyi büyütecek hiçbir adımın yanında bunlar yer almazlar. Tam tersine müzmin muhalifler gibi sürekli çarpıtma, yalan ve iftira ile meseleleri tersyüz etmeye çalışıyorlar. Anayasa değişikliğinde de taktikleri aynıydı.
Darbelerin, sıkıntıların, krizlerin sebebi olan mevcut sistemi göklere çıkarıyorlar. Değişikliği engellemek için mecliste yapmadık şey bırakmadılar. Tekme tokat.. her şeyi...
SORUN ŞAHISLARDA DEĞİL SİSTEMDE
Türkiye 10 Ağustos itibarıyla her ikisi de gücünü milletten alan iki ayrı gücün karşı karşıya kaldığı bir durumla karşı karşıya kalmıştır. Cumhurbaşkanı yetkileri itibarıyla bunu halktan aldığında daha güçlü kullanmak durumunda kalmaktadır. Burada söz konusu olan şahsım değildir. Bu şahsımla ilgili değil. Şahsımla birlitke yaşandı ancak orada kim oturursa otursun bu gerçekleşecekti. Sorunun şahıslardan değil sistemden kaynaklandığının farkına varmamız gerekiyor.