TÜRKİYE
Erdoğan: Bin Ladin için mahkeme kararı var mıydı?
Gülen'in iade edilmesi gerektiğinin altını çizen Erdoğan, "Bin Ladin'le ilgili mahkeme kararı mı vardı? " dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, El-Cezire'de Gülen'in iade edilmemesine yönelik açıklamalarda bulundu.
Gülen'in iade edilmesi gerektiğinin altını çizen Erdoğan, "Bin Ladin'le ilgili mahkeme kararı mı vardı? Bin Ladin'i farklı bir ülkede gittiler, kendileri ne yaptılar, yok ettiler değil mi?" dedi.
Erdoğan'ın konu ile ilgili açıklamaları şöyle;
"Amerika bizden terörist istediği zaman biz kendilerine verdik, veriyoruz ama o bize ne yazık ki bu teröristi vermedi, hala onu bir yerde koruma altında tutuyor, 'mahkeme kararı' diyor. Bin Ladin'le ilgili mahkeme kararı mı vardı? Bin Ladin'i farklı bir ülkede gittiler, kendileri ne yaptılar, yok ettiler değil mi? Niye? Bir terörist olduğu için bunu yaptılar. Bizden 10 kadar terörist istediler, biz neredeyse hepsini verdik. Niye? Biz sizinle stratejik ortağız, stratejik ortak olduğumuza göre ben stratejik ortağımın benden böyle bir teröristi talep ettiği zaman onu vermem gerekir ve biz sözümüzde durduk. Bu kişiler sürekli Amerika'ya giriyorlar çıkıyorlar, Batı ülkelerine giriyorlar çıkıyorlar, bunlar bize verilmiyor. Bunları doğru bulmuyoruz."
AB'ye mülteci tepkisi
Erdoğan, AB'nin sürekli nazlandığını ve Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak istediğini anlattı.
Erdoğan, "Ben de sürekli açıklamalarımda diyorum ki AB eğer Türkiye'yi istemiyorsa kararını versin ve 'Türkiye'yi biz istemiyoruz, Türkiye çekilsin' desin. Tabii NATO'nun bunu yapması zor bir iş, NATO da bunu yapamaz ama AB'de henüz biz müzakereci ülkeyiz. Biz şu anda sabırla görüşmelerimizi devam ettiriyoruz. Bu görüşmeler tabii bir yere kadar devam edecek, onlar da herhalde bir nihai karar verecekler ve bizler de bu nihai karar durumuna göre hareket ederiz veya biz kararımızı veririz, buna göre adım atarız." diye konuştu.
AB TAAHHÜDÜ YERİNE GETİRMEDİ
Erdoğan, AB'nin hiçbir zaman Türkiye'ye karşı dürüst ve samimi davranmadığına, mülteciler konusunda verdiği taahhüdü yerine getirmediğine dikkati çekti.
3 MİLYON MÜLTECİ AVRUPA'YA DOĞRU YÜRÜYEBİLİR
Türkiye'nin mültecilere verdiği desteği anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti: "Bakın Türkiye'de şu anda 3 milyon mülteci var, bu mülteciler Avrupa'ya doğru gidebilir, yürüyebilir. Biz 3 milyon mülteciyi burada barındırırken, AB'nin Türkiye'ye destek vermesi lazım. Bu mülteciler Avrupa'ya bir yürürse Avrupa ne yapacağını şaşırır. Şu anda 100 tane, 500 tane mülteciyi alamıyor.
3 MİLYAR AVRO DESTEK VERİLECEKTİ
Söz verildi, haziran ayı gibi 3 milyar avro destek verilecekti, ikinci bir 3 milyar avro verilecekti. Şu ana kadar verilen destek aklımda kaldığı kadarıyla 250-300 milyon avro, böyle bir durum var. Öbür taraftan, Birleşmiş Milletler Mülteciler Komiserliğine bakıyorsunuz, onlar da yaklaşık 550 milyon dolar gibi bir destekte bulundular. Bizim yapmış olduğumuz harcama, STK'larımız, belediyelerimizle beraber yaklaşık 26-27 milyar dolar. Sadece devletin faturalı olarak yapmış olduğu harcama şu anda 13 milyar doları buldu."
SİNCAR İKİNCİ KANDİL OLMA YOLUNDA
Musul meselesine de değinen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şunun bilinmesini istiyoruz ki Başika üssü orada vardır, olacaktır ve Musul'daki soydaşlarımızı, kardeşlerimizi biz yalnız bırakmayız. Kerkük'teki kardeşlerimizi yalnız bırakamayız. Telafer'de soydaşlarımız var, onları yalnız bırakamayız ve biz burada bir mezhep çatışmasına fırsat veremeyiz. Burada eğer bir mezhep çatışması çıkarsa bunun önü alınmaz. Sincar'ı da biz serbest bırakamayız çünkü Sincar da ikinci Kandil olma yolundadır. Burada PKK var, biz oranın da ikinci Kandil olmasına müsaade etmeyeceğiz."
DAHA ÖNCE YAŞANMIŞTI
2015'in Şubat ayında bazı sosyal medya hesaplarında ve haber sitelerinde "Avrupa'nın mülteci alacağına" dair haberler çıkmıştı. Bu haberler sonrası Türkiye'nin dört bir yanından gelen mülteciler Esenler Otogarı'nda toplanmış ve Yunanistan'a geçmek için bilet almak istemişti. Fakat sayı binlerle ifade edildiği sıralarda Avrupa'dan açıklamalar gelmiş ve mültecileirn durdurulması istenmişti.
Zaten yalan olan haber ile ilgili Almanya'dan "mülteci alımı olmayacğaına" dair sesler yükselmiş, bu sırada 500 kada rmültecinin ikna edilerek geri döndürüldüğü haberleri düşmeye başlamıştı.
Fakat nasıl olduğu anlaşılamayan bu hareketlenme sonrası Almanya Başbakanı Angela Merkel ile bir telefon görüşmesi gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu görüşmesine dair yayınlanan haber, mültecilerin tekrar hareketlenmesine sebep oldu. Bir tercüme hatası yapılan haberde "Merkel yıl sonuna kadar 1 milyon mülteci alınacağını belirtti" dneilmişti. Oysa Merkel görüşme sırasında durum tespiti yaparak "bu şekilde devam mederse Almanya'ya giren mülteci sayısının 800 bini bulabileceğini" ifade etmişti.
İkna edilen mülteciler de bu haber sonrası Otogara geri dönmüştü. Bir süre sonra bilet satışının durdurulduğu duyurulmuş ve tek bir mülteciye dahi bilet satılmayacağı ifade edilmişti. Bunun üzerine Edirne'ye doğru yürüyüşe geçen mülteciler Yunanistan sınırına varmadan durdurulmuştu.
Şubat 2016'da ise Yunanca yayın yapan Brüksel merkezli Euro2day haber sitesi, Erdoğan'ın Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Donald Tusk ve Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ile yaptığı görüşmenin tutanak notları olduğunu iddia ettiği bir belgeyi yayımlamıştı. Bu belgelerde Erdoğan'ın "Herhangi bir zamanda Yunanistan ve Bulgaristan'a kapıları açıp, mültecileri otobüslere bindirip göndeririz" dediği iddia ediliyordu. Bu belgelerle ilgili 11 Şubat 2016'da TÜGİK Genel Kurulu'nda açıklama yapan Erdoğan "Tutanaklar bizim için utanç değil, ibra belgesidir. Orada ülkemizin ve mültecilerin haklarını savunduk. Ortada gizli saklı bir durum yok.Kusura bakmayın kapıları açarız hadi hayırlı yolcular deriz', biz bunu söyledik" demişti.
Bu açıklama sonrası mültecileri harekete geçiren söz konusu haberin Erdoğan2ın bilgisi dahilinde yapıldığı ve Avrupa'nın tehdit edildiği iddia edilmişti.