Türk Silahlı Kuvvetleri yaklaşık 12 saat gibi kısa bir sürede Cerablusu, teröristlerden temizledi, ilk karşı çıkan ise Türkiye'nin "Fırat'ın batısı kırmızı çizgim" dediği PYD'den geldi. Salih Müslim, Türkiye’nin Suriye bataklığında çok şey kaybedeceği tehdidinde bulundu. Malum koroya başka eklenenler de oldu.
Güvenlik Uzmanı Mete Yarar bugün kü "Suriye savaşı'nın incelikleri" başlıklı yazısında bu çıkışlara ders niteliğinde bir yanıt verdi. Yarar, "Yaklaşık altıncı senesine ilerleyen Suriye savaşında kullanılan tekniklerin, ordumuzun Cerablus’a girmesinden sonra bizlerin de canını yakacağını söyleyenlere bir çift sözüm olacak. PYD’nin koalisyon güçleri tarafından donatılıp eğitilmesinden beri Türkiye içinde bu tekniklerin kullanılmadığını zannedenlere o zaman biraz bilgi verelim ki sorunun ne olduğunu doğru anlayabilsinler. dedikten sonra şu detaylara dikkat çekti:
"Irak ve Suriye’de en fazla kullanılan teknik bombalı araçlarla yapılan saldırılardır. Bu araçlara yüklenen patlayıcıların büyüklüğü en az 5 ton ve üstüdür. Çoğunlukla sabit olan kontrol noktalarına ve üs bölgelerine bu tip araçlarla saldırılar düzenlerler. Evler ve yollar onlarca patlayıcıyla tuzaklanarak kontrollü bir mayın alanı yaratılır.
Taktiksel olarak hızla geri çekilmeler yapılarak grupların bu alanların içine çekilmesi amaçlanır. Ardından uzaktan patlatmalarla bölge kullanılamaz hale getirilir. Suikast yapacak ve canlı bomba olarak kullanılacak kişiler rakip grupların içine çok önceden yerleştirilir. Bu yapılamıyor ise geride kalan sivillerin arasına bu kişiler özellikle bırakılır. Yerleşim yerlerine girildiğinde ve karargah oluşturulduğunda bu şahıslar karargah binalarına saldırırlar.
Büyük alanları bir anda terk ederek geri çekilirler. Alanı doldurmaya çalışanlar böylelikle bölünmek zorunda kalırlar. Çekilen gruplar bir merkezde toplanıp en uygun zamanda topluca saldırıya geçerler. Parçalanmış ve destek mesafesi dışına çıkmış olan gruplar bu saldırılara karşı koyamazlar."
Bu grupların ellindeki teknolojik silahları kullandıklarını, bunlarla çok uzak mesafelerden tank, zırhlı personel taşıyıcılar, koruganlara ve binalara saldırdıklarnına dikkat çeken Yarar, "Suriye ve Irak’ın alanı bu silahlar için en uygun şartları kullanıcılarına verir. Bölgede kullanılan bu tip silahların sayısı düzenli ordu birliklerinin envanterinden kat ve kat fazla durumdadır." bilgisini paylaştıktan sonra şu soruyu sordu: "Bu taktiklerin sizce kaçı Türkiye topraklarında kullanılmakta ve vatandaşlarımız şehit olmaktadır. Suriye bataklığına çekileceğiz endişesinde olanlara söylenecek tek söz var: O bataklığı terör örgütleri Türkiye’ye taşıyalı çok oldu..."
Yarar yazısını şu uyarı ile bağladı: "Suriye’de eğitim almış, silahlandırılmış gruplar çoktandır bataklıktan getirdikleri çamurla bu aziz vatanın topraklarını kirletmektedir. İnsanlarımız üzerinde korku salmakta ve ekonomiye zarar vermek istemektedir. Yani işin özü, Salih Müslim’in demek istediği, ‘sizin Suriye bataklığına gelmenize gerek yok biz zaten size o cehennemi Türkiye’de yaşatıyoruz’dur.
Birilerinin cehenneminin parçası olmak istemiyorsanız kendi cennetinize misafir etmeyin, mücadelenizi onların cehenneminde yapın. Eğer bunun aksini yapmaya devam ederseniz hergün onlarca şehidi toprağa vermeye devam ederiz.