GÜNCEL
Doğu Türkistan Maarif Derneği'nden Türkiye'ye 'Uygur' çağrısı!
Çin'in din ve ibadet yasakları Uygur Müslümanlarının çilesini arttırdı. Umre niyetiyle gelen Uygurlar, bu kez de kaçakçıların kurbanı oldu.
Çin'in 15 asır önce başlattığı Doğu Türkistan zulmü, Uygur Müslümanlarının Umre ve Hac ibadetlerini yapmasına da engel oluyor.
Doğu Türkistan halkı, hac ve umreye gidebilmek için farklı yolları deniyor. Bir başka ülkeye gidip, oradan Suudi Arabistan'a geçebilmek uğruna kaçakçıların kurbanı oluyor.
98 UYGUR YAKALANDI
Geçtiğimiz gün, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin başkenti Urumçi'den İstanbul'a gelen ve sahte Kırgızistan pasaportuyla umre için Suudi Arabistan'a gitmeye çalışan 98 Uygur, Atatürk Havalimanı'nda yakalandı.
Urumçi'den tarifeli uçakla İstanbul'a gelen 98 Uygur, Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminalindeki pasaport kontrollerinin ardından Türkiye'ye giriş yaptı. Uygur yolcular, daha sonra terminalin gidiş katındaki çeşitli hava yolu şirketlerine ait bürolardan KKTC'ye uçak bileti aldı. Pasaport kontrolünden aldıkları biletleri göstererek geçen Uygurlu yolcular, transit salonunda bekleyen kaçakçılardan, daha önceden hazırlanan sahte Kırgızistan pasaportları ile Cidde'ye gitmek için hazırlanmış biniş kartlarını teslim aldı.
KAÇAKÇILAR SAHTE PASAPORT TEMİN ETTİ
Bu sırada grubu takip eden polis ekipleri, umre için Cidde uçağına binmek üzere hareket eden 98 Uygur ile onlara sahte pasaport temin eden 4 kişiyi gözaltına aldı. Yapılan incelemede, K.T, A.S, K.A, ile K.R'nin Suudi Arabistan'a sahte pasaportla götürmek için Uygurlardan kişi başı 2 bin 500 avro, biletler için ise 300 dolar aldıkları belirlendi.
DOĞU TÜRKİSTAN MAARİF DERNEĞİ'NDEN TÜRK HÜKÜMETİNE ÇAĞRI
Doğu Türkistan Maarif Derneği Başkanı Hidayet Oğuzhan, Türk Hükümetine; Uygur halkının "Umre ve Hacca " legal ve normal şartlarda gidebilmelerinin yollarını açılması çağrısı yaptı.
İşte Hidayet Oğuzhan'ın konuya ilişkin kamuoyu ve yetkililere yazdığı mektup:
Çin Doğu Türkistan'da bütün dini itikat ve ibadetlere baskı ve yasaklar koyduğu gibi Hac ve Umre ibadetini de "Kanunsuz Dini Faaliyet " olarak ilan ederek 40 milyon Türkistan halkının hac ve Umre ibadetine rahat ve meşru yollarla gitmelerini engellemektedir.
40 milyonluk Türkistan ve 120 milyonu aşkın Çinli Hui Müslümanlarından Çin kominist partisi ve hükümete yakın olan çok az sayıda 2-3 bin gibi Göstermelik bir hac delegesi göndermektedir, ve bunun dışında hac ve umre için pasaport işletmeleri, varsa eğer pasaportları pekin suud elçilikten vize almaları Çinli makamların tasdikine bağlı olması veya vize almış olsalar dahi Çin sınırlarında çıkışlarının yasaklandığı bir durum gerçektir.
İşbu nedenlerle her sene masum ve saf Doğu Türkistanlı Müslümanlar ömrü boyunca topladığı ve hatta evlerini satarak hazırladıkları paralarla umre hac ibadetlerini yerine getirmek için Pakistan , kırgızıstan , Türkiye başta olmak üzere bir çok ülkeye seyahat bahanesiyle gelip Hac ve umreye gitmenin yollarını arıyorlar.
Tabiki Türkiye ikinci bir ülke kapsamında olduğu için (Pekin'de vizelerini vermedikleri halde )Türkiye'deki Suudi elçiliği ve konsolosluğu "Pekin'e gidip alın" diye reddediyor.
Yukarıda bahsettiğimiz sıkıntıların mağduru olan ve umre için Nasıl bir yol izlediklerinin farkında bile olmayan 98 masum halkımız gözü kararmış istismarcı kişilerin kurbanı olarak İstanbul'da Havalimanda yakalanmıştır. Bu hadiseden sonra bütün Türkistan camiasını hüzün ve kaygı kaplamıştır. Bu çaresiz ve masum insanların mağduriyeti ve ileriki günlerde memleketlerine döndüklerinde Çinliler tarafından karşılaşacakları vahim günlerin Nasıl olacağını kestirmeyiz ama bu trajik mahzun hadise Doğu Türkistan halkının ne kadar büyük bahtsız ve çaresiz olduğunu ve Çin'in Doğu Türkistan'daki gerçek yüzünü aşikar etmektedir.
Buradan Doğu Türkistan halkının sesini duyurmak maksadıyla Türk Devletine bir ilticada bulunuyorum, bu ve benzeri olayların çoğalmaması ve Doğu Türkistan halkının din ve ibadet meselelerindeki sıkıntıların aşılması hususunda gerekli adımları atmasını istiyoruz.
Bir öneri olarakta Doğu Türkistan halkının hac ve umre gibi temel dini ibadetleri konusunda Türk Hükümetinin aracılığıyla Türkiye üzerinden "umre ve hacca " legal ve normal şartlarda gidebilmelerinin yollarını açması halkımızın büyük bir sıkıntısını haletmiş olmakla birlikte dolandırılma,istismar ve diğer yanlışlıklara kurban gitmelerinin önü kesilmiş olacaktır.