EĞİTİM - KÜLTÜR - SANAT
Diyanet'ten 'Hz. Muhammed: Allah'ın Elçisi' filmine eleştiri..
Diyanet İşleri Başkanlığından, "Hz. Muhammed: Allah'ın Elçisi" filminin kimi bölüm ve sahnelerinde tarihsel gerçeklikten ciddi biçimde uzaklaşıldığı ve hayali unsurlara yer verildiği eleştirisi yapıldı.
Başkanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Hz. Muhammed'in doğumu ve çocukluğunu konu alan filmle ilgili gündeme gelen dini ve toplumsal hassasiyetler dikkate alınarak değerlendirme yapılmasına gerek duyulduğu belirtildi.
Tarih boyunca bütün peygamberlerin dini, edebi ve sanatsal eserlere konu edildiğine, hem Batı'da hem de Doğu'da bu sanatsal eserlerin dinen meşru görülüp görülemeyeceğinin öteden beri gündemde olduğuna dikkat çekilen açıklamada, özellikle Orta Çağ'da Batı'da bu konunun sıkça tartışıldığı bildirildi.
Bu konudaki tartışmaların yadırganamayacağına işaret edilen açıklamada, şu değerlendirme yapıldı:
"İslam'ın ana yolunu oluşturan anlayış, başlangıçtan itibaren Hz. Peygamber'in (SAS) resim ve portresinin yapılmasını uygun görmemiştir. Hatta bu yaklaşımı ilk Müslüman neslin önde gelen simaları için de sergilemiştir. İslam pagan kültürünü ve putperestliği reddetmiş, Allah'ın tevhid ve tenzihini en temel inanç ilkesi olarak kabul etmiştir. Allah’ın tecsim ve teşbihini şiddetle reddetmiş bir dinin mensupları olarak Müslümanların büyük çoğunluğu inanç konusunda önceki milletlerin düştüğü hataya düşmemek için Hz. Peygamber'in (SAS) müşahhaslaştırılmasını diyaneten ve edeben uygun görmemiştir."
Açıklamada, Müslümanların aynı yanlışa düşmemek için hassas davrandıkları, bunun yerine Hz. Peygamber'in fiziksel özelliklerini tasvir eden şemail türü kitapları kaleme aldıkları vurgulandı.
"Hayali unsurlara yer verilmiş"
Hz. Peygamber'in hayatının tiyatro ve sinema gibi sanat dallarına da konu edildiği, hassasiyetler nedeniyle Peygamber'in fizik ve sureti hakkında zihinlerde bir resim ve imge oluşmamasına büyük özen gösterildiği hatırlatılan açıklamada, şu görüşler aktarıldı:
"Batı'da hastalıklı bir durum olarak ortaya çıkan İslamofobik bazı sözde sanat ürünleri, Müslüman kitlelerde bu konudaki hassasiyet ve duyarlılığı derin bir kaygı ve tedirginliğe dönüştürmüştür. Bahse konu film, her ne kadar Hz. Peygamber'in (SAS) hayatının ilk evrelerine ilişkin tarihsel gerçekliği yansıtma iddiası taşısa da filmin kimi bölüm ve sahnelerinde tarihsel gerçeklikten ciddi biçimde uzaklaşıldığı ve hayali unsurlara yer verildiği müşahede edilmektedir. Filmde geniş Müslüman camianın hassasiyetleri konusunda özenli olmaya gayret edilmişse de muteber İslam tarihi kaynaklarında bulunmayan hususlara önemli oranda yer verilmiştir. Ayrıca bu film örneğinde de görüldüğü gibi hiçbir senaryonun tam anlamıyla Hz. Peygamber'in hayatını ihata edemeyeceği ve bu konudaki sanatsal, edebi ürünlerin ancak kişilerin tasavvuru ile sınırlı kalacağı bir kez daha görülmüştür."
Filmde, önceki peygamberlerin hayatlarında var olduğu kabul edilen bazı anlatı ve olağan dışı tasvirlerin, senaryoyu güçlendirmek amacıyla Hz. Peygamber'in (SAS) hayatına da yansıtıldığı belirtilen açıklamada, Batı'da yaygınlaşan İslamofobik nefreti izale etme çabasının ise takdir edildiği ancak İslam'ın erken dönemine ait kimi genel kabul gören bilgilerle uyuşmayan ve tarihi gerçekliği zorlayan kurgusal unsurların da bulunduğu ifade edildi.
Yönetmen senaryo aşamasında temasa geçti
Açıklamada, filmin yönetmeni Mecidi'nin senaryo aşamasında Diyanet İşleri Başkanlığı temsilcileri ile bazı temaslarının olduğu ifade edilerek şunlar kaydedildi:
"Başkanlığımızca senaryonun sorunlu kısımlarına dair düşünceler, bu meyanda paylaşılmış ve görüldüğü kadarıyla bu tespit ve değerlendirmelerin bir kısmı dikkate alınmıştır. Filmin senaryosunda yönetmeninin ve çekildiği coğrafyanın dini-kültürel ufkunun dışına çıkma çabası görülmekle beraber, bu ufku aşmada ve bütün Müslümanların ortak hissiyatına tercüman olmada zorlandığı değerlendirilmiştir. İslam dünyasının belki de tarihinin en zorlu süreçlerinden geçtiği bir dönemde bahse konu filmi gerekçe göstererek ayrıştırıcı ve ötekileştirici yaklaşımlardan, mezhepçi söylemlerden şiddetle kaçınılmalıdır. Başkanlığımızın söz konusu filme onay verdiği ve filmin bütçesine destek sağladığı yönündeki haberlerin asılsız olduğu ve hiçbir şekilde gerçeği yansıtmadığı bilinmelidir."