GÜNCEL
DAEŞ'te FETÖ’nün adamları..
Darbe girişiminin henüz sabahında 'İmralı' yalanıyla PKK'yı harekete geçirmeyi amaçlayan FETÖ'nün, bir yandan da DAEŞ içinde örgütlenmeye çalıştığı ortaya çıktı.
15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili ortaya çıkan yeni bilgiler, ABD destekli Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) ihanette hiçbir sınır tanımadığını ortaya koyuyor. Milletin, üniformalı teröristleri destansı bir direnişle püskürtmesinin ardından boş durmayan örgüt, 'Öcalan' merkezli kışkırtma için sözde 'Irak imamı' Nurettin Aytuğ'u PKK'nın iki önemli ismiyle Süleymaniye'de buluşturdu ve “Öcalan İmralı'da öldürüldü" şayiasını yaymaya çalıştı.
Darbe girişiminin henüz sabahında 'İmralı' yalanıyla PKK'yı harekete geçirmeyi amaçlayan FETÖ'nün, bir yandan da DAEŞ içinde örgütlenmeye çalıştığı ortaya çıktı. Elde edilen şok bilgilere göre FETÖ, Türkiye'yi kana bulayan DAEŞ'in içindeki bir tugayda oldukça etkin durumda.
'ÖĞRETMEN' DAEŞ'E GİRİYOR
FETÖ'nün DAEŞ'e yaptığı sızıntının en net kanıtı 'öğretmen' Uğur Pehlivanoğlu. Kuzey Irak'taki Süleymaniye kentinde FETÖ'nün okulunda görev yapan Pehlivanoğlu, dönemin sözde Irak imamının bilgisi ve onayıyla, 2014 yılının kasım ayında yine örgüt üyesi 6 öğrencisini alarak Kerkük üzerinden Havice kasabasına geçti. Pehlivanoğlu, kendisine verilen görev doğrultusunda Havice'de DAEŞ içindeki 'Selahaddin Eyyübi' adı verilen tugaya katıldı. Öğrencileriyle DAEŞ saflarında savaşmaya başlayan Pehlivanoğlu, Selahaddin Eyyübi tugayı içindeki Kürt damar içinde kısa sürede sivrildi.
ANTEP-SÜLEYMANİYE-KERKÜK TEMASI
Bu arada FETÖ'nün Irak yapılanmasının giderlerini çoğunlukla Gaziantepli işadamları karşıladığı için, DAEŞ içindeki Pehlivanoğlu da FETÖ'nün Antep ayağıyla doğrudan ilişki içindeydi. Bir yandan Türkiye'deki 'abileriyle' ilişkiyi sürdüren Pehlivanoğlu, diğer yandan FETÖ'nün Süleymaniye ve Kerkük sorumlularıyla da sık sık görüşüyordu. FETÖ'nün DAEŞ'te sivrildiği dönemde, özellikle 2015-2016 arasında Türkiye'de çok sayıda intihar eylemi gerçekleşti.
6 Ocak 2015'te bir polisin şehadetiyle sonuçlanan Sultanahmet saldırısı, aynı yıl 20 Temmuz'da 34 kişinin hayatını kaybettiği Suruç katliamı ve 10 Ekim'de Ankara'da 100'den fazla vatandaşın ölümü, 500'ü aşkın kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan Tren Garı Katliamı bu dönemde DAEŞ imzalı saldırılar olarak kayıtlara geçti.
TUGAYIN ETKİN İSMİ OLDU
Türkiye, Irak ve Suriye katliamlarla sarsılırken, 2014 sonunda DAEŞ'e katılmış Uğur Pehlivanoğlu, bir yıl gibi kısa sürede 'yönetici' konumuna geldi. Örgüt içinde 'Ebu Velid' kod adını kullanan Pehlivanoğlu, 2015 sonlarında Renas, Zana ve Enes isimli üç öğrencisi ile birlikte Kerkük'ün Havice kasabasında Şii milislerle girdiği bir çatışmada öldürüldü. 'Ebu Velid' kod adlı Pehlivanoğlu'nun, DAEŞ FETÖ'süne ilişkin buzdağının sadece görünen kısmı olduğu belirtiliyor. Çünkü FETÖ'nün DAEŞ'le ilişki ağını ortaya koyan başka ayrıntılar da mevcut.
DAEŞ EMİRİ, OĞLUNU GÜLEN OKULUNA YOLLADI
Hatırlanacağı üzere DAEŞ'in Irak'ta ve Suriye'de kentleri tek tek ele geçirdiği dönem Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğu da basılmış ve 49 çalışanı örgüt tarafından kaçırılmıştı. Ancak konsolosluk yerleşkesine çok yakın bir mesafedeki FETÖ kolejine hiçbir saldırı olmamıştı. FETÖ'nün 'Musul imamı' Hamdi Serin'in DAEŞ Musul sorumlusu Ebu Müslüm ile görüştüğü, bu görüşmede sağlanan uzlaşma sonrası DAEŞ'in, Fetullah Gülen okulunun öğretmenlerine dokunmadığı iddia edilmişti. Hatta DAEŞ, Musul'da FETÖ ile ilişkiyi öylesine geliştirdi ki, terör örgütünün 'Musul Emiri' Ebu Müslüm, oğlunu Gülen kolejine gönderdi. Musul baskını sonrası 7 ay daha açık kalan okul, FETÖ-DAEŞ ilişkisinin ayyuka çıkması üzerine 'üst akıl'dan gelen talimatla birdenbire kapatıldı. Okulun kasasındaki 72 bin doları salimen alıp Musul'da yaşamaya devam eden kolej öğretmenleri ise gelişmeleri FETÖ'nün Erbil'deki merkez üssüne adım adım raporlamayı sürdürdü.
FORMASYON ALACAKTI
DAEŞ içerisinde 90'lardaki Kürt Hizbullahı'na benzer bir yapı oluşturmak istediği belirtilen FETÖ'nün, DAEŞ'te kaç hizmetkârıyla varlık gösterdiği şimdilik bilinmiyor. Paralel örgüt üyelerinin sınır kentlerinden Irak ve Suriye'ye yıllardır yoğun giriş-çıkışlar yapması dikkat çekiyor.
Örneğin, FETÖ'nün DAEŞ'deki Selahaddin Eyyübi tugayına gönderdiği isim olan Uğur Pehlivanoğlu'nun macerası, örgüte girdiği 2014 öncesi şöyleydi: 28 Mart 2011'de Kuzey Irak'a gitti, 7 Haziran 2011'de yurda döndü. 20 Ağustos 2011'de tekrar Kuzey Irak'a gitti, 19 Haziran 2012'le kadar Irak'ta kaldı. 28 Ağustos 2012'de yeniden Kuzey Irak'a giden Pehlivanoğlu, 22 Ocak 2013'te dönüş yaptı.
Son olarak 26 Ocak 2013'te Irak'a gidip 19 Haziran 2013'te dönen Pehlivanoğlu, eğitim formasyonu almak üzere Harran Üniversitesi'ne kayıt bile yaptırdı. Türkiye'de öğretmenlik yapmak için bu formasyonu almaya çalışan Pehlivanoğlu, Kasım 2014 itibariyle izini kaybettirdi. Bu tarihten sonra DAEŞ'e katıldığı bilinen FETÖ üyesi, 2015 sonunda çatışmada öldürüldü.
Kaynak: Yenişafak