Cumhuriyet’in köşe yazarı Çiğdem Toker bugünkü köşesinde Türkiye’nin ilk yerli ve milli insansız hava aracı projesi olan Bayraktar İHA’ların ülkeye maliyetini konu edinmiş.
Bu gayet doğal bir sorgulama ne var bunda diyebiliriz fakat söz konusu Cumhuriyet Gazetesi ise bu durumun doğallığı da elbette sorgulanacaktır, sorgulanmalıdır.
İHA’LARDA CUMHURBAŞKANININ DÜNÜRÜNÜN SOYADI VAR
Ülkemizin Cumhuriyet Tarihi’nin, savunma alanında en önemli projesine imza atan Bayraktar Ailesi için sürekli olarak Cumhurbaşkanı’nın dünürü vurgusu yapılan yazıda, ‘Bu vesileyle kayda geçsin: Cumhurbaşkanı’nın dünürünün soyadı, “İlk yerli ve milli” İHA’ların adında markalaşmış durumda’ denilerek, bir rahatsızlık dışa vuruluyor.
TSK’DAN SONRA EMNİYETTE
Yazının bu bölümünde ise emniyete verilen yerli İHA’lar için; bilinç altına işlemesi amacıyla “bir yıldan az bir sürede üretilen” vurgusu yapılarak, Teknik Müdür Selçuk Bayraktar’ın Twitter adresinden yaptığı paylaşıma atıf yapılıyor. Selçuk Bayraktar’ın paylaşımına gelen cevaplardaki “enişte” vurgusu da yazıda ihmal edilmiyor.
VE BAKLA AĞIZDAN ÇIKAR... MALİYETİ NE KADAR?
Cumhurbaşkanının dünürü söylemiyle başlayıp, bir yıldan az sürede üretilen vurgusuyla devam edip, enişte sıfatı ile insan zihni iyice muhalif kıvama getirildikten sonra, asıl bakla ağızdan çıkıyor.
Yazar hanım, bu İHA’ların bütçeye maliyeti ne kadar diye soruyor? Bu gayet doğal bir sorgulama ne var bunda diyebiliriz. Fakat hemen ardından gelen soru işin aslında çok da doğal olmadığını açıkça yansıtıyor.
‘“Milletin hizmetinde” olduğu sosyal medya hesabından duyurulan, başarısı için milletten dua beklenen İHA’ların maliyet bilgileri herhalde milletten gizli değildir. Yazıyı milli bütçeye meraklı bir millet ferdinin sorusuyla tamamlayalım: TSK ve Emniyet envanterine giren ilk milli İHA unvanına sahip TB2’lerin, millete karşılıksız bir armağan olma ihtimali var mıdır? Eğer armağan değilse, bugüne kadar bütçeye toplam maliyeti kaç milyon dolardır? denilen yazıda Selçuk Bayraktar’ın twitter adresinden yaptığı paylaşımdaki “milletin hizmetinde” sözüne ve dua beklentisine atıf yapılarak, yerli İHA’ların kaç milyon dolara maliyeti olduğu sorgulanıyor. Yetmiyor, Millete hibe edilip edilmediği sorusu yöneltiliyor...
İSRAİL’DEN ALINAN İHALARI ve BU ÜLKEYE MALİYETİNİ DE AYNI HASSASİYETLE SORGULADINIZ MI?
Türkiye’ yerli İHA’sını üreten ve buna silah takan sayılı ülkelerden bir tanesi. Daha önce İHA’larımız ne yazık ki farklı ülkelerden tedarik ediliyor, belirli anlaşmalar çerçevesinde görüntüler bu ülkeler üzerinden Türkiye’ye ulaştırılıyordu.
Yani bu şu demek. Sınırında bir terör faaliyeti mi var. Bunu önce ben göreceğim, sonra sen. Dilersem gördüğüm görüntüyü sansürleyebilirim, dilersem sana o kısmı montajlayarak aktarabilirim.
Bu şartlar altında alınan ve adeta tekelmiş gibi mahkum olduğumuz İHA’lara karşı "millete maliyeti" hassasiyetini göstermeyenlerin sırf “Cumhurbaşkanı’nın dünürü” olmasından dolayı yerli İHA’lar için bir maliyet sorgulamasına girmesi gerçekten bizi şaşırtmıyor artık.
İnsan düşünüyor hani Bayraktar ailesi İslami değerlerden uzak ve Cumhurbaşkanı’nın dünürü olmayan bir aile olsaydı, Cumhuriyet Gazetesi’nin ideolojisine hizmet etseydi, aynı sorgulama yapılacak mıydı?
BAYRAKTARSIZILIĞIN FATURASI NEDİR BU ÜLKEYE, SORDUNUZ MU HİÇ?
Yerli ve Milli Savunma Aracımız Bayraktar İHA’lar günlerdir Suriye’de TSK’nın yürüttüğü operasyona çok kritik şekilde eşlik ediyor.
Havadan alınan ve sansürsüz olarak askeriyemize aktarılan görüntüler sayesinde, ordumuz başarılı bir operasyon yönetiyor.
Bayraktar İHA’lar olmadan girişilebilecek bir operasyonun sıkıntılarını düşünebiliyor musunuz? Şu sıkıntılı süreçte, bilinçaltına oynayarak maliyet hesabı güdenler acaba “Bayraktarsız geçen günlerin bu ülkeye maliyetini, bu milletin ocaklarına düşürdüğü acıyı” sorguladılar mı hiç?
BAYRAKTAR AİLESİ DÜNÜR OLMADAN DA BU İŞİ YAPIYORDU
Bayraktar’lar başta ailenin büyüğü Özdemir Bayraktar olmak üzere, bütün aile fertleriyle birlikte, yazılımından bütün teçhizatına kadar tamamıyla yerli insansız hava araçlarını Türkiye’ye kazandırmak adına yıllardır emek sarf eden, bu emeği sarf ederken de Allah’tan başkasına minnet etmeyen bir aile.
Böylesine önemli bir yola baş koymuş bir ailenin yollarının Erdoğan Ailesi ile kesişmiş olması bu işten bir gelir elde etmeyeceklerine sebep olamaz.
Bayraktar ailesinin hayatlarının bir parçası olan “milli söylemleri” üzerinden “hibe” çıkarımları yaparak, insanların zihinlerini kirletmek ve bulandırmak, Bayraktar firmasının bünyesinde çalışan yüzlerce mühendise, çalışana, emekçiye hakaretten başka bir şey olmasa gerek...
YERLİ VE MİLLİ ÜRETİMDEN DUYULAN BU RAHATSIZLIK NEDEN?
Türkiye’de en ufak yerli bir gelişme olduğunda, yapıcı ve üretici akıla destek olmak yerine, içi boş ve kof cümlelerle insanların bilinç altına oynamak, “sorgulama” maskesi altında, yerli ve milli olan her duruşu bir siyasi kişilikle bağdaştırarak akıllara su kaçırmak neden olabilir?
Türkiye artık büyük bir ülke. Giderek daha fazla büyüyecek, daha fazla millileşecek.
Yerli ve milli duruş arttıkça kimilerinin “rahatsızlığı artacak, kof soruları” çoğalacak...
Uyanık olalım...
Twitter hesabını kapattı
Türkiye'nin ilk yerli ve milli insansız hava aracı projesi olan Bayraktar İHA'ların maliyetini tuhaf söylemlerle sorguladığı bir yazı kaleme alan Cumhuriyet Gazetesi'nin köşe yazarı Çiğdem Toker, gelen tepkilerin ardından Twitter hesabını kapattı.