TÜRKİYE
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Milletin Cumhurbaşkanlığı dönemi 2007'de başladı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Abdullah Gül müzesinin Kayseri'deki açılışında konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kayseri'de Abdullah Gül müzesinin açılışında konuştu. 'Ayaklı bir kütüphane' yakıştırmasıyla selefini onore eden Cumhurbaşkanı Erdoğan birlikte fikri mücadeleye ve siyasi mücadeleye başladıkları dönemleri andı, Gül'ün adaylık ve Cumhurbaşkanlığı dönemine atıfta bulundu. Vesayet ile olan mücadelede 2007-2014 arasında gerçekleşen atılımlardan söz etti.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar;
TÜM CUMHURBAŞKANLARININ İSMİNE MÜZE YAPABİLİRİZ
Ülkemizde siyasi tarih müze geleneği yavaş yavaş oluşmaya başladı. Arzu edilirse tüm eski Cumhurbaşkanıları adına kurulacak müzeleri destekliyor ve gerekli her adımı sağlayacağımızı belirtmek istiyorum.
BİRLİKTELİĞİMİZ 60'LARA UZANIR
Abdullah Gül kardeşimle beraberliğimiz Ak Parti'nin kuruluşundan çok öncesine 1960'lara uzanır. Milli Türk Talebe Birliği döneminde başlayan çalışmalarımız ile yola çıktık. Siyasi yol arkadaşlığımız da 1991'de başlamış kesintisiz devam etmiştir.
ADAYLIĞI SÜRECİNDE MİLLİ İRADEYE MEYDAN OKUNDU
Özellikle kendisinin aday olduğu 2007 yılındaki Cumhurbaşkanılığı seçimi döneminde Türk siyasi tarihinin en önemli süreçlerini yaşadık. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve millet iradesine adeta meydan okumaya dönüşen Cumhuriyet mitingleri, e muhtıralar ve 367 garabeti gibi durumları yaşadık.
ABDULLAH GÜL MİLLET NEZDİNDE HÜSNÜ KABUL GÖRDÜ
Biz de işte böyle saldırılara karşı Abdullah beyi aday gösterek karşılık verdik. Kendisinin adaylığı milletin nezdinde hüsnü kabul gördü ve göreve geldi. Görevi yürüttüğü 2007-2014 süreç Türkiye'nin en büyük dönüşüm, değişim sürecini yaşadığı bir dönem oldu.
'VESAYETİN DEĞİL MİLLETİN CUMHURBAŞKANLIĞI'
Türkiye, vesayetin değil milletin Cumhurbaşkanlığına giden yolun ilk adımlarını işte bu dönemde sayın Gül ile atmıştır. Cumhurbaşkanını doğrudan halkın oyuyla seçiminin milletimiz tarafından muhabbetle karşılanmasının da sayın Gül'ün çalışmalarının önemli rolü var. Abdullah Gül kardeşimin çalışmaları ile milletimizin gönlünde saygıdeğer bir yeri olduğunu düşünüyorum.
"SİYASET DİKENSİZ GÜL BAHÇESİ DEĞİLDİR"
Siyasetin dikensiz gül bahçesi olmadığını bizzat tecrübe ederek gördük ve yaşadık. Birlike kurduğumuz parti iktidara gelecek meclisin yüzde 64'ünü almayı başardı. Bu dönemin ilk başbakanı, dışişleri bakanı, Cumhurbaşkanı olarak imza atmış isimlerinden bir tanesidir Abdullah Gül kardeşimiz.
15 TEMMUZ DA O SALDIRILARDAN BİRİYDİ
15 Temmuz da daha önce yaşadıklarımız gibi önümüzü kesmeye çalışanların bir hareketi olmuştur. Ancak millet buna engel oldu. Bu 'İstediğiniz kadar tanka, topa, f16'ya sahip olun. Milletin ölümü öldürmesi karşısında hiçbir şeyi varlık olarak ortaya koyamazsınız' demektir. Ve 16 saatte darbeyi kendi lehine darbeye dönüştürdü.
Ve meydanlara yürüyün dediğimiz zaman benim milletim meydanlara yürüdü. Ve bunun neticesini 16 saatte Rabbimin lütfuyla aldı. Bu vesileyle tüm şehit ve gazilerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Hamdolsun bu ülkeyi hiçbir ayrıma tabi tutmaksızın tek millet yaptık. Bayrağımızı şehitlerimizin kanıyla tek bayrak, tek vatan tek devlet yaptık ve bunları söyleyek geleceğe yürüyoruz."
Kaynak: Sabah.com.tr