Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Afrika ziyareti öncesi havalimanında açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Afrika ziyareti, ilk kez gideceği ülkeler, Başkanlık sistemi, Trump yönetimi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. İşte açıklamalarından öne çıkanlar:

AFRİKA ZİYARETLERİ

Hedefimiz Afrika'nın tüm ülkelerinde büyükelçiliklerimiz olsun. Bu vasıtayla ikili ilişkilerimizi çok daha yoğun sürdürebilelim. Şu anda bu seyahatta bana bakanlarımız, değerli milletvekillerimiz ve yoğun bir iş adamı ekibi eşlik ediyor.

Önce Tanzanya Cumhurbaşkanı ile bir araya geleceğiz. Heyetlerimiz arasındaki görüşmelere eş başkanlık yapacağız. İş adamlarımızla birlikte değerli mevkidaşımla birlikte iştirak edeceğiz.

Ardından 23 Ocak Pazartesi akşamı Mozambik'e geçeceğiz. 24 Ocak'ta Mozambik Cumhurbaşkanı ile görüşeceğiz.

Bu ziyaretin ülkemizden Mozambik'e yapılan Cumhurbaşkanı düzeyindeki ilk ziyaret olacağı önemlidir. Ayrıca FETÖ'nün faaliyetleri ile ilgili de masaya yatırıp değerlendirmeler yapacağız.

Ardından Madagaskar'a varmayı planlıyor ve 25 Ocak'ta orada görüşmelerimizi yapmayı düşünüyoruz. Madagaskar ziyareti de bu ülkeye yapılmış ilk ziyaret oluyor.

Ekim 1979'da özellikle açıldıktan sonra 1984 yılınad kapatılan darüsselam Büyükelçiliğimiz Afrika'ya açılım kapsamında 2009 yılında yeniden faaliyete geçti. Özellikle Antana Büyükelçiliğimiz 2010, Makuto Büyükelçiliğimiz de 2011 yılında faaliyete başladı. 39 Afrika ülkesinde büyükelçiliğimiz bulunuyor. Önümüzdeki süreçte diğer ülkelerde de temsilcilik açmayı hedefliyoruz.

Ziyaretimizde ortak ilgi alanına giren konularda görüş alışverişinde bulunacak. FETÖ ile mücadele bağlamında muhataplarımızdan beklentilerimizi dile getireceğiz. Bilhassa bu örgütün dost ve kardeş coğrafyalarda bertaraf edilmesi için çalışıyoruz. Afrikalı ülkelerde söylemeliyim ki 15 Temmuz gecesi suçüstü yakalanan bu örgüte karşı gerekli tavrı gösterildiğini görüyoruz.

İnşaallah TİKA'nın, Maarif Vakfı'nın da desteğiyle ülkemiz ve dostlarımız için bu örgütün bir tehdit olma durumunu sonlandıracağız.

İnşaallah her 3 ülkede düzenlenecek iş forumlarıyla da iş bağlantıları kurulmasını temin edeceğiz. Bu konuda Bakan arkadaşlarımızın da onlara gerekli desteği olacaktır. Biz de Cumhurbaşkanları olarak bu toplantılara bizzat iştirak etmek suretiyle işadamlarımızın oradaki heyecan ve girişimci ruhunu artırmış olacağız. İçinden geçtiğimiz bu süreçte katkısı olacağına inanıyorum. Yeni pazar ve yeni iş ortaklılarını bu anlamda önemli görüyorum. Yeni ortaklıkları tesis etme imkanı kuracağız. Biz asla tek taraflı kazanmanın peşinde değiliz. Kazan-kazan anlayışı ve karşılıklı saygı esasıyla Afrikalı ülkelerle ilişkilerimizi sürdürmekte kararlıyız.

Geçmişinde sömürgecilik lekesi olmayan bir ülkenin temsilcileri olarak her zaman Afrika'nın karşısına alnımız ak başımız dik çıktık.

BAŞKANLIK SİSTEMİ

ŞİMDİ MİLLETE GİDİLECEK! MİLLET NE DERSE BAŞ GÖZ ÜSTÜNE

Öncelikle ben ülkemizle alakalı açıklamaları erken buluyorum. Tabi bu sürecin parlamento aşaması gerçekten başarılı bir şekilde sonuçlanmıştır. Bunun adı referandumdur. Şimdi ise gerçek sahibine millete gideceğiz. Milletimizin bu referandum ile ilgili vereceği karar ne olacak. Önce bunu bir görmemiz lazım. Sonra da onaylıyorsa Milletimiz hemen biliyorsunuz bir seçim söz konusu değil. Ondan sonra bir seçim süreci var. Şuandaki görüntüsü 2019. Bu seçimde tekrar millete gidilecek. Millet ne karar verecek? Tabi onu da görmek gerekiyor. Onun için bu neticeleri alalım. Sonra bu adımları atalım. Tabiki özellikle partili bir Cumhurbaşkanı süreci bir defa bu işin en farklı olan yönü olacak. Bütün bunların yanında da Özellikle Türkiye'nin geleceğe yönelik çok daha performansı artırıcı kararlar almasının önü açılacğaına inanıyorum. Bu bir sistem değişikliğidir. Ve bu değişiklik de kusura bakmasınlar daha kısa süre önce başlamış değil: Cumhuriyetimizin kuruluşuna dayanır. Oraya baktığımız zaman eğer Cumhuriyetin kuruluşunu bilmezlerse bunu bilmezler. Bu işin nasıl buralara geldiği çok açık net ortadadır. Milletin vereceği karar bizim için baş göz üstünedir.

MEYDANLARA İNECEK Mİ?

Şuanda bizim meydanlarda yer almamıza bir mani yok. Birçok etkinlikle olacaktır. Arkadaşlarımızla değerlendirmelerimizi yaparız. Ben zaten hep meydandayım. Ama yine de değerlendirmeleri yaptıktan sonra nerede ne zaman halkımızla bir araya geleceğiz bunları konuşuruz. Kaldı ki bir Cumhurbaşkanı olarak Cumhurbaşkanlığı üzerinde bir geleceğin hazırlandığı süreçte bir geleceğin hazırlandığı süreçte herhalde bizim de söyleyeceklerimiz var diye düşünüyorum.

KAMUOYU ARAŞTIRMALARI NE DURUMDA?

Tabi birçok araştırmalar yaptırıyoruz. Bize gelenler de var. Halen devam edenler de. Halkımın partili Cumhurbaşkanlığına sıcak baktığı ve ciddi manada bir oranla bu işe yaklaştığını görüyoruz. Zaten öyle olmasa biz de bu durumun içerisinde olmayız.

TRUMP'IN NE DİYECEĞİNİ MERAK EDİYORUZ

Şimdi sayın Trump birçok açıklamalar yapıyor biz de izliyoruz. Köprü demiryolu vs. den önce biz tabi Ortadoğu için ne diyeceğini bekliyoruz. Şuanda Ortadoğu ile ilgili bazı söylemler kulağımıza geliyor ki bunlar doğrusu rahatsız edici. Biz toprak bütünlüğüne saygı duyulan bir Ortadoğu'dan yanayız. Parçalı bir ortadoğu anlayışı bu halkların bir defa kendisine saygısızlık olur. Onunla ilgili de tabi özellikle ben sayın Trump'a yapacağımız ziyarette kendileriyle müzakere edecek, ele alacağız. Ve bu müzakerelerle birlikte tabi Ortadoğu'nun en güçlü ve belirleyici ülkesi Türkiye'dir. Buralarla uzaktan yakından alakası olmayanların kalkıp da tarihi bir yanlışın içerisine düşerlerse bu tabi isabetli olmaz.