GÜNCEL
Cumhurbaşkanı Erdoğan: İstismarcı seçkinler değil vatandaşlar direndi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Meydanları dolduranlar, tankların önüne yatanlar, namluların karşısında dikilenler istismarcı seçkinler değil, vatandaşlardı" dedi.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nu kabulünde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Meydanları dolduranlar, tankların önüne yatanlar, namluların karşısında dikilenler istismarcı seçkinler değil, vatandaşlardı" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Baro başkanlarımız şundan emin olsun, Türkiye bir hukuk devletidir ve hukuk devleti olarak kalmaya devam edecektir. 15 Temmuz saldırısının ardından ziyaretlerinden ötürü teşekkür ediyorum.
OHAL, Milli Güvenlik Kurulu tavsiyesiyle Anayasamızda belirtilen prosedür ile ilan edilmiştir.
(15 Temmuz darbe girişimi) O gece bir millet hiçbir ayrım yapmaksızın ayağa kalkmış, kurşuna vücudunu siper etmiştir.
Darbeciler ne kadar vicdansız, ahlaksız, cani, şuursuz ise milletimiz o derece asil, dirayetli, cesur, kararlı bir tavır içinde olmuştur. Bu millete ancak saygı duyulur, bu millet alnından öpülesi bir millettir. Bu millet her türlü takdiri hak eder.
"MEYDANLARA ÇIKANLAR GAZİLİĞİ, ŞEHADETLİĞİ BİLİYORDU"
15 yaşından 75 yaşına kadar kadınıyla erkeğiyle siper etmiştir. Öyle zannediyorum ki dünyada da bunun benzeri pek yoktur. 79 milyon tarihi bir sınavı alnının akı ile verdi. Meydanlara çıkanlar şehadeti, gaziliği biliyordu. En küçük bir pişmanlıkları yoktu. Ziyaretlerimde bunları dinliyorum.
Hiç kimsenin bu iftihar verici görüntüye gölge düşürmeye hakkı yoktur.
"İSTİSMARCI SEÇKİNLER DEĞİL VATANDAŞLAR 15 TEMMUZ'A DİRENDİ"
Bugün geriye dönüp baktığımızda, Türkiye'nin yıllarca, yalanla, iftirayla, çarpıtmayla, boş sözle, hamasetle ülkesine ve devletine sahip çıktığını iddia eden güya seçkinlerin istismarına maruz kaldığını fark ediyoruz. Ama 15 Temmuz'da darbeci teröristlerin silahları ölüm kusmaya başladığında, bu istismarcıların hiçbiri ortada yoktu. Sokakları, meydanları dolduranlar, tankların önünde yatanlar, namluların karşısında dikilenler seçkinler değil bu ülkenin ortalama vatandaşıydı.
Türkiye, dünyanın başına musallat olan ne kadar tehdit varsa hepsine maruz kalan tek ülkedir.
"BATILI LİDERLER ÜLKEMİZİ ZİYARET ETMEDİ"
Bakıyorsunuz Uluslararası Af Örgütü açıklama yapıyor, bazı şeylerden endişe duyduklarını söylüyorlar. Önce çık gel bakalım burada, Türkiye Cumhuriyeti'nin parlamentosunda ne olmuş, emniyet teşkilatında bombalanma neticesinde 53 emniyet görevlimiz nasıl şehit olmuş? Gel gör bakalım Cumhurbaşkanlığı Külliyesi nasıl vurulmuş, burada 6 şehit nasıl olmuş?
Boğaz Köprüsü'nün üzerinde ve Kuleli Askeri Lisesinin orada 39 kişi nasıl şehit edilmiş? Gel bunları bir gör, yerinde incele, sana düşen görev budur. Ondan sonra da açıklamanı yap. Sadece duyduklarınla, aldığın haberlerle bu tür açıklamaları yaptığın zaman, kusura bakma sana saygı duyulmaz.
BATI'YA TEPKİ
Telefonla aradıklarında da bizim halimizden ziyade darbecilerin durumlarını merak ettiklerini gördük. Bu da çok enteresan. FETÖ mensubu teröristlerin katlettiği 240 vatandaşımızın, yaraladığı 2 bin 195 kardeşimizin durumunu soran yok.
Ama gözaltılar, tutuklamalar, görevden almalar niye ise pek ilgilerini çekiyor. Aslında batılı ülkelerin askerleri, diplomatları, gazetecileri zaman zaman gerçek niyetlerini ağızlarından kaçırmıyor değiller. Biz bunlara rağmen demokrasimize, özgürlüklerimize, hukuk devletimize sonuna kadar sahip çıkacağız. Çünkü bu değerleri batılılar veya AB dayattığı için değil, milletimiz buna layık olduğu için savunuyor ve hayata geçiriyoruz.
Bırakın darbe teşebbüsünü, şöyle bizdeki birkaç aylık PKK, DAİŞ terör eylemleri Avrupa'nın herhangi bir ülkesinde yaşansın, idam cezasını da getirirler, kesintisiz olağanüstü hal de ilan ederler. Biz gerek FETÖ darbe girişimini, gerekse PKK ve DAEŞ'in gerçek yüzünü muhataplarımıza anlatmaya devam edeceğiz.
"MİLLET, BAŞLARINA GÖK KUBBEYİ YIKTI"
Biliyoruz ki istiklalini ve istikbalini, dünyanın en modern silahlarıyla üzerine gelen darbecilere teslim etmeyen bu millet, Allah'tan başka hiçbir gücün karşısında eğilmez. Türkiye milleti, o gece kendisine baş eğdirebileceklerini sananların başlarına gök kubbeyi yıkmıştır.
Yenikapı bizim için yeni bir milat olmuştur. TBB'ye bu örnek dayanışma ziyaretinden dolayı teşekkür ediyorum.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ve beraberindeki heyeti kabul etti.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ve beraberindeki heyet, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde konuştu.
Feyzioğlu, "15 Temmuz darbe girişiminde Cumhurbaşkanı çok önemli bir liderlik göstermiştir. Tehlike geçmedi, FETÖ bir araçtır. İşgale karşı Türkiye Cumhuriyeti'nin arkasında saf tutmak hepimizin asli görevidir. Sizin (Erdoğan) ve Sayın Başbakan'ın açıklamalarını televizyonda duyunca yüreğimiz ferahladı"dedi.
Türkiye Barolar Birliği Feyzioğlu'nun konuşmasından satır başları:
15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı dinlerken yüreğimiz ferahladı. Devletimizin eylem ve işlemlerinde hukuka uygun davranmalıdır. Bu hakların ihlali öncelikle FETÖ'ye onlarla ilişkide gördüğümüz bölücü terör örgütüne yarayacakdır.
"MEŞRU SAVUNMAMIZI DÜNYAYA ANLATMAYA BİZ TALİBİZ"
Sizin talimatınızla bir çalışma grubu oluşturulacak ise, burada en etkin şekilde yer almaya ve tüm dünyaya Türkiye'de olanları, meşru savunmamızı en önde anlatmaya biz talibiz. Bu noktada Türkiye Barolar Birliği olarak, ABD'nin başkentinde uluslararası barolar birliği toplantısına katılacağız.
Bu toplantıdan en etkin şekilde yararlanmak istiyoruz. 2.5 milyon avukatı temsil eden bu uluslararası örgütün toplantısı vesilesiyle, ABD'nin önde gelen yargı mensupları, Türkiye lobisi üyesi senatör ve temsilcilerle görüşme imkanına sahip olacağız. Ben Adalet Bakanımıza ve Dışişleri Bakanımıza bu konuda bize verdikleri destekten dolayı teşekkür ediyorum.
"BÖYLE SİNSİ YAPILARIN PLANLARI DA SONSUZ DEK BOŞA ÇIKMIŞ OLACAKTIR"
Zat-ı ahalinizin desteğiyle büyük bir başarı sağlayacağımıza inanıyorum. 79 milyon vatandaşımızı kucaklaştırmanın tek yolu adalet paydasında buluşmaktır. Hukukun üstünlüğüne güven sağlandığında, dini dili, inancı ne olursa olsun vatandaşımız Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmakla gurur duyacaktır.
Böylece sinsi yapıların planları da sonsuza dek boşa çıkmış olacaktır. Kuvayı Milliye ruhunun bir daha bozulmamak üzere sürdürülmesini diliyoruz.