TÜRKİYE
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Elinizden geleni ardınıza koymayın”
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yapımı tamamlanan SGK hizmet binalarının toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, birbirinden önemli mesajlar verdiği konuşmasında şunları kaydetti: Açıkça meydan okuyorum bütün terör örgütlerine, elinizden geleni ardınıza koymayın. Çünkü bize göre Sakın kadar deme kaderin üzerinde bir kader vardır! Evet Rabbimin izni ve yardımıyla bu mücadeleyi başarıya ulaştıracağız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Artık bu ülkede kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacak, hukuk devleti sınırları içerisinde herkesten hesap sorulacaktır. Ortaköy saldırısının faili teröristin yakalanmış olması, bu güvenlik anlayışının önemli bir tezahürüdür." dedi.
'TÜRKİYE YENİ BİR İSTİKLAL MÜCADELESİ İÇİNDEDİR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2013 yılından bu yana ardı ardına yaşadığımız hadiseler göstermektedir ki Türkiye yeni bir istiklal mücadelesi içindedir. Bu defa muhatabımız, kendi isimleri ve askeriyle karşımıza çıkan düşmanlar değil, onlar veya onların kullandıkları maşalar olan terör örgütleridir. İsimlerinin, söylemlerinin farklı olduğuna bakmayın, PKK, DEAŞ, FETÖ, YPG, DHKP-C ve diğerlerinin hepsi de aynı senaryonun oyuncularıdır." diye konuştu.
Tüm terör örgütlerinin tek bir misyonu olduğunu söyleyen Erdoğan, "Bu da milli birliğimizi, ülkemizin bütünlüğünü tehdit etmek suretiyle Türkiye'nin önünü kesmek, ayağına pranga vurmak, 2023 hedeflerini sabote etmektir. Edemeyecekler. İnşallah, biz göremeyeceğiz ama torunlarımız görecek. İnşallah 2053'ü de bu milletin evlatları gerçekleştirecek, 2071'i de." dedi.
'FİNANS SEKTÖRÜNÜN SAHİBİ DURUMUNDA OLANLAR KARŞISINDA BİZİ BULACAK'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, finans sektörüyle ilgili şunları söyledi:
"Finans sektörünün sahibi durumunda olanlar, eğer bu ülkede girişimciye, yatırımcıya gerekli kredi musluklarını açmıyorsa, kim ne derse desin karşısında bizi, hükümeti bulacaktır."
"Benim sözlerim birilerinin hoşuna gitmez, bundan memnun olmazlar. Hatta bazıları da 'Siz Cumhurbaşkanı olarak bunları söylemeyin, bunları başkaları söyler...' Olur mu canım, ben sorumluluk makamındayım. Ben söylemezsem olur mu? Bu millet bize oyunu verirken ne dedi, 'Benim haklarımı sonuna kadar koru' dedi. Biz de korumaya mecburuz. Acımasız parayı kullananları ben 'ekonomik terör estiriyorlar' diye vasıflandırıyorum. Bu budur. Bunun başka izahı yoktur."
"İNSAF, İNSAF!"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, döviz kurlarıyla ilgili de şunları söyledi:
"Türkiye'nin en önemli markası olan İstanbul'a bir gün bölücü örgüt, diğer gün DEAŞ tarafından saldırılması tesadüfi değildir. Son dönemde döviz kurlarında yaşanan hızlı artışın rasyonel sebeplere dayanmadığını, meselenin üreticileri ve tüketicileri tedirgin ederek, ekonomiyi yavaşlatmak olduğunu kim inkar edebilir? Bakıyorsunuz tarlada domates bir lira ama geliyor buraya çarşıya, pazara, eve aldığımız zaman yedi, sekiz liraya kadar çıkıyor. Ne bu, bu arada olanlar kimler? İnsaf, insaf."
"AÇIKÇA MEYDAN OKUYORUM, ELİNİZDEN GELENİ ARDINIZA KOYMAYIN"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Açıkça meydan okuyorum bütün terör örgütlerine, elinizden geleni ardınıza koymayın." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu:
Açıkça meydan okuyorum bütün terör örgütlerine, elinizden geleni ardınıza koymayın. Çünkü bize göre Sakın kadar deme kaderin üzerinde bir kader vardır! Evet Rabbimin izni ve yardımıyla bu mücadeleyi başarıya ulaştıracağız. 2013 yılında Gezi olaylarında sokakları ateşe veren vandallara nasıl meydanı bırakmadıysak, 17-25 Aralık'ta hukuk darbesi yapmak için kapımıza dayananlara nasıl eyvallah etmediysek, mahalli idareler, cumhurbaşkanlığı ve milletvekilli seçimlerinde bizi yıkmaya çalışanlara nasıl fırsat vermediysek, 15 Temmuz'da darbe yapmak için harekete geçenleri nasıl milletimizle birlikte başarısızlığa uğrattıysak, Suriye'de sınırımızda terör bölgesi oluşturmaya çalışanların heveslerini boşa çıkardıysak, aynı şekilde bölgemizde oynanan oyunları aynı şekilde yerle yeksan edeceğiz. Yeter ki bir olalım, diri olalım, iri olalım, kardeş olalım, hep birlikte Türkiye olalım.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yapımı tamamlanan SGK hizmet binalarının toplu açılış töreninde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan burada yaptığı konuşmada, "Artık bu ülkede kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacak, hukuk devleti sınırları içerisinde herkesten hesap sorulacaktır" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yapımı tamamlanan SGK hizmet binalarının toplu açılış töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Reina saldırganının yakalanmasına ilişkin, "Kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacaktır" ifadesini klullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ortaköy'de yaşanan terör saldırısının failinin dün gece güvenlik güçlerimiz başarılı bir operasyonla yakaladı. Kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacaktır. Artık bu ülkede kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacak, hukuk devleti sınırları içerisinde herkesten hesap sorulacaktır. Ortaköy saldırısının faili teröristin yakalanmış olması, bu güvenlik anlayışının önemli bir tezahürüdür. Tüm güvenlik ve istihbarat birimlerini tebrik ediyorum" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan Kırgızistan'da düşen kargo uçağıyla ilgili olarak "Kırgızistan'da düşen kargo uçağı sebebiyle hayatını kaybeden 37 kişiye Allah'tan rahmet diliyorum. Kırgız halkına yaşanan kayıplardan dolayı üzüntülerimi iletiyorum" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları ise şöyle oldu:
Daha önce aylar süren işlemler bugün günlere, saatlere sığdırılmış durumda. En düşük emekli sandığı maaşı bugün 1757 liraya yükseldi. Dünkü Türkiye'de emekli olmak demek sefalete mahkum olmak demekti.
Türkiye gerçekten takdir edilecek bir ülke diyen Batı, tamam da bize verdiğiniz sözleri yerine getirin. Aylan bebeği, Ümran bebği dergilerine kapak yapıyorlar. Tamam da icraat nerede. İcraat yok! Biz tarihi sorumluluğumuz itibariyle her zaman mazlumun yanında olduk olmaya da devam edeceğiz.
Ülkemizde yaşadığımız bunca badireye rağmen ayakta kalmamızı tüm mazlumlara sahip çıkarak aldığmız dualara bağlıyorum. Allah'ın izni ve yardımıyla üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir badire yoktur.
DÜNYANIN HER YERİNDEN GÖRMEYE GELİYORLAR
Bizler 14 yıldır yes'e kapılmadan çalıştık ve ülkemize çağ atlattık. İnşallah 2023 hedeflerimize de ulaşacağız. Ülkemizde uygulanan genel sağlık sigortası dünyada uygulanan tek örnektir. ABD uygulamaya kalktı, başaramadı. Biz GSS'yi ilk getirdiğimizde birileri batarsınız dedi. ama görüyorsunuz yılbaşı itibariyle 5 yıl geride kaldı ve sistem işliyor. Biz neye inandık.; İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. İşte bu anlayışımızın en somut tezahürü bu uygulamayı görmek için dünyanın her yerinden görmeye geliyorlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sigorta sistemiyle ilgili "Ülkemizde uygulanan genel sağlık sigortası belki de dünyadaki tek örnektir. Bu modelin dar bir örneğini ABD uygulamaya kalktı, başaramadılar, vazgeçtiler" dedi. Erdoğan bankalara da seslendi ve "Finans sektörünün sahibi durumunda olanlar bu ülkede girişimciye, yatırımcıya yatırım musluklarını açmıyorsa karşısında bizi, hükümeti bulacaktır" uyarısında bulundu.
"TÜRKİYE EN BÜYÜK GELİŞMEYİ SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA GÖSTERDİ"
241 milyon liralık bir yatırımla, ülkemize kazandırılan bu tesislerin faaliyeti geçmesinde emeği olan herkese teşekkür ediyorum. Geçtiğimiz 14 yılda Türkiye'nin en büyük gelişmeyi gösterdiği alanların başında sosyal güvenlik geliyor. Temelde hepsi aynı işi yapan ama farklı statülerde faaliyet gösteren sosyal güvenliğin tek çatı altında birleştirilmesi bile tek başına reformdur. Bunu çok engellemek isteyenler oldu. Artık ülkemizde işçi-memur-esnaf ayrımı yok. İster genel müdür ister iş aynı statüye tabiisiniz. Mali açıdan şeffaf, sürdürlebilir bir sosyal güvenliğe sahibiz.
Kurumlarımız yatırım yapabiliyor, hizmetin gayretini artırmanın yollarını arayabiliyor. Artık vatandaş devletine ulaşmak için dere tepe koşturmuyor. Devlet hizmeti vatandaşının ayağına götürmek için çalışıyor. Pek çok hizmet telefonla, internetle verilebildiği için vatandaşımız işlerini evden halledebiliyor. İşte bu muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma mücadelesidir.
"SOSYAL BİR HUKUK DEVLETİYİZ DİYORUZ YA..."
Asgari ücret 2002 yılında 184 liraydı, bugün bin 404 lira. Aynı dönemde SSK işçi emeklisi maaşı 257 liraydı bugün bin 402 lira. Dünkü Türkiye'de emekli olmak demek sefalete mahkum olmak demekti. Bugün ülkemizde yaşı gelip emekli olan hiç kimsenin mağdur olması söz konusu değildir. Emeklilerimizin refah seviyesini artırmakla kalmadık, mağdur durumda olan tüm vatandaşlarımıza da sahip çıktık.
İmkanı olan kendi primini ödüyor, imkanı olmayanın yanında da devlet var. Sosyal bir hukuk devletiyiz diyoruz ya bunu lafla yapmıyoruz, icraatla yapıyoruz. Batı gayrisafi milli hasılasıyla çok daha zengin olduğu halde mültecileri almıyor, 'Sağda sola Türkiye takdir edilecek bir ülke'. Tamam da verdiğiniz sözleri yerine getirin. Aylan bebeğin fotoğrafını kapak yapıyorlar, Ümran bebeği de dergilerine hemen kapak yapabiliyorlar. Tamam da icraat nerede, icraat yok. Ama biz tarihimiz itibariyle o aldığımız sorumluluğun bize yüklediği sorumluluğun sebebiyle her zaman darda kalanın, mazlumun, mağdurun yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz.
Bunca badireye rağmen ayakta kalmasını tüm mağdurlara, mazlumlara sahip çıkmamıza bu şekilde aldığımız dualara bağlıyorum. Milletimiz ülkesine sahip çıktıkça Allah'ın izni ve yardımıyla üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir mesele yoktur. Bizler 14 yıldır ye'se kapılmadan çalıştık, rahmetli Özal'ın tabiriyle çağ atlattık.
"ABD UYGULAMAYA KALKTI, BAŞARAMADILAR, VAZGEÇTİLER"
Ülkemizde uygulanan genel sağlık sigortası belki de dünyadaki tek örnektir. Bu modelin dar bir örneğini ABD uygulamaya kalktı, başaramadılar, vazgeçtiler. Önümüzü kesmeye çalıştılar, yılbaşı itibariyle 5 yıl geride kaldı, sistem tıkır tıkır işliyor. Biz insanı yaşat ki devlet yaşasın dedik. Bu anlayışımızın en somut tezahürlerinden biri olan bu uygulamayı incelemek için dünyanın her yerinden heyetler geliyor.
BİZ HALKIMIZLA, STK'LARIMIZLA EL ELE VERMEK SURETİYLE BAŞARDIK
Sultanahmet Camisi'nde cuma namazı kıldık, ABD'de gündemde. ABD'li turist grup arkada duruyor, hepsi işaretler falan. Orada konuştuk, 'Genel sağlık sigortasını nasıl halletiniz. Obama arkadaşınız ona da söylesenize' dediler. Ama işte hallolmadı. Bu tolumu hazırlama noktasında da maharet istiyor. Biz halkımızla, STK'larımızla el ele vermek suretiyle başardık. 14 yıl önce bu ülkede her kamu kuruluşunun ayrı hastanesi vardı. Biz hepsini birleştirdik. Vatandaşlarımız bu hastanelerin hepsine de başvurabilmektedir. Vatandaşlarımıza muayene olacağı doktoru seçebilme imkanı sunduk. İlaç almak bile dertti. Şimdi herkes ilacını dilediği eczaneden alabiliyor. Gençler eski Türkiye'yi bilmedikleri için anlattıklarımı kavramakta zorluk çekiyor olabilirler. İbret almazsak, ibretlik oluruz.
BANKALARA KREDİ ÇAĞRISI
Dün, gerek Cumhurbaşkanlığı'ndaki ekonomi danışmanlarım ve gerek sonra da hükümetteki ekonomiden sorumlu arkadaşlarımızla bir çalışma yaptık. Ekonomimizin 14 yılda geçirdiği yapısal dönüşüm ortadadır. 2023 hedeflerimize ulaşabilmek için gereken yapısal reformlar gündemimizde. Özellikle 2013 yılından beri maruz kaldığımız tüm saldırılar ekonomi boyutuyla sahnelenmektedir. Ekonomiyi durdurma, sanayicilerimize yatırım yapmayın söylemleriyle emareleriyle açıktır. Paranızı bankada tutun demek, banka patronları vurgunu vursun demektir. Finans sektörünün sahibi durumunda olanlar bu ülkede girişimciye, yatırıcıya yatırım musluklarını açmıyorsa karşısında bizi, hükümeti bulacaktır. Çünkü yatırımcı kredi alabilecek ki, yatırımını genişletsin, yeni yatırım yapsın. İstihdam olacak, üretim olacak. Bu krediler yüksek faizle olmayıp, düşük faizle olursa rekabet de artacaktır. Bu da olunca Türkiye'nin sıçrama yapması daha çabuk olacaktır.
"SSK'NIN BAŞINDAKİ O ZAT"
Bu tesisler, bu eksiklerin giderilmesine yöneliktir. Yozgat'ta bir şehir hastanesi açıldı. Bu bizim idealimizdi. Ana muhalefetin başında olan zat, o zaman SSK'nın başındaydı rahmetli Savaş Ay bir program yapmıştı. Bazı hastanelerden görüntüler çekmişti, hastaneler birer felaketti. O günleri yaşadık ve SSK'nın başındaki o zat, 'Ben hükümete söyledim, dinletemedim' diyordu. Sorumluluk makamındasın sen çözeceksin. O makamın hakkını veremiyorsan bırak git, hakkını verecek alsın götürsün. Şimdi Yozgat, kimin aklına gelirdi. Önümüzde Mersin'i açıyoruz.