• Türk Kültür ve Folklor Derneği’nin davetlisi olarak Kanada’ya gelen CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, Kanada Türk Dernekleri Federasyonu binasında halkla sohbet ederek, son siyasi gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu. İşte satırbaşları:

• “Erdoğan karizması ve samimiyetiyle seçildi”

• “Cumhurbaşkanlığı ve yerel seçimler moralimizi bozdu”

• “Kadın kollarımızın şalvarlı kadınlara ulaşma gayreti yok”

• “Aleviler CHP’nin belkemiği”

 

TORONTO

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bolu Milletvekili Tanju Özcan, Türkiye’de rejimin gerçek anlamda tehdit altında olduğunu ileri sürdü. Özcan, partisinin Cumhurbaşkanlığı ve yerel seçimlerde aldığı sonuçların morallerini bozduğunu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ise karizması ve samimiyeti ile Cumhurbaşkanı seçildiğini söyledi. Merkezi Toronto’da bulunan Türk Kültür ve Folklor Derneği’nin davetlisi olarak Kanada’ya gelen Özcan, Kanada Türk Dernekleri Federasyonu binasında halkla sohbet ederek, son siyasi gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu. “Önceden laiklikle ilgili kaygılarımızı dile getirirken bunu söylerdik ama bu seferki rejim tehlikesi başkanlık rejimine geçişle ilgili” diyen Tanju Özcan, “Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle tamamlanmak üzere olan bir süreç var. Eğer 2015 seçimlerinde de HDP ile birlikte –ki HDP de başkanlık sistemine belli şartlarda sıcak bakıyor- 367’yi yakalayıp anayasayı değiştirebilecek çoğunluğa sahip olabilirlerse, gerçekten çok ciddi bir rejim krizi ve tehdidi ile karşı karşıya kalacağız” dedi. Tanju Özcan şöyle konuştu:

“Aleviler CHP’nin belkemiği”

Alevi vatandaşların partisi için çok önemli olduğunu anlatan CHP Milletvekili, bu konuda da şöyle konuştu: “Aleviler CHP’nin belkemiği. Atatürk devrimlerinin Anadolu’da herşeye rağmen kolay kabul görmesinin altında yatan gerçek de, Alevilerin bu devrimlere tamamen sahip çıkmalarıdır. Sonuçta bugün CHP varsa, Alevilerin 1920’li yıllardaki duruşu ile ilgilidir bu. O anlamda CHP, Alevi yurttaşa her zaman borçludur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti de rejim de Alevilere borçludur. Şunu da açmak lazım. CHP Alevilerle ilgili neyi söylemiyor? Senin caminin elektriğini suyunu devlet karşılıyorsa, oraya görevli tayin edip bütçeden parasını veriyorsa, aynı imkânı cemevleri için de sağlaman lazım. Aleviler toplumda hep dışlanmış. Genel olarak baktığınızda birçok şehirde yakın zamana kadar Alevi kimliğini de gizlemiş. Benim çözemediğim olay şu. CHP içinde bu tartışmalar hiç olmamış. CHP içinde hiç kimse ben Sünni’yim demez ki üyelere baktığınızda..  Tam tersine, Sünniliğin yobazlığına duyduğu tepkiden dolayı CHP’de siyaset yapar. Anadolu’da birçok yerde Alevi partililerimizin pozitif ayrımcılık gördüğünü de biliyorum. Aleviler CHP’yi terkedip bir başka partiye giderse, CHP’yi ayakta tutmak mümkün olmaz.”

-“Moralimiz bozuldu”

Cumhurbaşkanlığı ve yerel seçimlerde aldıkları sonuçların, kendilerinin ve CHP tabanının moralini bozduğunu anlatan CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, “özellikle adayın kamuoyu ve parti tabanı tarafından benimsenmemesi sonucu, cumhurbaşkanlığı seçiminde ciddi şekilde bir boykot vardı. Seçime kayıtlı seçmenin yüzde 27’si katılmadı. Katılım yüzde 73 idi. Böyle baktığınızda 55 milyon seçmenin üçte biri yani yaklaşık 15 milyonu sandık başına gitmedi. Recep Tayyib Erdoğan’ın 20 milyon ve Ekmeleddin İhsanoğlu’nun 15 milyon oy aldığı bir seçimde, 15-16 milyon seçmenin sandık başına gitmemesi, seçim sonuçlarını doğrudan etkiledi. Gitmeyen insanların yüzde 80’i de mevcut hükümetten yana olan insanlar değil. Muhalif duruşu olan ve birçoğu da CHP’ye yakın insanlar. Bu insanları ikna edip sandığa çekebilirsek, bunun sonucunda büyük bir başarı gelir” diye konuştu.

-“Karizma ve samimiyetle seçildi”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı çok eleştirdiklerini, bunda da haklı olduklarını ileri süren Tanju Özcan, daha sonra şunları söyledi: “Daha açık konuşayım. Efendim yardım yaparak bu oyu alıyor, insanların dini duygularını sömürerek bu oyu alıyor. Bunların hepsi doğru. Ama bir şey daha vardı. Anadolu’nun saf ve garib insanı Recep Tayyib Erdoğan’da hem bir karizma hem de samimiyet görüyordu. Recep Tayyib Erdoğan’ın bu kadar olumsuzluğuna rağmen, benim nazarımda bir tek olumlu yanı vardı, o da samimi idi. Yani sinirlendiği zaman sinirlendiğini belli ediyordu, duygulandığı zaman ağlıyordu veya ufak bir çocuk gördüğünde bir dede şefkatiyle o çocuğu sevebiliyordu. Bunlar halka, özellikle de Anadolu’daki insana çok sempatik geliyordu. Ama şimdi yerine gelen Davutoğlu’na bakıyorsunuz, samimiyet hiç yok.  Öngörü hiç yok. Şimdi AKP içerisinde tartışılan bir Davutoğlu var. Biz bugüne kadar konuşmalarımızın yüzde 90’ınında AKP’yi eleştirdik, yüzde 10’unda seçimlerde yapacaklarımızdan bahsettik. Bu sefer bunu tersine çevirerek, 2015’de topluma şu mesajı vermeliyiz: Artık iktidara hazırız.”

“Kadın kollarımızın şalvarlı kadınlara ulaşma gayreti yok”

CHP örgütlerinin, 2015 seçimleri için daha fazla performans sergileyeceğini anlatan CHP Milletvekili Özcan, “ama hala AKP’nin teşkilatları kadar çalışabiliyor muyuz? Çalışamıyoruz. Türkiye toplumunun yüzde 40’ı hala köylerde yaşıyor. Kadın kollarının önemini anlatmak için söyleyeceğim. Bu yüzde 40, yaklaşık 35 milyon insan demek. 35 milyonun yarısının kadın olduğunu düşünürseniz de, 17-18 milyon şalvarlı kadından bahsediyorum. Bizim bu şalvarlı kadınların halini anlayacak, Kadın Kollarımızda yeterince kadın arkadaşımız yok. O şalvarlı kadın sabah ne yapar, çocukları ile hayalleri nedir, duyguları, eşiyle ilgili hayalleri nedir bunları bilmiyoruz. O kadına söyleyecek bir şeyimiz yok. Toplumun her kesimine inmemiz lazım. Birçok yerde görüyorum. Bizim kadınlarımız çay düzenler, her ilde vardır bu. Çevresindeki eşi-dostu çağırır, aynı kadınlar gelir. İşte cumhuriyetçi kadınlar gelir, Çağdaş Yaşamcı kadınlar gelir. Çay yapılır, oyun havaları çalınır, oynanır ve dağılınır. Ama bu şalvarlı kadına ulaşma konusunda özel bir gayret maalesef yok.” dedi.

-“Herkese Bolu Damadı muamelesi olmaz”

Partisine, sağ görüşteki insanların katılmasına karşı olmadığını söyleyen Tanju Özcan, “ama gelen herkese de Bolu Damadı muamelesi yapılmasına karşıyım. Bolu’ya vali olacağına damat ol derler. Adamın 3 erkek 1 kız çocuğu var. Baba zengin. Erkek çocuklar babadan sermaye istiyor. İşyeri açacaklar. Vermiyor babaları. O sıra düğün oluyor. Aynı sermayeyi aynı iş için damat istiyor. Baba tereddütsüz veriyor. Damat 2-3 ay sonra işi batırıyor. Suçlusu yine evin oğulları oluyor. Bizim durumumuz da buna benzemeye başladı. Sağda misyonunu tamamlamış ne kadar insan varsa bize gelmek istiyor. Başarılı olamamış, kirlenmiş, yıpranmış olanları da alıp getirip, önemli yerlere koyuyoruz” dedi.