TÜRKİYE
Cemil Çiçek 'FETÖ ile bağlantılı' mı?
AK Parti Ankara Milletvekili ve eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek, hakkındaki 'FETÖ/PDY terör örgütüyle bağlantısı olduğu' yönündeki iddialara Habertürk TV'de yanıt verdi.
Çiçek, "Bunlara olumlu cevap vermeyince bana karşı kampanya başlattılar. 'Derin devletin adamı' falan dediler. Benden istediklerini alma imkanları yok" dedi. Çiçek, Türkiye'de üç kayıtdışılık olduğunu belirterek, "Bu ülke bu sıkıntıları yaşamayacaksa; bir ekonomi kayıt altına alınacak. Ekonomimizin 3'te 1'i kayıtdışı. Bunca çabaya rağmen kayıtdışı. Siyasetin yarısı kayıtdışı. Kayıtdışı din. Kuran'da, hadislerde yok ama sonra böyle mankurt bir yapı çıkıyor" ifadelerini kullandı.
AK Parti milletvekili Çiçek'in açıklamalarının satırbaşları şöyle:
YENİKAPI MİTİNGİ
Dün muhteşem bir tablo vardı. Milletimizin özlediği bu tablo Yenikapı Meydanı'nda taçlanmış oldu. Millet bunu hep arzu etti, söyledi. Bu coğrafyada pek çok sorunla karşılaşıyoruz. Bu tarafta birlik ve beraberlik vurgusu yapıyoruz ama diğer taraftan ayrıştırıcı olaylar oluyordu. İnanıyorum ki şehitlerimizin de ruhu şad olmuştur. Bu çok önemli bir tablo, milat. Artık Türkiye uzlaşma için 15 Temmuz'u misal verir. Bu güzel tabloyu bozan tarihe karşı vebal altında kalır. Dün kardeşlik hukukunu 81 ilimizde yaşatma fırsatı bulduk. Bir takım ayrılıkları geride bırakarak, beraber olmak gerektiğin olmayı gösterdiler.
SİYASİ UZLAŞMA
Kırıp dökmeden, sövüp saymadan farklılıklar, eleştiriler ortaya konulabilir. Bu içe dönük bir mesaj olduğu gibi dışa dönük de bir mesajdı. Devletimizin, milletimizin demokrasiyi benimsediği, özümsediğini tüm dünyaya göstermiş oldu. Rejimin de, cumhuriyetin de, demokrasinin bekçisi milletimizdir. Bundan sonra yapılacak çok iş var. İşin can yakıcı kısmı geride kaldı. Bu öyle bir darbe teşebbüsü ki post modern zındık bir hareket, öncekilerle mukayese kabul etmez. Millet buna cephe almak suretiyle karşı olduğunu gösterdi. Kaynaşmış bir toplum olmamız lazım, siyaset öncü olmalıydı. Devlet kurumları içerisinde en sağlam duruşu da siyaset kurumu gösterdi. Bütün partilerimizin genel başkanlarıyla, milletvekilleriyle, STK'larla... Beraberlik devam ederse sorunlar az hasarla çözülür.
NURETTİN VEREN'İN İDDİALARI
Kim, ne biliyorsa bunları ortaya koymasında fayda var. Bu cemaat içinde görev yapmış, anlatılan ne kadar doğru, yanlıştır bilemem. Benden randevu istemiş, ben vermemişim. Kendileriyle ilgili endişesi var. Bu hareketin iç yüzünü anlatmak istemiş, buluşmamış. Sonra bunun üzerine, kanunsuz bir takım işler olacak diye savcılığa vermiş, savcılık takipsizlik vermiş. Ben kendisiyle hiç görüşmedim. Ben siyasete girdiğim gündem beri toplumun önünde iş yapan insanım. Hiçbir gruba aidiyet içinde olmadım. Bu tür yapıların ipinin başka yerde olacak kadar tecrübemiz oldu.
Dolayısıyla bu zındık hareket benden hiç hoşlanmadı. Ben Adalet Bakanı olduğum dönemde, bunlar iktidarı severler, muhalefetle hesabı olmaz. Adam yerleştirmek isterler, teşvik, kredi isterler. Bu tür çeteler iktidarı inek gibi sağarlar. Bunlar koltukta oturanı değil, koltuğu severler. Bunların temelinde hukukla sıkıntıları vardır. Bir kısmı yurtdışına kaçtı. Bunlar başka hükümetlere de gitmişler. Terörle mücadele kanununda değişiklik yapılmak isteniyor, 'Ecevit'i büyük kahraman' diye anlatan kişi, 'Bunu anlatmak istedik bir türlü anlatamadık' dedi. Ben de kendisini kovdum. Bu hareket için çok büyük değişiklikti. Bunlara olumlu cevap vermeyince bana karşı kampanya başlattılar. 'Derin devletin adamı' falan dediler. Benden istediklerini alma imkanları yok. Bu cemaatin ceza kanunu sırasında nasıl kulis yaptığı bilinir. Bunlar Wikileaks belgelerine de yansıdı. Bu cemaat konusunda toplumu ilk uyaranlardan biriyim. Bakanlıklara yalakalık yaparlar, tavır koyunca karalarlar. Benim cemaat aleyhine açıklamaların basında yer aldı.
"AKLINIZ, VİCDANINIZ, CÜZDANINIZ SİZDE KALSIN"
2007'den itibaren bu hareketin hedefi haline gelmiştim. Bu hükümet içinde bu alçakların ilk dinlediği bakan benim. Devleti adamı olmakla, devletin adamı olmak farklıdır, bunlar bunu anlayamayacak kadar gerizekalı. Hükümetteyiz, bir başbakan yardımcısını bunlar dinleyebiliyor. Benim bu hareketten çektiğimi kimse bana çektirmedi. Bizi de parti içinde yıpratmaya çalıştılar. 14 Mart kapatma davası açtılar, güya ben eksik savunma yapmışım. Halbuki ben sözlü savunmayı yaptım, yazılı savunmayı işin uzmanları yaptı. Bu tutmayınca başka hikaye uydurdular. Bu zındık hareketin yaptığı iş, hassas insanların evvela aklını alıyor, sonra vicdanını, sonra cüzdanını alıyor. Mankurtlar böyle yetişiyor. Bizim toplumumuz çok heyecanlı, iyi niyetli bir toplum. Yalvararak rica ediyorum; aklınız, vicdanını, cüzdanınız sizde kalsın. 7-8 senedir barbar bağırıyoruz. Size bir teklif geldiğinde, 9 defa düşünün. Bu milleti soymaya çalışan geçmişte oldu, bugün oldu, yarın da olabilir. Bugün FETÖ'yle uğraşıyoruz yarın ÇETÖ'ler çıkabilir.
3 KAYITDIŞILIK
Biz konuştuğumuz makamlarla sorunları çözmek için konuşuyoruz. Kaset falan ayarlama işi bilmem. Karar vermesi ile konuşanlarla belli bir yere getirmeye çalıştık. 6-7-8 senedir 3 şeyin kayıt altına alınmasını istedim. Benim bu tür yapılara karşı benim nasıl bir düşünce yapısı içinde olduğumu bugünkü Diyanet İşleri Başkanımız, ondan evvelki Diyanet İşleri Başkanımız bilir. Bu ülke bu sıkıntıları yaşamayacaksa; bir ekonomi kayıt altına alınacak. Ekonomimizin 3'te 1'i kayıtdışı. Bunca çabaya rağmen kayıtdışı. Siyasetin yarısı kayıtdışı. Kayıtdışı din. Kuran'da, hadislerde yok ama sonra böyle mankurt bir yapı çıkıyor. Diyanet din işi veriyorsa siyasete karışmayacak, devleti yönetmeye kalkmayacak. Benim tavrım açıktır. Türkiye adına üzülüyoruz. Türkiye'yi bundan sonra kuralına göre yönetelim. Bunların dostlukları koltuklarınadır. Dün methettiklerine yarın cehennemde yer vermezler."