TÜRKİYE
Cem Küçük köşesinde yazdı!..
-
Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Cem Küçük, son yazısında bomba gibi bir iddia yazdı. Küçük'e göre daha önce paralel yapıya destek veren Ahmet Hakan, nedamet getirdi ve Türk Devlet iradesine biat etti.
Paralel örgütün legal görünümlü yapıları da bitecek
Paralel örgüt mensupları istedikleri kadar yırtınsınlar istedikleri kadar inkar etmeye kalkışsınlar Türkiye Cumhuriyeti için bir numaralı tehdit olan paralel yapı gerçeği Kırmızı Kitap'a girdi ve artık bu örgüt son kalıntısına kadar tasfiye edilecek... Paralel örgüt mensupları şimdi de askeri darbe ister hale geldiler. Önce Mümtaz'er Türköne sonra da Faruk Mercan açık açık askeri darbe talep ettiler. Mehtap TV'de Mehmet Altan da 'Jandarma hükümete bağlanmak isteniyor. AK jandarma istiyorlar' gibi skandal laflar etti. Üçü de Tayyip Erdoğan'a karşı diklenen bir Genelkurmay istediklerini açık açık yazarak suç işlediler. Hele Mercan'ınki çok açık bir suç.
Binlerce masum subayımızı uydurma kanıtlarla içeri atan çetenin bir numaralı TV ayağı Mercan şimdi askerci olmuş. Attığı tweetten biri şu: '2014'ün Genelkurmay'ı; siyasetin oyuncağı olmaz. Bir şey daha var. Askerle oynamaya kalkışmak; siyasetçiler için hep felaketle sonuçlandı.' Asker siyasetin oyuncağı olmamalıymış. Genelkurmay'daki orgeneraller paralel yapının bu laflarına gülüp geçiyorlar. Elbette TSK'da da belli sayıda paralelci subaylar ve generaller var. Fakat bunların hepsi tespit edildi. Hepsi adım adım izleniyor ve peyderpey hepsinden kurtulacak ordumuz. Necdet Özel yönetimi de bu konuda çok kararlı. Ordu içinde bu paralelcilerle işbirliği yapmaya kalkanlar olursa onlar da kovulacak. Türk Devleti artık bu konularda taviz vermeyecek.
Sürekli bu köşede yazıyorum... Türkiye Cumhuriyeti halkı ve devletinin en ama en hayati meselesi paralel yapının kamusal hayattan tasfiyesi meselesidir. ABD'nin 11 Eylül sonrası El Kaide ile savaşı neyse Türkiye'nin de paralel örgütle savaşı budur. Bu mesele hükümet değil devlet meselesidir. ABD'de nasıl ki El Kaide'nin gazeteleri, bankaları, TV kanalları olamazsa Türkiye'de de paralel örgütün bu tür illegal uzantıları olamaz. MGK bildirisinde geçen ve Kırmız Kitap'a da girecek olan legal görünümlü illegal yapılar kelimesinin anlamı budur... Paralel suç örgütünün legal görünümlü yüzlerce illegal seksiyonu vardır. Tüm bu legal görünümlü illegal yapılar Türk Devleti tarafından hukuk içinde tasfiye edilecektir.
Aslında Türkiye bunları ABD-Almanya tarzı gizli servis yöntemleriyle de bitirebilir ama Türk Devlet iradesi bunu tercih etmiyor. Paralelci ile olmayanı dikkatle ayıran hukuk içinde yöntemler tercih ediliyor. Gizli servisimiz sadece bilgi aktarıyor. Yani Türkiye Batı'dan daha ileri demokratik yöntemlerle bu mücadeleye odaklanıyor. ABD'de eğer böyle bir örgüt olsaydı, CIA bu örgütü anasından doğduğuna pişman ederdi ve NY Times ve Washington Post da bu mücadeleyi alkışlardı. Alkışlamazlarsa, onların da kulağını çekerdi CIA.
ABD'de El-Kaide gibi terör örgütüyle nasıl mücadele edildiğini anlatan bir dizi var: Homeland. Bu sene 4. sezonu oynuyor. Herkese tavsiyemdir, özellikle ilk iki sezonu bir izlesinler. Devleti tehdit eden yapılar belirdiğinde kurumlar nasıl mücadele ediyor, görsünler. Aslında o dizi bazı şeyleri çok yumuşatmış ama ideolojisi ne olursa olsun, devletin varlığını tehdit eden unsurlarla mücadele yöntemi ibretliktir.
Paralel suç örgütünün legal görünümlü illegal yapıları çökertilirken Türk Devleti'nin medya patronlarından istediği de budur. Devletin talebi haklı ve meşrudur. Medya patronları medya gruplarında paralel örgütle intisaklı kim varsa tasfiye etmek mecburiyetindedir. Yılmaz Özdil gibi ulusalcı yazarların kovulması asla paralel yapıyla ilgili değildir.
Mesela Fatih Altaylı gibi bir adamın hala yazı işleri toplantılarına katılması ve Habertürk'ü yönetmeye kalkışması dikkat ve ibretle izlenmektedir. Paralel örgütün boynuna yular taktığı, kendine köle ettiği Fatih Altaylı hala Habertürk'ü yönetecekse bu ne yaman çelişkidir? Aynı şekilde CNN Türk'te paralel suç örgütünün bir numaralı tetikçisi Nazlı Ilıcak çıkıp kara propaganda yapmaya devam ediyor. Yani devletin Kırmızı Kitap'a koyduğu paralel suç örgütünün avukatlığı Doğan medyasında açık açık yapılıyor. 7 Şubat'taki paralel örgütün darbe planı yokmuş gibi algı yaratılmaya çalışılıyor. Bu örgütün en azılı polis şefine övgüler düzülüyor.
Bakın Ahmet Hakan'ı buradan defalarca uyardık. O da sonunda büyük sözü dinledi nedamet getirdi ve Hüseyin Gülerce röportajı gibi bir eylemle paralel yapıya karşı mesafe aldı. Ahmet Hakan dolaylı kanallardan Türk Devlet iradesine karşı özürlerini de bildirdi ve devletine biat etti. Aferin Ahmet Hakan'a... Bizim derdimiz bağcı dövmek değil üzüm yemektir...
Önümüzdeki üç dört yıl bu çetenin çöküşünü hep birlikte izleyeceğiz. Legal görünümlü illegal yapılar tasfiye edilecek. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Paralel yapı ile işbirliği yapmış ve hala da yapmakta olan kişiler hükümet yalakası gözükseler dahi Türk Devleti'nin kırmızı kalem ile çizdiği adamlardır...