Avrupa Dış İlişkiler Konseyi üyesi ve İsveç Dışişleri eski Bakanı Carl Bildt, darbe girişiminin arkasında FETÖ'nun olduğunu herkesin bildiğini dile getirdi.

Avrupa Dış İlişkiler Konseyi üyesi ve İsveç Dışişleri eski Bakanı Carl Bildt Habertürk'e açıklamalarda bulundu.

Bildt'in açıklamalarından satır başları şu şekilde;

Soru: Türkiye 15 Temmuz gecesinde bir empati eksikliği tecrübe etti. Siz böyle bir şey hissetiniz mi? Avrupa bu empati mesajlarını neden şimdi yolluyor?

"Bunu hem 15 Temmuz sonrasında hem de toplantıda ben de hissettim. Bence bu Avrupalı siyasetçilerin bir hatasıydı. Yakın zamanda Türkiye'ye olup biteni görenler içinde bir değişiklik olacak. Sebeplerden bir tanesi Avrupa'nın başka sorunlarla ilgili olmasıydı. Kendi gündemi vardı. Bu kabul edilebilir bir mazeret olmayabilir. Benim açımdan da değil. Düzen dediğimizde AB'de böyle bir kalkışma yaşamadık bunu bilmiyoruz. Böyle bir şey olduğunda Türkiye'de, daha hızlı hareket edebilmeliydik."

Soru: Darbe girişiminin sonrasında Ankara pek çok muhatabına kendi perspektifini anlattı. Sizce bu ikna edici miydi? Brüksel şuanda ikna olmuş durumda mı bu darbe girişiminin arkasında Gülen olduğu konusunda?

"Geçen hafta Dışişleri Bakanı geldi. Bu irtibatlar sayesinde daha fazla bilgi akışı sayesinde yol alınacak diye düşünüyorum. Herhalde kimse bu darbe girişiminin özünün, Gülenci hareket olduğuna şüphe etmiyor. Ben hiç kimseyi bunu sorgular görmedim. Bu oldukça aşikar. İşin özünde bu olduğu çok aşıkar."

"Gülen hareketinin çok uzun zamandır devam ettirmeye çalıştığı bir ağ var. Ve bu ağ vasıtasıyla hem Brüksel'de hem Washington'da aktifler. 2013 yılına kadar Gülen hareketiyle Türk hükümetinin yakın ilişkileri vardı. İnsanlar Ankara'ya gidip geldikçe resmin biraz daha ortaya çıkmasıyla bu fikirlerini değiştirdiler."

BRÜKSEL'DEKİ TÜRKİYE İMAJI

Bildt: "Birkaç ay geriye gittiğimizde çok karmaşık aşamalardan geçti. Mülteci konusunun da gündeme gelmesiyle karışık bir hal aldı. Türkiye'nin imajı biraz karmaşıktı ne yazık ki. Bir mutabakata varıldı. Dolayısıyla bir iyileşme olduğunu söylemek mümkün. 15 Temmuz darbe girişimi oldu ve Brüksel'den ve başka Avrupa ülkelerden gelen temsilcilerin sayesinde birleşme olacak ilişkilerde"

AK PARTİ İLE MUHALEFETİN BİR ARAYA GELMESİ

Bildt: "Brüksel'de bu çok olumlu algılandı. Çok ciddi artan bir kutuplaşma söz konusuydu. Bu tehlike oluştuğunda tüm siyasi partilerin bu darbeyi lanetlemesi ve karşı tavır alması ve bir araya gelmesinin çok olumlu olduğunu düşünüyoruz. Bu ruhun devam edeceğini umuyorum."

Soru: Türkiye Avrupa'ya başvurup FETÖ'yü bir terörist organizasyonlar listesine koyun derse sizce ne olur?

"Tabii ki siyasi bir yansıması olur ama hukuki yansıması daha büyük ve önemli olur. AB'nin vereceği muhtemel kararlar yargı sürecine açık. Ve bazı ülkelerde bunların yaşandığını gördük. Bu terörizm faaliyeti olarak etiketlenebilir mi, askeri darbeler sayısal olarak az Avrupa'da. Ama siyasi darbelerin terörizmden farklı olduğunu bilmek lazım.

Soru: Suriye'de askeri bir operasyon var. Bu nasıl görülüyor sizce?

"Türkiye'den farklı sesleri dinledik. Bizim ilişkimiz aynı zamanda çeşitli önlemler, tedbirler, demokrasinin işletilmesi alanına odaklandığı, Avrupa Konseyi bu açıdan neler yapılabilir konuşuldu. Suriye konusuna çok değinilmedi. Bu henüz gündeme gelmedi Brüksel'de. Diğer konular ve gündem maddeleri ele alınmakta. Mülteci anlaşması, vize kolaylığı, terörist organizasyonlar listesi gibi konular var. Bu tür maddelerle şekillendi daha ziyade gündemimiz."

Soru: 15 Temmuz öncesi gündem daha ziyade mülteciler şeklindeydi. Brüksel'in beklentisi ne şekilde?

"Mülteci anlaşması özellikle Yunanistan'dan geçişler konusunda sorunlar vardı. Türkiye bu anlamda gayet iyi bir yol aldı. Türkiye'yle diyalog yolu koyuldu. Siyasi olarak bir kısmı zor olan taahhütler var. Bunları ileri götüreceğimize inanıyorum. Siyasi erk anlamında bakarsak bir istek söz konusu."