GÜNCEL
Başbakan'dan ABD'ye: 11 Eylül'de teröristleri isterken kanıt mı sordunuz?
Başbakan Binali Yıldırm ABD'ye '11 Eylül'de teröristleri isterken kanıt mı sordunuz?' diye sordu.
Grubunda konuşan Başbakan Binali Yıldırım Gülen'in iadesi ile ilgili "delil" konusunu gündeme getiren ABD'ye "11 Eylül'de teröristleri isterken kanıt mı sordunuz?" diye sordu.
İşte Başbakan'ın o açıklamalar:
Cumhurbaşkanımız da bizzat ben de terörist başının iades için ABD'ye çağrımızı yaptık, dosyamızı gönderdik. Adalet Bakanı dosyayı gönderdi. Bize diyorlar ki kanıt sunun. Görünen köy klavuz ister mi kardeşlerim. Ama biz yine de istemedikleri kanıtı onların önüne koyacağız. Ancak ABD'li dostlarıma şunu burdan sormak istiyorum, 11 Eylül'de ikiz kuleler aşağı indirildiğinde teröristleri isterken kanıt mı sordunuz? Bin Ladin için kanıt aramazken FETÖ için kanıtlar hala ortadayken neden ısrarla kanıt istiyorsunuz? Bu teröristbaşını daha fazla korumayın, vazgeçin. Bunun size bir faydası yok. Bunun insanlığa faydası yok. Hiç kimse kusura bakmasın. Bu paralel terör örgütü artık hiçbir ülke için elverişli bir maşa değildir. Hiç boşuna beslemeyin. Bunların kökünü kazıyacağız. Öyle bir kazıyacağız ki, değil paralel terör örgütünün haşaşileri hiçbir gizli terör örgütü, hiçbir bölücü terör örgütü bir daha aziz millete bu büyük devlete Türkiye'ye ihanet etme cesaretini bulamayacak.
Başbakan: Ey FETÖ'nün hainleri, siz bizi ne sandınız?
Başbakan Binali Yıldırım, "Ey FETÖ'nün hainleri, siz bizi ne sandınız ? Biz ölümü, içinde öldürmüş insanlarız. Tanklarınızdan mı korkacağız. Bu yola kefeni ile çıkmış bir dünya lideri olan Recep Tayyip Erdoğan'ın olduğunu hesap etmediler" dedi.
İşte Başbakan'ın açıklamaları:
"Hiç kuşkusuz milletimiz asırlardır devam eden kutlu yürüyüşü sırasında defalarca ihanetlere uğradı. Sadık görünümlü hainler, itaatkar görünümlü isyancılar bu milleti arkasından hançerlemek istediler. 15 Temmuz'da bu büyük ihanetlerden birinin emri verildi. İstisnasız her darbe kötüdür, her darbe milli iradeye karşı ihanettir ancak siyasi tarihimizde hiçbir darbe girişimi 15 Temmuz'daki kadar kötü ve alçakça olmamıştır. Hiçbir darbe kökü dışarıda, hoca kılıklı bir hain tarafından yönetilmemiştir. Hiçbir darbe halkına karşı silah çekmemiştir. Hiçbir darbe, havadan halkını bombalamamıştır, tanklarla insanını ezmemiştir. Hiçbir darbe TBMM'ye bomba yağdırmamıştır. Bu Meclis, birçok darbeye şahit olmuş, hiçbirisinde de bu Meclis'in iradesine karşı bir taarruz olmamıştır. Ancak bu darbeciler bunu da yaptılar. Bunların hiçbir kutsalı yok, bunlar hiçbir durakta beklemezler. Bunlar için hedefe ulaşmak için her şey mübahtır.
Kendilerine çok güvendiler, birkaç saat içinde ülkeyi ele geçireceklerdi. Tanklarıyla, tüfekleriyle bu aziz milleti sindireceklerini zannettiler. Ancak bir hesap hatası yaptılar. Öncelikle karşılarında bu yola beyaz kefeniyle çıkmış bir dünya lideri, ülkesinin yoluna başını koymuş Recep Tayyip Erdoğan'ın olduğunu hesap edemediler. O, geleceklerden korkmadı, jetlerden korkmadı, havalimanı üzerinde uçan uçaklardan, yaklaşan uçaklardan korkmadı. "Kefenimi giydim geliyorum" dedi. Karşılarında, zoru görünce ceketini alıp gidecek, sinecek bir Başbakan da yoktu, bunu da atladılar. Eyyy, FETÖ'nun hainleri, siz bizi ne sandınız? Siz bizi korkar, siner, kaçar mı sandınız? Bizim Allah'a can borcumuz var, o borcu ödemeye hazırız. Biz ölümü içimizde öldürmüş insanlarız, bizi tanklarınızla, uçaklarınızla mı korkutacaksınız? Dün korkmadık, yarın da öbür gün de, can borcunu ödeyene kadar korkmayacağız."
Başbakan Binali Yıldırım, halkın "idam" talebiyle ilgili olarak, "Bu canice girişime, mevcut olan en ağır ceza verilecektir. Mevcut yetmiyorsa, milletim rahat olsun, gerekli düzenlemeyi yapmaktan da imtina etmeyeceğiz. Milletin mesajı başımızın üstündedir. Bağımsız mahkemelerimiz adaletin tecellisini mutlaka sağlayacaktır" dedi.
İşte o açıklaması:
Binali Yıldırım'ın partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamaların ilgili bölümü şöyle:
"Darbecilerin yargılanması konusunda da vatandaşlarım rahat olsun. Bu canice girişime, mevcut olan en ağır ceza verilecektir. Mevcut yetmiyorsa, milletim rahat olsun, gerekli düzenlemeyi yapmaktan da imtina etmeyeceğiz. Milletin mesajı başımızın üstündedir. Bağımsız mahkemelerimiz adaletin tecellisini mutlaka sağlayacaktır. Her darbe millete ve milli iradeye olduğu kadar sosyal hayata da darbedir.
Piyasalar, bankalar açıktır. İşlerini özgürce yapmaktadır. Türkiye normal bir ülke değildir diye, para göndermeyin diye propaganda yapmaya başladılar. Türk milleti dinlemedi, gitti dolar bozdurdu, para yatırdı. İşte bu insanların önünde şapka çıkarılır. Vatanseverlik budur.
Büyük badire atlattık. İlk andan itibaren 78 milyon kenetlendi. Korumak için elimizden geleni yapacağız. Medya kuruluşlarımız çok güzel bir sınav verdi. Bütün yazılı, görsel medya kuruluşlarımıza, basın emekçilerimize çok teşekkür ediyorum"