Azerbaycan'da ziyarette bulunan Başbakan Binali Yıldırım ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ortak basın toplantısı gerçekleştirdi.
Başbakan Yıldırım Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarındaki hukusuz işgaline değinerek, "Dünya şunu bilmelidir ki Azeri kardeşlerimizin haklı davasında sonuna kadar yanındayız. Azerbaycan'ın dostu bizim dostumuz, düşmanı da bizim düşmanımızdır. Dağlık Karabağ bölgesinde toprakların yüzde 20'sini işgal eden Ermenilerin bu hukuksuzluğuna dur demek gerekmektedir" dedi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in konuşmasından öne çıkanlar:
Almanya Parlamentosu'nun vermiş olduğu soykırım kararını kınıyoruz. Azerbaycan her zaman olduğu gibi Türkiye'nin yanındadır. Azerbaycan her zaman olduğu gibi Türkiye'nin yanındadır. Türkiye ile enerji ihaleleri global hale geldi. Türkiye'nin gücü bizim gücümüzdür.
Başbakan Binali Yıldırım'ın konuşmasından satır başları:
Ortak tarih ve kültürü paylaştığımız kader ortağımız kardeşimiz Azerbaycan'a bu kez Başbakan olarak ziyaret etmekten çok büyük memnuniyet duyuyorum. Güzel ev sahipliğinden dolayı da şükranlarımı sunuyorum. Azerbaycan ile Türkiye arasında artık bir gelenek oluştu.
Türkiye'de yeni bir hükümet kurulduğunda ilk ziyaretini KKTC'ye hemen ardından Azerbaycan'a gerçekleştirilir. Bu çerçevede biz hükümetimizin kurulup güven oyu aldıktan sonra ikinci yurt dışı ziyaretini buraya gerçekleştiriyoruz.
Bu geleneğin ötesinde farklı bir anlam da ifade ediyor. Azerbaycan-Türkiye ilişkileri kardeşlik hukukuna dayanan, geçmişten geleceğe uzanan bir birlikteliktir.
Sayın Cumhurbaşkanı, değerli basın mensupları Azerbaycan-Türkiye ilişkileri 25 yıl içerisinde, ticarette, siyasette ve kültürel alanda bir çok mesafe kat etmiştir. Sayın Aliyev'in de söylediği gibi 1 yıl içerisinde 3 kere Türkiye'ye ziyaret gerçekleştirdi.
ERMENİLERİN HUKUKSUZLUĞUNA DUR DEMEK GEREKMEKTEDİR
Bakü'ye ben ilk defa 2003 yılında geldim. O günkü fotoğrafı bugünkü fotoğraf ile karşılaştırıyorum bambaşka bir şehir oldu. Her yönüyle burayı siz dönüştürdünüz. Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin ne anlama geldiğini buna daha fazlabir şey söylemek istemiyorum.
Dünya şunu bilmelidir ki Azeri kardeşlerimizin haklı davasında sonuna kadar yanınızdayız. Azerbaycan'ın dostu bizim dostumuz, düşmanı da bizim düşmanımızdır. Dağlık Karabağ bölgesinde toprakların yüzde 20'sini işgal eden Ermenilerin bu hukuksuzluğuna dur demek gerekmektedir.
Bir takım uluslararası kuruluşlar toplanıp, dağılıyorlar. Şimdi zamana oynama değil, çözüm üretme zamanıdır. Biz Türkiye olarak bu olayın sıkı takipçisiyiz. Bu bir çifte standarttır. Asla ve asla kabul edilemez.
Ne zamanki yüzde 20'ye varan Azeri toprakları tekrar geri verilirse, Azerbaycan'ın o topraklardaki azadlığı tam anlamıyla sağlanırsa bu mesela çözülmüş olur. Uluslarası toplumun ele alması ve bu çifte standarttan vazgeçmesi gerekmektedir.
ALMANYA TAHRİBATI GİDERECEK TEDBİRLERİ KISA SÜREDE ALMALI
Tarihi bir yalana imza atıldı. Biz Türkiye için hiçbir anlam ifade etmiyor. Tarihçilerin bile ittifak olduğu bir meselede, uluslararası mahkemede bile farklı kararların alındığı bir meselede Alman parlamentosunun böyle bir karara imza atması büyük bir talihsizliktir.
Türkiye Almanya ilişkilerine büyük bir darbe vurmuş ve zedelemiştir. Yıllardan beri devam eden Türk-Alman ilişkilerimizi kuvvetlendiren 3,5 milyona yakın kardeşimiz var. Dolayısıyla onları bu karar büyük hayal kırıklığına uğratmıştır. Alman hükümetinin daha sağlıklı bir değerlendirmeyle oluşan bu tahribatı giderecek tedbirleri kısa sürede alması beklenir.
ÇİFTE STANDART UYGULANIYOR
Azeri topraklarda yaşananların görünmemesi samimiyetsizliktir. Hocalı saldırısı da bir katliamdır, hem de yüz yıllık değil yakın tarihte yaşanmış bir katliamdır. Bunu neden görmüyorlar? Bu konuda da çifte standart uygulanıyor.
Uluslararası toplumun küresel olaylarda çifte standardı terk etmesi ve Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın çeşitli yerlerinde yaşanan insanlık dramına daha fazla seyirci kalmaması gerekir diye düşünüyoruz. Bunu da bütün ülkelerin BM çatısı altındaki bütün ülkeleri daha fazla sorumluluk almaya davet ediyoruz.