GÜNCEL
Başbakan Davutoğlu'dan önemli açıklamalar!
-
Şanlıurfa'da partisinin il başkanları toplantısında konuşan Başbakan Davutoğlu, MİT'e yapılan saldırıları eleştirerek, "bu komplonun arkasında paralel çete ve dış çevreler var" açıklamasını yaptı. Davutoğlu Alevi açılımı konusunda da geniş kapsamlı bir çalışmanın yürütüldüğünü vurguladı.
AK Parti 99. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı, GAP Tarımsal Eğitim Araştırma Merkezi'nin konferans salonunda başladı.
Toplantıda konuşan Davutoğlu, AK Parti'nin güzel geleneklerin, özgün yaklaşımların partisi olduğunu belirterek, Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı geleneğinin AK Parti tarafından başlatıldığını ve yıllardır aksamadan devam edildiğini söyledi.
Ankara'da yapılan son toplantıda, Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nın her ay farklı bir şehirde yapılmasına karar verildiğini anımsatan Davutoğlu, aralık ayındaki Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nın da Edirne'de yapılacağını söyledi. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nın sadece parti kurulları ile kurumlarının arasında istişare toplantısı şeklinde olmasını istemediklerini, toplantının düzenlendiği şehirde bir şölen havasında etkinliklerin düzenlenmesini istediklerini belirten Davutoğlu, dün Şanlıurfa'da Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi başkanlığında ekonomi zirvesi, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş başkanlığında mültecilerle ilgili bir çalıştay tertip edildiğini ifade etti. Davutoğlu, toplantı için Şanlıurfa'ya gelen belediye başkanlarının farklı gruplar halinde 13 ilçe belediye başkanlığını, AK Parti Genel Merkez teşkilatından bir grubun da Akçakale Mülteci Kampı'nı ziyaret ettiğine işaret ederek, "Burada bir formel toplantı yapmaya gelmedik. Bir araya gelip bir toplantı salonuna kapanıp daha sonra ayrılmaya gelmedik. Burada ekonomi gibi her şehir için can damarı olan konuyu tartışmış olduk, mülteciler konusu başta olmak üzere, sosyal meselelerimizi ve kardeşliğimizi ilgilendiren konuları tartıştık” ifadelerini kullandı. "En kısa zamanda TBMM'de görüşülerek karara bağlanacak" Çalışmalarındaki ilk gündem maddesinin iç siyasi gelişmeler ve demokratikleşme çabaları olduğunu ve 62. Hükümeti kurar kurmaz ele aldıkları ve hiçbir zaman taviz vermeden devam ettirecekleri konulardan birisinin Çözüm Süreci olduğunu dile getiren Davutoğlu, " 6-7 Ekim olayları sebebiyle ortaya çıkan yeni bir durum söz konusu oldu. Bazı çevreler Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da ayrıca büyükşehirlerimizde Türkiye'nin demokratik atmosferini istismar ederek vandalizme, şiddete yönelmeye kalktılar. Biz bunların karşısında devlet ahlakının gereği olarak soğukkanlı bir tavır sergiledik ve hep şunu vurguladık; Çözüm Süreci kamu düzeninin alternatifi değildir, kamu düzeninin olmadığı yerde Çözüm Süreci hayata geçirilemez. Bu sebeple bu ay içinde iç demokratikleşme anlamında, sosyal ve siyasal sorunlar perspektifinde üç önemli reformu hayata geçirdik. Birincisi İç Güvenlik Reformu ve özgürlüklerin korunması. Sadece 6-7 Ekim bağlamında değil, daha da genel bir çerçevede, güvenliği teminat altına almak açısından değil, özgürlükleri de derinleştirmek açısından çok köklü bir reform paketini hazırladık, bu hafta pazartesi günü TBMM'ye sevk ettik. Bir taraftan vatandaşlarımızın özgürlükleri ve hakları korunur, bürokraside ciddi kolaylaştırmalara giderken, diğer taraftan güvenlikle ilgili yeni bir yapılanma esas alındı. Birçok bürokratik işlem kolaylaştırıldı, isim değiştirmeden pasaport almaya kadar, vatandaşlarımızın devletle olan ilişkilerinde devletin vatandaşımıza, borcu olan en kısa, en doğru yoldan hizmet götürme taahhüdünü yerine getirecek tedbirler aldık. Daha etkin ve koordineli bir güvenlik yapılanmasıyla ilgili jandarmamızın sicil ve diğer alanlarda, mülki görevler bağlamında İçişleri Bakanlığımıza doğrudan bağlanması ve bazı süreçlerde yeniden yapılanması için adımlar atıldı." Başbakan Davutoğlu, son yaşanan olaylardan edinilen tecrübeyle özellikle toplantı ve gösteri hakkının kullanılması esnasında ortaya çıkacak istismarları yok edecek, toplantı ve gösteri yapma özgürlüğünü teminat altına alacak ciddi düzenlemeler getirdiklerine vurgu yaparak, bu düzenlemelerin de en kısa zamanda TBMM’de görüşülerek karara bağlanacağını bildirdi. Davutoğlu, "Çözüm Süreci'ni kararlılıkla sürdüreceğiz ama Hakkari'den Edirne'ye, Muğla'dan Artvin'e kadar Türkiye'nin her bir köşesinde kamu düzenini kesinlikle zaafa uğratmayacak her türlü tedbiri de almaya kararlıyız" dedi. Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti: "Onun için parti binalarımıza saldırdılar. Onun için farklı siyasi görüşlere sahip vatandaşlarımızı hunharca katlettiler. Patnos'ta da vurguladığım gibi buradan da Şanlıurfa'dan da tüm AK Parti kadrolarına hem selamlarımı iletiyorum, hem de şu mesajın bilinmesini istiyorum; Şimdi bir sınav günüdür. Eğer gerçekten Çözüm Süreci samimiyetle savunulacaksa, herkes şiddeti, nefret dilini, kini ve en önemlisi de silahı bir kenara koyacak ve Çözüm Sürecini siyasal alanda yürüyen bir süreç olarak her türlü görüşün ifade edildiği ama nihayetinde temel muhatabın sadece millet olduğu bir süreç olarak başarıya ulaştırmaya gayret etmek durumunda herkes" "Kapsamlı bir çalışma içine girdik" Hacı Bektaş Veli ziyareti, yaptığı görüşmeler ve son olarak da Tunceli'deki temaslarına değinen Davutoğlu, "Aslında Türkiye'de Alevi vatandaşlarımızla ilgili ortaya çıkmış ve çıkabilecek sorunlarla ilgili çok kapsamlı bir çalışma içine girdik" açıklamasını yaptı. Gerek Hacı Bektaş, gerekse Tunceli'de verdiği mesajların açık olduğunu ve bu topraklardaki kardeşliği savunmaya devam edeceklerini vurgulayan Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu: "Kimse etnik ve mezhebi inancı, geçmişi dolayısıyla ya da konuştuğu dil dolayısıyla ya da siyasi görüşü dolayısıyla bu topraklarda tahkir edilemeyecek, ötelenemeyecek, ayrımcılığa tabi tutulamayacak. Bu çerçevede adımlar atarken, birçok tepkiler aldık. Bu tepkilerin geleceğini biliyorduk. Birilerinin tek parti zihniyetini savunmaya devam edeceğini biliyorduk. Özellikle CHP'nin. Ama MHP de o kuyruğa girdi ve birlikte CHP'nin tek parti dönemindeki uygulamaları savunmaya yöneldiler" "Muhabbetin sözcüsü olmaya devam edeceğiz" Davutoğlu, birilerinin kendisinden farklı düşünenlere düşmanca duyguları körüklerken, kendilerinin ise bütün düşmanların karşısında muhabbetin sözcüsü olmaya devam edeceklerini söyledi. "Geçtiğimiz haftalarda, Baas zihniyetinin Türkiye'deki karşılıkları olarak bu partileri işaret ettiğimde aslında bunu göstermeye çalışmıştık" diyen Başbakan Davutoğlu, "Düşününüz; çatı aday diye cumhurbaşkanlığı seçiminde bir araya geldiler, birliktelikleri de devam edecek... Ama ne yönde devam ediyor görüyorsunuz. Tek parti zihniyeti yönünde. Onlar çatıyla uğraşacaklar biz ise milletin temelinden hareketle yepyeni bir siyasi sistem, yepyeni bir anayasal sistem, yepyeni ve güçlü bir devlet inşa etme yolunda devam edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu. "MİT Müsteşarına saldırtmaya çalışıyorlar" Kılıçdaroğlu'nun "Ben devleti kendisinden iyi bilirim" iddiasında bulunduğunu, ardından bu olayla ilgili "Gazetelere bakın" diye konuştuğunu anlatan Davutoğlu, şöyle devam etti: "Demek ki devleti gazetelerden öğreniyor. Gazete kültürüne dayalı bir devlet anlayışı var. Bir ithamda bulunuyorsunuz MİT Müsteşarlığıyla ilgili, o ithamı ispat görevi sizin üzerinize düşer. Nereden geliyor bu itham biliyor musunuz? Hala bir rövanş peşindeler. Çatı adayını kimler belirledilerse veya CHP'nin önüne kimler dikte ettiyse, aynı kesimler şimdi 'MİT'e saldır' diyorlar. Hani 7 Şubat'ta MİT Müsteşarımıza dönük komplo var ya o komplo sadece MİT Müsteşarımıza dönük değildi, hükümetimize dönüktü, devlete dönüktü ve siyasi istikrarımıza yapılan bir komploydu. Hak ettiği cevabı aldılar. Bir an bile tereddüt etmedik. Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakan olarak da olaya müdahil oldu ve gerekli dirayetle Türkiye büyük bir badireden kurtuldu. Şimdi orada MİT Müsteşarımızı hesaba çekemeyenler, MİT Müsteşarımız üzerinden milli iradeyi hesaba çekemeyenler, şimdi anlaşılan o paralel çete, Kılıçdaroğlu'na yeni bir tüyo veya yeni bir malzeme vererek MİT Müsteşarına saldırtmaya çalışıyorlar. Bunun arkasında başkaları da var. Bunun arkasında Milli İstihbarat Teşkilatımızın son 4-5 yıl içinde çok köklü bir yeniden yapılanmayla dış istihbaratta kazandığı kapasiteyi kıskanan dış çevreler de var. Milli İstihbarat Teşkilatımız öylesine köklü bir dönüşümden geçti ki. Bunu iftiharla söylüyorum, gidip brifing aldığımda da gördüklerimden çok memnun oldum. Artık Türkiye başka ülkelerin istihbarat elemanlarının at oynattığı, Türk istihbaratının ise dışarıda buna tepki veremediği bir konumda olmayacak. Kılıçdaroğlu eline verilen bazı notları düşünmeden okurken bütün bunları gözden geçirmek durumunda." Davutoğlu, iddialara ilişkin ciddi bir delil varsa ortaya konulması gerektiğini ifade ederek, "MİT Müsteşarlığımız da devlet kurumlarımızın hepsi de sadece bu devlete hizmet eder, bu millete hizmet eder. Bu hizmetleri dolayısıyla bizim her zaman takdirlerimizi de alırlar ve hiçbir devlet kurumumuzu bu tür iftiralara karşı korunaksız, dayanaksız bırakmayız. Bunun böyle bilinmesini isterim" diye konuştu. Saygı için yaptım Erzincan'ı ziyareti sırasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kayınvalidesinin vefat haberini aldığını ve ondan sonra da şu ana kadar Kılıçdaroğlu ile ilgili herhangi bir eleştirel cümle kurmamaya özen gösterdiğini bildiren Davutoğlu, bunu taziyesine saygı için yaptığını anlattı. Kılıçdaroğlu, ailesine tekrar taziyelerini ileten Davutoğlu, şunları kaydetti: "Dün de ifade ettim, siyasete bir seviye, karşılıklı bir saygı getirmek gerekir diye. Ama maalesef bugün sabah, havaalanından buraya gelirken, Sayın Kılıçdaroğlu'nun İstanbul'da yaptığı bir toplantıdaki ifadelerinden anlıyorum ki Kılıçdaroğlu'nun kulakları bu tür çağrılara kapalı. Gönülleri kapalı olanların kulakları da kapalı olur zaten. Gönüllerini açamayanlar, kulaklarını kapatırlar bu tür çağrılara. Orada kullandığı ifadelerle bizi başbakanlığa çağırıyor. Şimdi herhalde herkes Türkiye'nin dört bir yanını dolaşarak bu ülkenin sorumluluğunu üstlenmek için nasıl gayret sarfettiğimizi takip ediyor ve Türkiye'de herhangi bir iktidar boşluğu oluşturmadığımız gibi bütün bu geçiş sürecinde, daha da kuvvetli ve güçlü bir ivme ile kongrelerimizde, seçime hazırlıklarla geleceğe hazırlandığımızı görüyor. Hiç Kılıçdaroğlu dertlenmesin, onun halini de görüyor herkes, bizim kudretimizi de görüyor, bizim şefkatimizi de görüyor." "Herkes 'hafazanallah' der..." Kılıçdaroğlu, kendisini kitlesi nezdinde tatmin edebilmek ve partiden ayrılanları itham edebilmek için, "CHP'nin iktidar olamayacağına inananlar partiyi terk etsin" dediğini anımsatan Davutoğlu, "Kendisinin de inandığını zannetmiyorum, böyle bir kriter koyacaksa önce kendisinin kapıdan çıkıp gitmesi gerekecek" dedi. "Bir anket yapılsın Türkiye sathında, CHP'nin iktidara geleceğine inanan kimse çıkar mı?" sorusunu soran Davutoğlu, şunları dile getirdi: "Hadi böyle bir ihtimal zuhur etse, herkes 'hafazanallah' der. 'Allah bizi muhafaza etsin' der çünkü CHP iktidarlarının ne getirdiğini biliyor. Kendi partisinin geçmişiyle yüzleşemeyen Kılıçdaroğlu, sadece tek parti geçmişi değil, yakın geçmişiyle de yüzleşemeyen Kılıçdaroğlu, bize meydan okumaya kalkıyor. Tunceli'de, Dersim'de oradaki kardeşlerimizle kucaklaştık, emin olunuz Şanlıurfalılar, ben her birine teşekkür ediyorum. Gerek cemevinde, gerek sokaklarda, gerek kongremizde gördüğümüz hava dolayısıyla... Milletimizin birliğine, beraberliğine güvenim bir kez daha arttı. Patnos'a gittiğimde AK Parti kadrolarında tek bir nebze tereddüt hali görmedim. O vandalizmle belediye binamız yakılmıştı, birçok tahribat yapılmıştı ama AK Parti neferlerinde tek bir tereddüt görmedim. Hepsini alınlarından öpüyorum." Tunceli'de de AK Partili olsun olmasın hiç kimsenin gözünde nefret hali görmediklerini belirten Davutoğlu, "Hep ışıltı, hep tebessüm, hep güleryüz, hep kucaklama hissi... Sayın Kılıçdaroğlu, Tunceli'ye gitmişken bari bu özelliği alıp gelseydi, Hak Muhammed Ali yolundaki muhabbet dilini alıp gelseydi ama böyle taziye günlerinden hemen sonra bile açık ve son derece çirkin ifadelerle siyaset yapmaya devam ediyor. Bizim çağrımıza kulak kapatıyor" diye konuştu. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'na Başbakan yardımcıları Numan Kurtulmuş, Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, AK Parti Genel Başkan yardımcıları, Şanlıurfa AK Parti milletvekilleri, AK Partili büyükşehir belediye başkanları, AK Parti il başkanları katıldı.Türk-Kürt savaşı istendi
Şanlıurfa'da sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıda konuştu.Davutoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
12 yıl içinde AK Parti iktidarlarının siyasi iradesinden, iyi niyetinden kimsenin tereddütü olmamalıdır. İç ve dış birçok provokasyona rağmen Türkiye içinde kalıcı barışı temin etmek için ne yoğun çabalar sarfettiğimize herkes şahittir.
Çözüm süreci
Türk-Kürt savaşı başlatılsın istendi.
6-7 Ekim'de bir türbülans yaşandı.
Çözüm sürecine taraf olan herkesin yeni ve güçlü bir psikolojik irade beyanına ihtiyacımız var.
Çözüm süreci bizim için ilkesel bir konudur.
Kamu düzenine hepimizin sahip çıkması lazım.
Psikolojik ortamı yeniden inşa etmemiz lazım.