GÜNCEL
Başbakan Davutoğlu: 'Sizi kazdığınız çukurlarda yok edeceğiz'
MUŞ
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Muş’ta 99. kurtuluş yıl dönümü kutlamaları ve toplu açılış töreninde konuştu.
Davutoğlu, Muş'un her bir köşesini, her bir ilçesini aynı aşkla sevdiklerini, Türkiye'nin her köşesini aşkla, sevdayla gönlünde taşıdığını vurguladı.
Vatanın her karış toprağının bir ve aziz olduğunu ifade eden Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi:
"Bizim gönlümüzde bu vatana sahip çıkan her vatandaşımız birdir. Bizim kıblemiz de bayrağımız da vatanımız da birdir."
"Ülkemizin aydınlık geleceği için sizlerle yol yürümeye devam edeceğiz"
Daima adaletin, demokrasinin, özgürlüklerin yanında olduklarını, her türlü yasakla mücadele ettiklerini vurgulayan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"14 yıllık AK Parti döneminin hepimize gurur veren dev eserlerine, büyük yatırımlarına devam ediyoruz. Birileri sizi karamsarlığa sevk etmeye çalışabilir, birileri Türkiye'nin durumunu kötü göstermeye çalışabilir ama siz görüyorsunuz, Türkiye'nin nasıl kalkındığını görüyorsunuz, siz Muş'a yapılanlara görüyorsunuz. Siz bölgemizdeki hamleleri görüyorsunuz. Bırakın onlar kirli operasyonlarına devam etsin, bunu siyaset sansınlar. Biz ise ülkemizin aydınlık geleceği için sizlerle yol yürümeye devam edeceğiz."
"Halep'te camiler bu cuma öksüz kaldı"
İslam ülkelerinde istiklale sahip olmanın en önemli işaretinin al bayrağın dalgalanmasıyla birlikte cuma namazının kılınabilmesi olduğu belirten Davuoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Dün mübarek cuma günü Halep'te cuma namazı kılınamadı. Halep'te camilere gidilemedi, hutbe okunamadı, Halep'i esir edenler, Halep'e bomba yağdıranlar bilsin ki Muş gibi bir gün Halep de özgür olacak. O güzel Halep'te, gözümüzün nuru Halep'te camiler bu cuma öksüz kaldı. Neden mi biliyor musunuz? Rus uçakları, hain uçaklar, işgalci uçakları, Suriye uçakları, sivil, çocuk, kadın demeden masumların üstüne, hastanelere bombalar yağdırdı."
"Dağdaki, sokaktaki terörü Meclis'e taşımaya çalışıyorlar"
Dokunulmazlıklar konusunda değinen Davutoğlu, "Malum terör destekçisi kişiler, 1 Kasım öncesi bizi imtihan edercesine dokunulmazlıklar gündeme gelince dilekçe verip kendi dokunulmazlıklarının kaldırılmalarını istediler. Amaçları şov yapmaktı. Şov yaptılar, 'dokunulmazlıklarımızı kaldırın' dediler. Şimdi biz dedik ki, 'hodri meydan, tüm dokunulmazlıklar kalksın, dokunulacak.' Eğer onlar 'tüm dokunulmazlıklar kalksın' diyorsa biz de 'kalksın, gelin bu meydana' dedik. Birden paçaları tutuştu." ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, "Şimdi de dağdaki, sokaktaki terörü Meclis'e taşımaya çalışıyorlar. Utanmasalar Anayasa Komisyonu'nun önüne de çukur kazacaklar, barikatlar kuracaklar. Yok öyle yağma. Sizin kazdığınız çukurlarda, sizin terör yapılanmanızı yok edeceğiz." diye konuştu.
"Kiralık provokatörler için yargı süreci başlayacak"
TBMM Anayasa Komisyonu'nda yaşanan kavgaya ilişkin de değerlendirmede bulunan Davutoğlu, şunları söyledi:
"Dokunulmazlıkların görüşüldüğü Anayasa Komisyonu'na bu malum parti dışarıdan paralı provokatörler soktular. Neymiş, danışmanlarıymış. Gördük ne olduklarını. Bunların hepsi kiralık vandallar, eşkıyalar. O kiralık vandallar, milli iradenin tecelligahı olan TBMM'deki o toplantılara giremeyecekler, bir daha o toplantılara, o salonlara o kiralık eşkıyalar asla giremeyecek. Görüntüleri gördünüz. O kiralık provokatörler için yargı sürecinin başlayacağını da bilin. Bu tipleri Meclis'in kapısının önünden bile geçirmeyeceğiz."
"Kılıçdaroğlu bile bile bu yalanları neden söylüyor?"
Başbakan Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Suriyelilerle Kilisliler arasına nifak sokmaya çalıştığını belirterek, "Kılıçdaroğlu, 'Suriyeliler iş yapıyor, vergi vermiyor, Kilisliler onlarla nasıl rekabet etsin' diye Kilisliler'i kışkırtıyor. Suriyeliler'in vergi vermediği iddiasının hiçbir temeli yok. Türkiye vatandaşı olan iş yeri sahipleri nasıl vergi ödüyorsa Suriyeliler de aynı şekilde vergi ödüyor. Peki Kılıçdaroğlu bile bile bu yalanları neden söylüyor? Bizim vatandaşlarımızla Suriyeliler arasına nifak sokup, huzursuzluk çıkarmak. Emin olun bu nifak, oraya düşen DEAŞ roketleri kadar tehlikelidir." dedi.