GÜNCEL
Ayrıntılar netleşti...
-
Türkiye, 'güvenli bölge' talebinin ayrıntılarını netleştirdi.
-
ABD ile yürütülen görüşmelerde Türkiye, 6 bölgede, 8 güvenli cep oluşturulmasını, aynı zamanda bu bölgenin 'uçuşa yasak bölge' ilan edilmesini talep etti. Kobani'ye koridor açılmasına ise kapıları kapadı.
-
Türkiye, mücadelenin sadece IŞİD'i değil, Suriye'nin bütününü kapsamasını talep ediyor.
ABD ve Türkiye'nin IŞİD mesaisi yoğun şekilde sürüyor. Suriye'den 2 milyon mülteciyi topraklarına kabul eden Türkiye, ABD ve BM'ye operasyona katılmak için şartlarını sundu. Geçtiğimiz günlerde alınan karar neticesinde Türkiye'ye gelen ABD askeri yetkilileri ile 3 gündür devam eden görüşmelerde Ankara, Kobani'ye koridor açılması konusunda kapıları kapattığını, Kobani'nin de içinde bulunduğu 6 bölgenin 'güvenli bölge' ilan edilmesini istediğini belirtti.
AYNI ZAMANDA 'UÇUŞA YASAK BÖLGE'
Yoğun mülteci göçüyle karşı karşıya kalan Türkiye, 'güvenli bölge' ilan edilecek hattın, aynı zamanda 'uçuşa yasak bölge' olmasını da talep ediyor. 1.8 milyon Suriyeli mülteciyi kabul eden Türkiye, güvenli bölgeyi, savaştan kaçan insanların güvenli bir şekilde barınabilmesi için istediğinin altını çizdi. Ankara-Washington hattında yürütülen görüşmelerde Türkiye, etnik ve din ayrımı yapılmadan 6 bölgede, 8 güvenli cebin oluşturulmasını istedi. Güvenli bölgelerin derinliğinin ise insani duruma göre değişebileceği belirtildi.
SÜLEYMAN ŞAH DA KAPSAMA ALANINDA
Türkiye'nin bir diğer şartı ise mücadelenin IŞİD ile sınırlı kalmayıp tüm Suriye'yi kapsaması. Türkiye, Akdeniz kıyısında yer alan Lazkiye'nin Türkiye sınırına yakın olan kuzey bölgesi ile İdlib'in Hatay'a yakın bölgesinde; Süleyman Şah Türbesi'nin de bulunduğu ve Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı Halep'in kuzeyi ile Gaziantep sınırına yakın Cerablus bölgesinde; Kürt nüfusun yoğun olduğu ve Ayn ül Arap olarak da bilinen Kobani'de ve Irak sınırına yakın Hasaki bölgesindeki üç ayrı noktada güvenli bölge ilan edilmesini talep etti.
TAMPON BÖLGE YOK, GÜVENLİ BÖLGE VAR
Ankara'nın talebinin özellikle ABD, Fransa gibi ülkeler tarafından dile getirilen 'tampon bölge' değil, 'güvenli bölge' olduğunun altını çiziliyor. Türkiye, güvenli bölgelerin BM veya uluslararası koalisyonun teminatı altında olmasını da şart koşuyor. Bu çerçevede kara veya hava bombardımanının o bölgelere ulaşmaması için BM Gücü'nün bölgeye konuşlandırılması da talep edildi. BM'nin karar alamaması durumunda, uluslararası koalisyonun rol üstlenmesi istendi.
Hedef Suriye'nin bütünü
Türkiye, uygulanacak stratejinin sadece IŞİD'le mücadeleyi değil, Suriye'nin bütününü kapsamasını ve sorunun kaynağı olarak görülen Esed rejiminin de gidişini içermesini istiyor. ABD'nin kullanmayı talep ettiği İncirlik, Diyarbakır Üsleri ile Malatya-Erhaç veya Batman Üssü'nün pozisyonları da, beklentilerin karşılanmasına göre şekillenecek. Görüşmelerde şu ana kadar alınmış en önemli karar ise Suriye muhaliflerinin eğitilmesi, ABD ve Türkiye bu konuda mutabık. Ankara, Ilımlı muhalifler olarak nitelendirdiği Özgür Suriye Ordusu'na eğitim verilmesine hazır. Ancak silah desteğinin alınacak kararla uluslararası koalisyon tarafından kontrollü olarak yapılmasını istiyor.