"ATEŞ İÇİMİZİ YAKIYOR"
Arda Turan, teröre karşı mücadele için elinden geleni yapmaya hazır olduğunu vurgulayarak, "Artık ateş içimizi yakıyor. Bana bir şey olursa kendi ülkeme gömüleceğim. Bu yüzden sonuna kadar, her şeyiyle ülkemin, askerimizin, polisimizin her zaman yanındayım. Bir sporcu, göz önünde olan bir kişilik, sırtını Türkiye Cumhuriyeti'ne dayamış bir vatandaş olarak elimden ne gelirse yapmaya hazırım ve razıyım." ifadelerini kullandı.
"SAVAŞMAK İÇİN DEĞİL, YAŞAMAK İÇİN"
İstanbul'daki terör saldırısından çok etkilendiğini kaydeden 29 yaşındaki futbolcu, "Türkiye Cumhuriyeti'nin toprakları savaşmak için değil, yaşamak içindir. Dünyanın en güzel toprağıdır. Ülkeme aşığım ve inşallah en kısa zamanda her şey en iyi şekilde düzelir ve toparlanır." şeklinde konuştu.
Milli futbolcu, İstanbul'daki terör saldırıların ardından La Liga maçlarında 1 dakikalık saygı duruşu yapıldığını hatırlatarak, "İspanya Futbol Federasyonu'na ve İspanyol yetkililere bu hassasiyetlerinden dolayı çok teşekkür ederim. Bizim için çok değerli ve anlamlıydı." değerlendirmesinde bulundu.
Son dönemde yaşanan olaylar nedeniyle futbol hakkındaki değerlendirmelerin ikinci plana atılması gerektiğine değinen Arda, "Gerçekten bu konulardan sonra insan başka hiçbir şey konuşmak istemiyor. O kadar sıkıntılı ve üzüntü veri·ci· bi·r durum. Kendimi çok keyifsiz hissediyorum. İnanın, evde oturduğum zaman saatlerim bu olayları düşünerek üzüntüyle geçiyor. Hep neden diye soruyorum." şeklinde görüş belirtti.
"HALEP'TE İNSANLIK DRAMI YAŞANIYOR"
Halep'te yaşanan olaylarla ilgili de görüşlerini paylaşan milli futbolcu, dikkat çekmesi amacıyla sosyal medyada paylaştığı Halep fotoğrafının ardından uzun süre başka paylaşımda bulunmadığını belirterek şöyle devam etti:
"Halep'te bir insanlık dramı yaşanıyor ve maalesef ki bu Müslüman topraklarında gerçekleşiyor. Kitabımızda (Kur'an-ı Kerim) bir insanı öldürürsen bütün insanlığı öldürmüş gibi olursun şeklinde bir ayet var. Bu ayete rağmen Müslümanların bu kadar birbirlerine düşmeleri çok sıkıntılı bir durum."
"ÖRFÜMÜZÜ KAYBETTİK"
Türkiye'de ve Müslüman dünyasında yaşanan sorunların kaynağını kendimizde aramamız gerektiğini de söyleyen Arda, "Örfümüzü, adetimizi, bütün kültürümüzü kaybediyoruz. Bayramlarda birbirimizi aramak yerine mesaj atıyoruz. Fırsatımız varken büyüklerimizi ziyaret etmiyoruz. Bunları kaybettikçe de işler kötüye gidiyor. Çok bencil olduk. Her zaman daha fazla para, şöhret, makam istiyoruz. Bu hepimiz için geçerli. Önce eleştiriyi kendime yaparak söylüyorum. O yüzden bunların sonucunda böyle olayların olması kaçınılmaz." dedi.
"ESKİSİ GİBİ OLMALIYIZ"
Türkiye'nin yanı sıra Orta Doğu ülkelerinde de benzer kültürel sorunlar yaşandığını ve bu konuda özellikle genç kesimin büyük sorumluluklar alması gerektiğinin altını çizen Arda Turan, "Özellikle ülkenin geleceği olarak biz gençler artık toparlanmalıyız ve dikkat etmeliyiz. En iyi şekilde ülkemize, o coğrafyaya hizmet etmeliyiz. Artık eskisi gibi olmalıyız. Annemize babamıza cevap veriyoruz, buna aile içi demokrasi diyoruz. Bu saygısızlıktan başka bir şey değil. Artık bazı şeyleri düzeltmenin, dikkat etmenin zamanı geldi diye düşünüyorum." değerlendirmesini yaptı.