Adil Öksüz’ün darbe gecesi darbeye komuta ettiği şehit ailesinin evi meğerse, Gülen’in has adamlarına aitmiş. 

Fetö’nün 1970’te kurulan çekirdek kadroyu tasfiye ederek, 1990 yılında Altunizade FEM karargahında, yeniden kurulan ikinci çekirdek kadroyu oluşturmak için, ayrı bir hizmet hareketi olarak Ankara’da kendi aralarında örgütlenmiş olan, Abdülkadir Akşit, Suat Yıldırım, İbrahim Erkul, Erdoğan Tüzün, Melih Nural, Mevlüt Saygın, Fikret Sönmez, Alaaddin Kaya, gibi ayrı bir Nurculuk hizmeti grubu, F.Gülen’i endişelendiriyordu. 

Bunların hem alternatif oluşturmasından endişe ettiği için, hem de Ankara’daki bürokratik çevrelerinden ve yeni yapacağı siyasi uluslararası açılımlar için, 1970’de kurulmuş olan ilk çekirdek kadronun, hissettirmeden tasfiyesini gerçekleştirmek üzere, aylık toplantılarda istişare yapıyor gibi, birinci çekirdek kadrodaki toplantıya katılanlara, bu yeni arkadaşları, işin içerisine almamızda çok büyük faydalar var; 

Hem Ankara Bürokrasisinde çevreleri var, hem de ikinci bir alternatif Nur cemaati hizmeti yapmamaları için buraya davet edelim dedi. Birinci çekirdek kadroyu yani, 1970’de kurulan ve hiç kimsenin bilgisi olmadan her ay toplanan bu çekirdek kadroyu, usulüne uygun tasfiye etmek için, bu isimleri toplantıya davet etmek üzere ilk çekirdek kadronun fikirlerini alıyormuş gibi yaptı ve kendisinin bu düşüncesini toplantıdakilere onaylattı. 

İkinci toplantıya bu isimler davet edildi, bu isimlerin başında da Abdülkadir Akşit vardı. Daha önce çocuklarını 1970’li yıllarda Bozyaka Yurdunda, Gülen’e teslim eden ve yurttan kaçmak istediği için Gülen’in hortumla dövmüş olduğunu kitabımda anlattığım hikayede adı geçen, Abdülkadir Akşit’in oğlu olan Mehmet Akşit idi. 

Şimdi ne tesadüftür ki veya tesadüf olabilir mi ki; aradan geçen yıllar sonra bu ikinci yeni oluşan çekirdek kadro da, en etkin konuma getirilmiş ve Gülen’e ayak uyduramayan ilk çekirdek kadrodakilerin yarıdan fazlası tasfiye edilmiş, artık bu İkinci yeni üst düzey kadro, Ankara bürokrasisinde ve Gülen’in uluslararası ilişkilerinde, Gülen’in en üst düzey komuta kademesini oluşturmuştu. 

Darbeyi yöneten Adil Öksüz’ün, darbe gecesi o eve Tanrı Misafiri olarak gideceğini söyleyen kimdir? 

Veyahut Adil Öksüz daha önce, Abdülkadir Akşit’in evinden, Kazan’daki Akıncı hava üssünün keşif ve tespit edip, yönetimi oradan planlayıp, orada mı ikamet etmiştir. 

Adil Öksüz’ün, Abdülkadir Akşit’in evindeki kamera görüntülerinden daha önce oraya ne zamanlar gittiği ve planlamayı orada mı yaptığı, kimlerle orada toplantılar yaptığının araştırılması gerekmektedir.  

Bu yukarıda saydığım isimlerle orada toplantılar yapılmış mıdır ve bu isimler şu anda, Adil Öksüz ile ne derece ilişkilidir ve Gülen’in ikinci dönem, en üst düzey örgüt yöneticileri olarak, şu anda hangi görevlerle, görevli oldukları yurtiçinde ve yurtdışında nerelerde olduğu araştırılmalıdır. 

Alaaddin Kaya’dan bu bilgiler alınıp, sorgulanabilir. Gerçekten Gülen’den koptuğunu söylüyorsa, Aladdin Kaya’nın açıklamalarıyla bu hadiselerin perde arkası aydınlatılabilir.  

Bu isimler de şu anda bulunup sorgulanarak, Adil Öksüz meselesi şu anda nerede olduğu ve Abdülkadir Akşit’in evinin nasıl kullandığı ve oraya niçin gittiği, bu isimlerden de öğrenilebilir. 

Nurettin Veren/ Yeni Akit