GÜNCEL
AB'nin basın özgürlüğü karnesi
-
Tahşiye Yayınevi sahiplerinin şikayeti üzerine gerçekleştirilen gözltıları, basın özgürlüğüne darbe yaygaraları ile sulandıran Avrupa ülkeleri, medya kuruluşları ve gazetecilere yaptığı baskı ve baskınları unutmuş gibi..
-
Haber 7 Yazarı Taha Dağlı, Avrupa ülkelerinin, gazete ve gazetecilere yaptığı operasyonları bir bir sıraldı. İşte o yazı:
Almanya'da gazetelere operasyonu kim yaptı?
2005 yılında Almanya’da tam 5 gazeteye yönelik büyük bir operasyon yapıldı, 17 gazetecinin evleri basılıp, arandı,
[caption id="attachment_3105" align="alignright" width="208"] Taha Dağlı[/caption]zorla ifadeleri alındı, avukatlarıyla görüşmeleri engellendı, dava da tam 2 sene sürdü.
Davanın adı Cicero’ydu. Operasyonu yapan Alman Gizli Servisi BND’ydi. Gerekçe ise gazetecilerin devlet sırrını ifşa ettikleri şüphesiydi.
Almanya’daki sol görüşlü gruplar hariç kimse gıkını çıkarmadı. Kaldı ki Almanya gazetecilere yönelik polis operasyonlarında Avrupa’nın öncülerindendir. 1986-2006 arası “devlet sırrını” koruma adına habercilere yönelik 180 ayrı operasyon yapıldı.
İngiltere’de 2013 yılında 6 gazeteci tutuklandı. Gözaltına alınırlarken evleri basıldı. Mahkeme 6’sını da tutukladı, hala içerideler. Sebep gizli dinleme iddiasıydı. Kimse gıkını çıkarmadı.
Fransa’da 2008 yılında Libération gazetesinin yayın yönetmeni Vittorio de Filippis, sabaha karşı evine yapılan baskınla gözaltına alındı. Apar topar Paris adliyesine götürüldü, defalarca üzeri arandı, avukatına haber vermesi engellendi, avukatsız olarak, savcı karşısına çıkarıldı.
Kimselerden gık çıkmadı. Fransa, habercilere yönelik operasyonlar konusunda Avrupa lideri. En çok gazeteci, Fransa’da gözaltına alınmış, operasyon geçirmiş, evi basılmış, tutuklanmıştır.
Ve Amerika. Ferguson olayları sırasında 20 Ağustos’da gösterileri görüntüleyen AA muhabiri Bilgin Şaşmaz, Amerikan polisi tarafından darp edilerek, gözaltına alındı. Kimseden gık çıkmadı. Üstelik Türk gazeteciye yönelik polis saldırısının görüntüleri de vardı.
Paralel operasyona AB’den çatlak sesler geliyor, kaygı duyuyorlarmış, vs.
Gazetecilere operasyon yapılmış, vs.
Basın özgürlüğüymüş vs.
Almanya’da devlet sırrını ifşa şüphesiyle gazetecilere operasyon yapılıyor, İngiltere’de gizli dinleme iddiasıyla gazeteciler tutuklanıyor, Fransa’da hakaret iddiasıyla gazetecilere baskın yapılıyor, Amerika’da devlet otoritesine karşı geldiği iddiasıyla gazeteciler dövülerek göz altına alınıyor.
Paralel operasyonda devlet sırrının ifşası da var, gizli dinleme de var, hakaret de var, çok daha fazlası da var.
Ama sizin bildiğiniz manada basın özgürlüğüne darbe falan yok. Çünkü ortada düşünce özgürlüğünden dolayı göz altına alınan gazeteci de yok.
Öyle olsa söz konusu haberleri, yayınları yapan fikir işçileri, muhabirler, haberciler göz altına alınırdı, üst akıl patronları değil.
Seslenmek lazım şimdi AB’ye;
Almanya’da, Fransa’da, İngiltere’de, Amerika’da, haberciler tutuklanırken, neredeydin?
Oysa Ergenekon’da, Balyoz’da, Şike davasında Türkiye’ye övgüler yağdırıyordun.
İlerleme raporlarında 2008-2012 arası Türkiye’ye pekiyi notlarını Ergenekon, Balyoz operasyonlarından dolayı veriyordun.
O dönemde AB içerisinde Türkiye ile ilgili en çok konuşan isimlerden biri Joost Lagendijk’di. Ergenekon, Balyoz için açıklamalarını, röportajlarını hatırlıyorum.
Şimdi Lagendijk Zaman yazarı olarak, isyan ediyor, Türkiye’yi eleştiriyor.
AB işte böyle bir şey. İşine geldi mi iyi, gelmedi mi kötü. Ama sizin bu numaranız da çok kötü, hiç yutulacak cinsten değil.
Taha Dağlı-Haber7