İSTANBUL 

Suriye'deki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan, 5 dil bilmesine rağmen geçimini kağıt toplayarak sürdüren 44 yaşındaki Nadir İbrahim'e, hayat hikayesinin Anadolu Ajansı tarafından haberleştirilmesinin ardından ülke genelindeki birçok firmadan iş teklifi geldi.

Fas'ta ekonomi eğitimi alan, Arapça, Fransızca, İngilizce, İspanyolca ve İtalyanca bilen İbrahim'in hayatını gazetelerde okuyan ve televizyonlarda izleyen işverenler, Nadir İbrahim'e ulaştı. İşverenlerle telefonda konuşan İbrahim'e başta İstanbul, Adana, Antalya, Kahramanmaraş ve Ankara olmak üzere birçok ilden iş ve ailesiyle kalabileceği ev sözü verildi.

Kozmetikten yedek parça firmalarına, asistanlık hizmeti veren şirketlerden Eminönü'ndeki Mısır Çarşısı'nda turistlere hediyelik eşya satan dükkanlara kadar birçok firma sahibi, Nadir İbrahim'in dil yeteneğinden ve tecrübesinden yararlanmak istedi.

İş teklifleri hakkında AA muhabirine açıklamada bulunan Nadir, kendisini arayanlara teşekkür etti.

İşverenlerin duyarlılığının kendisini çok şaşırttığını belirten İbrahim, "Bu kadar yoğun bir ilgi beklemiyordum. Herkesten Allah razı olsun. Birçok firmadan iş teklifi geldi. Bir kozmetik firmasından aradılar. Onlara söz verdiğim için ilk iş görüşmemi onlarla yaptım. Gayet olumlu geçti. CV'mi yollayacağım. İkinci görüşmeye de çağırdılar. Antalya'dan bir inşaat firması aradı. Uçak biletimi kesip hemen oraya gidip, işbaşı yapmamı istedi. Kurtköy'deki bir firma arabalarını yollayıp, beni aldıracak. Eminönü'nde bir iş yeri sahibi kendileriyle çalışmam için aradı." diye konuştu.

"Türkiye benim vatanım oldu, tıpkı Suriye gibi"

Ülkesindeki savaş, iki iş yerini kapatmak zorunda kalması, eşi ve çocuklarının Lübnan'da yaşaması ve parasını dolandırıcılara kaptırmasının kendisinde travmaya neden olduğunu anlatan Nadir ibrahim, şunları kaydetti:

"Bu stres altında çok rahat düşünemiyorum. Yaşadıklarım beni derinden etkiledi. Kafam pek rahat değil. Yaklaşık 4 yıldır Türkiye'deyim. Türkiye benim vatanım oldu, tıpkı Suriye gibi. Buradaki arkadaşlar çok yardımcı oluyor bana. Bir aile gibi olduk. Onlardan uzaklaşıp yeni bir işe gireceğim için üzülüyorum. Ama benim de bu bildiğim dilleri kullanmam lazım. Yoksa unutuyorum. 4 yıldır neredeyse bu dilleri hiç konuşamadım. Gelen teklifler beni şaşırttı, ayrıca çok mutlu etti. Teklifleri değerlendirerek, bana en uygun işe karar vereceğim."

"Özellikle Arapça bilmesi bizim için önemli"

Nadir İbrahim'e, Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçilere medikal, teknik, seyahat ve legal asistans hizmetleri veren bir firmadan da iş teklifi geldi. Firmanın İnsan Kaynakları Direktörü Neslihan Özyalçın, Türkiye, Kafkaslar, Balkanlar, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'yı kapsayan geniş bir coğrafyada hizmet verdiklerini belirterek, sektörlerinde birden fazla dil bilen insanlara ihtiyaç duyduklarını söyledi.

Televizyonda gördüklerinde Nadir İbrahim'in 5 dil bilmesinin dikkatlerini çektiğini dile getiren Özyalçın, şöyle konuştu: 

Bildiği yabancı diller, özellikle Arapça bilmesi bizim için önemli, bu nedenle kendisi ile tanışmak istedik. Şirketimizde kendisi ile iş görüşmemizi yapacağız. İşe alım prosedürümüzdeki rutin sürecimizi uygulayacağız."

"Buraya gelmek isterse uçak bileti ve diğer masrafları şirket tarafından karşılanacaktı"

Suriyeli Nadir İbrahim'e iş vermek isteyenlerden birisi de Antalya'nın Alanya ilçesinde taşeronluk hizmeti veren ve inşaat sektöründe faaliyet yürüten Fazıl Yaman ve ortağı Mehmet Yıldırım. 

Yaman, "Bu kardeşimize ve ailesine sahip çıkmaz istiyoruz. Arkadaşımızın düştüğü durum Allah kimsenin başına vermesin. Bizim de şu anda 2 şirketimiz var, birisi taşeronluk, birisi inşaat ama yarın ne olacağı belli olmaz. Bu arkadaşımız şartları kabul eder, çalışırsa, ailesine ev açabiliriz. Ailesiyle ayrı yaşıyormuş, özlemleri inşallah bir an önce son bulur. Bizim yanımızda birkaç Suriyeli daha çalışıyor. Bahçe tarla işleri ama arkadaş bilgili ve tecrübeli ona da rahat ve temiz bir iş düşünüyoruz. Bizimle çalışmasa bile bir an önce inşallah tecrübesine göre bir iş bulur. Buraya gelmek isterse uçak bileti ve diğer masrafları şirket tarafından karşılanacaktır."