TÜRKİYE
5 aylık istikrarsızlığın ağır faturası!..
İki genel seçim arasında milyarlarca liralık kayıp yaşandı. 7 Haziran'dan 1 Kasım'a kadar geçen süreçte ülkenin büyüme hızı iç talep azalmasıyla yavaşlarken, döviz kurlarındaki sert yükseliş ile yatırımlar azaldı, enflasyon ve borçlanma maliyetleri yükseldi. Tüketici güven endeksi 66.4 seviyelerinden, eylülde 58.5'e gerileyerek son 6.5 yılın en düşük düzeyine indi. Döviz kurundaki sert yükselişi yavaşlatmak ya da durdurmak için döviz satışına devam edilmesi ile Merkez Bankası brüt döviz rezervleri 3 yıl aradan sonra 100 milyar doların altına düştü.
7 Haziran'da gerçekleştirilen genel seçim öncesinde 89.000 puan sınırına kadar yükselen borsa, seçim sonuçları ile düşüşünü hızlandırarak 70.000 puan seviyelerine kadar gerilemişti. Borsa İstanbul'a kote şirketlerin toplam piyasa değeri bu dönemde yaklaşık 120 milyar lira eriyerek 536 milyar liraya düştü. 1 Kasım öncesinde 598 milyar lira seviyelerinde dengelendi. 2 Kasım'da "tek parti" coşkusu ile şirketlerin toplam piyasa değeri bir günde 30 milyar lira yükseldi.
DIŞ BORÇ YÜKSELDİ
7 Haziran öncesinde 2.65 lira seviyelerindeki dolar, hiçbir partinin tek başına iktidarı elde edememesinin ardından ivme kazanan yükselişiyle 3.0750 lira ile tüm zamanların en yükseğine çıktı. Özel sektörün ortalama 30 milyar dolar düzeyindeki kısa vadeli dış borcu, TL bazında yaklaşık 10 milyar lira arttı. Aynı dönemde piyasa faizlerindeki yükselişin etkisiyle Hazine'nin borçlanma maliyetlerinde de önemli artışlar görüldü. Bu dönem içinde düzenlediği ihalelerle toplam 28.5 milyar lira borçlanan Hazine'ye, faizlerdeki yükselişin maliyeti 300 milyon lirayı buldu.
KONUT FAİZİ TIRMANDI
Yaşanan gelişmeler, hızlı şekilde vatandaşın cebine yansıdı. Konut almak isteyen vatandaş için iki seçim arasında kredi maliyetlerindeki artış el yaktı. Seçim öncesinde 100 bin TL tutarında 10 yıl vadeli konut kredisi kullanan bir kişi, toplamda 170 bin TL kredi geri ödeme yaparken; 7 Haziran sonrasında bu tutar 190 bin TL'ye yükseldi. Böylece siyasi belirsizlik, jeopolitik riskler ve küresel gelişmelerin etkisiyle tüketicinin kaybı 20 bin TL'ye ulaştı. 30 bin TL ve 36 ay vadeli taşıt kredisi kullanan vatandaş, yaklaşık 2 bin TL fazladan para ödedi.
ÇEKLER KARŞILIKSIZ
Faizlerdeki artış ve TL'nin dolar karşısındaki değer kaybı, ticaret hayatında da dalgalanmalara yol açtı. Haziran-eylül döneminde toplam 3 milyar 434 milyon TL tutarında senet protesto edildi. Bu tutar, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19 artışa işaret ediyordu. "Karşılıksız" işlemi yapılan çek sayısı ve tutarı da arttı. Haziran-eylül aylarında geçen yılın aynı dönemine göre karşılıksız çek sayısında yüzde 18.3, tutarında da yüzde 33.5 artış kaydedildi. Karşılıksız çeklerin miktarı 9 milyar TL'ye yaklaştı.
DÖVİZ REZERVİ AZALDI
Küresel ekonomi ve finansal koşullara ilişkin belirsizliklerin öne çıktığı 2015 yılında, Türkiye'de özellikle gerçekleştirilen iki genelseçim arasındaki siyasi belirsizlik milyarlarca liralık kayıplara yol açtı. Tüketici güven endeksi de 66.4 seviyelerinden eylülde 58.5'e gerileyerek son 6.5 yılın en düşük düzeyine indi. Dövizdeki yükselişi durdurmak için döviz satışına devam edilmesi ile Merkez Bankası brüt döviz rezervleri 3 yıl aradan sonra 100 milyar doların altına düştü, toplam rezervler de 117.5
milyar dolara geriledi.
HAZİNENİN ZARARI 300 MİLYON
Mayıs ayındaki borçlanmalarını yüzde 9,8 bileşik faizle gerçekleştiren Hazine'nin, Ekim ayındaki borçlanma maliyetleri yüzde 11’e yaklaştı. 28,5 milyar lira borçlanan Hazine’ye faizlerdeki yükselişin maliyeti 300 milyon lirayı buldu.
KAYIP 120 MİLYAR DOLAR
7 Haziran'da gerçekleştirilen genel seçim öncesinde 89.000 puan sınırına kadar yükselen Borsa İstanbul 100 endeksi, anketlerde tek başına hiç bir partinin hükümet kurmak için gerekli çoğunluğa ulaşamayacağı tahminleri ile düşüşe başlamış ve seçim sonuçları ile düşüşünü hızlandırarak 70.000 puan seviyelerine kadar gerilemişti. Borsaya kote şirketlerin toplam piyasa değeri bu dönemde yaklaşık 120 milyar lira eriyerek 536 milyar liraya kadar düştükten sonra 598 milyar lira seviyelerinde dengelendi.
‘ÖZEL’İN BORCU 10 MİLYAR ARTTI
7 Haziran seçimi öncesinde 2,65 lira seviyelerindeki dolar, hiçbir partinin tek başına iktidarı elde edememesinin ardından ivme kazanan yükselişiyle 3,0753 lira ile tüm zamanların en yükseğine çıktı. Özel sektörün ortalama 30 milyar düzeyindeki kısa vadeli dış borcunun da döviz kurundaki yükseliş dikkate alındığında TL bazında yaklaşık 10 milyar lira arttığı tahmin ediliyor.
FAİZ ARTIŞININ MALİYETİ
Taşıt kredi faiz oranları da 7 Haziran seçimi öncesindeki yüzde 13 düzeyinden seçim sonrasında yüzde 16 seviyesine yükselirken, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri arasındaki 5 ayda artış 300 baz puanı buldu. Bu süreçte 30 bin TL ve 36 ay vadeli taşıt kredisi kullanan vatandaş, yaklaşık 2 bin TL fazladan para ödedi. 24 ay vadeli 10 bin lira ihtiyaç kredisi kullanan tüketicinin zararı 355 TL oldu.
DÖNEN ÇEK 8.9 MİLYAR TL
Faizlerdeki artış ve TL'nin dolar karşısındaki değer kaybı, ticaret hayatında da dalgalanmalara yol açtı. Tüketicilerin, taleplerini siyasi ve ekonomik gerekçelerle ötelemesi ve yatırımların yavaşlaması ekonominin büyüme hızını düşürürken, ticari hayatın olmazsa olmazı çek ve senetlerin ödenmesinde de sıkıntılar görüldü. Haziran-eylül döneminde toplam 3,4 milyar TL tutarında senet protesto edilirken, karşılıksız çek tutarı 8,9 milyar TL'ye yükseldi.