TÜRKİYE
15 Temmuz’dan 2023’e yeni Türkiye..
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan SABAH gazetesi için makale kaleme aldı.
Darbe girişimi, bir daha yola çıkamayacak hale gelmemiz için şah damarımıza dayanmış bir bıçaktı. Milletimiz ülkesine, istiklaline ve istikbaline olduğu gibi, ekonomisine de sahip çıkıyor. İş dünyamızdan, ekonomik kriz silahını, bize yöneltenlerin suratında patlatmasını bekliyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti, sahip olduğu köklü devlet geleneği sebebiyle güçlü bir hafızaya sahiptir. Malazgirt'ten İstanbul'un fethine, Çaldıran'dan Mohaç'a kadar pek çok büyük zaferle dolu olan bu kadim tarih, aynı zamanda içeriden ve dışarıdan maruz kalınan nice ihanet teşebbüslerine de şahittir.
EN BÜYÜK İHANET 15 TEMMUZ
Son dönemde, Gezi Olayları'yla başlayan, 17-25 Aralık yargı-emniyet darbe girişimi ile devam eden, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizdeki çukur eylemleriyle tırmanan ihanetlerin, tarihte yaşadıklarımızdan farkı yoktur. 15 Temmuz darbe teşebbüsü ise yakın zamanda yüzleştiğimiz ihanetlerin en büyüğüdür. O gece üstat Necip Fazıl Kısakürek'in veciz ifadesiyle "vecdsiz, çilesiz, hikmetsiz, din suikastçısı, kaba softa-ham yobaz" bir güruh, milletimize ve devletimize pusu kurmuştur. 15 Temmuz'da silahlarının namlularını, düşman yerine, o silahların asıl sahibi olan millete doğrultanların ana gayesi, "Büyük ve Güçlü Türkiye" idealini sona erdirmekti. Türk Milleti, Allah'ın yardım ve inayetiyle, bu büyük musibetin üstesinden, birliğini, beraberliğini, kardeşliğini daha da güçlendirerek gelmeyi başarmıştır.
ŞAH DAMARIMIZA DAYANAN BIÇAK
Darbe girişimi, aslında bizi yolumuzdan alıkoymak için önümüze konan bir taş değil, bir daha yola çıkamayacak hale gelmemiz için şah damarımıza dayanmış bir bıçaktı. Bizim verdiğimiz mücadelenin amacı, hem bu bıçağı tutan elleri kırmak hem de bu katil sürüsünü üzerimize salanlarla hesaplaşmaktır. Mevlana Hazretleri, "Güneş herkesin üzerine eşit doğar, ama gül başka, leş başka kokar" diyor. 16 Temmuz sabahı güneş yeni ve aydınlık bir Türkiye'nin üzerinde doğarken, 40 yıldır en kutsal değerlerimizi istismar eden bir fitne hareketinin kirli ve karanlık yüzünü de ifşa etmiştir. Bu bakımdan 15 Temmuz, aziz milletimiz için yeni bir başlangıcın adıdır.
Dikkat edilirse Türkiye, bir süredir, terör örgütlerinin bombalı saldırıları yanında, bir takım güçlerin döviz, turizm, ihracat gibi ekonomi silahlarının da yoğun baskısı altındadır. İçeriden ve dışarıdan ülkemize yönelik saldırıların en önemli amaçlarından biri de enerjimizi ve dikkatimizi 2023 hedeflerimizden uzaklaştırmaktır. Türkiye; teröre, silahlı darbe girişimlerine, ekonomik kriz tuzaklarına rağmen, 2023 hedefleri doğrultusunda adım adım ilerlemeye devam edecektir.
Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline geldiğimizde, bölgemizde ve dünyada güç dengelerinin yeni baştan oluşacağı açıktır. Bunun için terör örgütleriyle mücadele ederken, kalkınma ve büyüme gündemimizden asla kopmuyoruz. Haziran ayında Osman Gazi Köprüsü'nün, ağustos ayında Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün, aralık ayında Avrasya Tüneli'nin açılışından duyduğumuz heyecanın sebebi, bu projelerle geleceğimizi inşa ediyor olmamızdır. Yeni enerji, eğitim, sağlık, spor, altyapı yatırımlarını aynı heyecanla hizmete açıyoruz.
GÜÇLÜ BİR ALTYAPI KURDUK
Ana hizmet alanlarına ilişkin yatırımlar, bir ülkenin gelişmesi, kalkınması, büyümesi için gereken atılımların zeminidir. Biz, geçtiğimiz 14 yılda yaptığımız 270 bin derslikle, 3 binin üzerinde sağlık tesisiyle, 726 bin toplu konutla, 19 bin kilometreye yakın bölünmüş yolla, 379 tünelle, 411 barajla, açtığımız 105 üniversiteyle ve diğer yatırımlarımızla 2023 hedeflerimiz için güçlü bir altyapı kurduk. Ekonomide, Avrupa Birliği Hesaplama Sistemi'ne göre revize edilen yeni rakamlara göre, Gayrı Safi Yurtiçi Hasılamızı 2013 yılında 950 milyar dolara kadar yükselttik. Yaşadığımız tüm iç ve dış saldırılara rağmen, şu anda da 850 milyar dolar civarındayız. Aynı şekilde 12 bin 500 dolara kadar yükselen kişi başına düşen milli gelirimiz de halen 11 bin dolar düzeyindedir. Revize edilmiş rakamlara göre, 2015 yılı büyüme oranımız yüzde 4'ten yüzde 6.1'e çıktı. 2003-2015 yılları arasındaki ortalama büyümemiz de yüzde 4.7'den 5.9'a yükseldi.
KRİZ SİLAHI SURATLARINDA PATLAYACAK
Ekonomisi güçlü olmayan bir millet, gerçek anlamda bağımsız olamaz, bağımsız kalamaz. Milletimiz bu gerçeğin farkında olduğu için, ülkesine, istiklaline ve istikbaline olduğu gibi, ekonomisine de sahip çıkıyor. Devlet de bu doğrultuda, vergi ve sicil affından kredileri genişletmeye kadar gereken her türlü imkânı sağlıyor. İş dünyamızdan, yatırımlarını kesintisiz sürdürerek, ekonomik kriz silahını, bize yöneltenlerin suratında patlatmasını bekliyoruz. Ülkemizi, yüksek döviz ve faiz cenderesine sıkıştırmaya çalışanların oyunlarını bozmakta, üretim, yatırım, ihracat ve istihdam odaklı ekonomik büyüme modelini sürdürmekte, 2023 hedeflerimize ulaşmakta kararlıyız.