DÜNYA
Yunanistan’da mülteci olmak, ölümden beter..
Avrupa’da daha iyi bir hayat umudu sona eren Suriyeli mülteciler, bu kez insan kaçakçılarına memleketlerine geri dönmek için para ödüyor.
Avrupa umutları sönen Suriyeli mülteciler, bu kez Yunanistan'dan Türkiye'ye geri dönmek için kaçakçılara para ödüyor. Her gün 20-40 mülteci, Suriye'ye geri dönme umuduyla Meriç Nehri'nin yolunu tutuyor.
Associated Press haber ajansı, kaçakçı botlarıyla Yunanistan'dan Türkiye'ye geçmeye hazırlanan onlarca Suriyeliyle görüştü.
'BOMBALAR BİLE DAHA İYİ'
Her akşam onlarca mülteci sınıra 3 kilometrede yer alan, Evros kentinin Dimetoka ilçesindeki tren istasyonuna çadır kurarak Türkiye'ye geçmeyi bekliyor.
Bu kişiler arasında yer alan Şamlı berber Atia El Cassem (27), 20 yaşındaki eşi Yasmin Ramadan ve bir yaşındaki kızları Legine ile aylarca Yunan-Makedonya sınırında bekledikten sonra geri dönmeye karar verdiğini söylüyor.
Yunanistan'daki son gecelerini geçirmeyi umut eden El Cassem “Türkiye'ye gidiyorum. Artık Avrupa'yı istemiyorum. Bitti. Çok yorgunuz. Mahvolduk ve bir bebeğimi var. Allah'tan Türkiye'ye geri dönmemiz için yardım istiyorum. Suriye'de bombaların altında bile buradan daha iyi durumda oluruz” diyor.
BÜROKRASİ ENGELİ
24 Şubat'ta Yunanistan'a ayak basan ve aylardır kamplarda kalan ailenin, Almanya'ya gitmeyi umutları sönmüş. “Avrupa'da bize böyle davranılacağını ummuyorduk” diyen El Cassem, “İnsancıl olacaklarını, bize ve çocuklarımıza bakacaklarını, çocuklarımızı koruyacaklarını düşünmüştük. Bize yardım edileceğini sanıyorduk ama tam tersiyle karşılaştık. Avrupa'nın bize sempatisi yok” diye ekliyor.
Aile, El Cassem'in kardeşinin yaşadığı Türkiye'ye geri dönme kararı alırken, yasal yollardan geri dönmenin önünde uzun bir bürokrasi olduğunu fark etmiş. El Cassem ailesi gibi bürokrasiyle uğraşmaktan yorulan birçok kişi ise kaçakçıları tercih ediyor. Ege hattının büyük ölçüde durdurulması nedeniyle kaçakçıların birkaç yüz euro'ya göçmenleri Türkiye'ye geri götürdüğü aktarılıyor.
'ŞAM'DA OKULUMA DÖNECEĞİM'
Avrupa hayallerini geride bırak Suriyelilerden biri de Şamlı güzel sanatlar öğrencisi Macd Hamed (21). Hamed, Yunan-Makedon sınırındaki İdomeni kasabasında mültecilerin çadır kurarak oluşturduğu kampta üç ay kaldıktan sonra mayıs ortasında geri dönmeye karar vermiş.
Tren vagonlarında uyuyan Hamed, “Suriye'ye geri dönüp Güzel Sanatlar Okulu'ndaki eğitimime devam etmek istiyorum. Avrupa sınırları açılsa bile geri döneceğim” diyor.
Birleşmiş Milletler ofisinden geri dönmek için yardım istediğini belirten Hamed, “Bana bunun mümkün olmadığını, Suriye'ye dönmemin güvenli olmadığını söylediler” diye konuşuyor. Selanik'ten otobüsle Dimetoka'ya giden Hamed, Türkiye'den uçakla Lübnan'a gitmeyi, oradan da Şam'a geçmeyi planlıyor.
21 yaşındaki eşi Aliya Muhammed ile Suriye'ye dönmeyi planlayan Mahmud Kusa Ali (23) ise, “Hiç paramız yok, buradaki durum bebeğimiz için çok kötü. Ülkemize geri dönmeye karar verdik” diyor. Memleketleri Halep'in 70 km uzaklığına yerleşeceklerini belirten Ali, “Orası daha güvenli” diye ekliyor.
Avrupa Birliği ve Türkiye arasında imzalanan mülteci anlaşması, 21 Mart'tan sonra beş Yunan adasına ulaşan mültecilerin geri gönderilmesini öngörüyor.
'İKİ AYDA 150 KİŞİ DURDURULDU'
Dimetoka'daki polis sendikasının başkanı Ilias Akidis, “Son günlerde tersine bir mülteci akışı gözlemliyoruz. Bize, Türkiye'de aileleri olduğu ya da Suriye'ye geri dönecekleri için Türkiye'ye geçmeye çalışacaklarını söylüyorlar” dedi. Dimetoka Belediye Başkanı Yardımcısı Ioannis Topaloudis ise her gün 20-40 mültecinin Türk sınırına gittiğini aktardı.
Türk-Yunan sınırı tellerle örülü olduğu için mültecilerin tek şansı Meriç Nehri üzerinden geçmek. Meriç Nehri'nin akıntısında geçmiş yıllarda birçok mültecinin hayatını kaybettiği hatırlatılıyor.
Yunan yetkililer, Türkiye'ye yasadışı şekilde geçmeye çalışan mültecilerin fark edildiklerinde durdurulduğunu belirtiyor. Polisin verdiği bilgiye göre, son iki ayda Türkiye'ye geçmeye çalışan 150 mülteci yakalandı. Durdurmalarına rağmen mültecilerin sürekli olarak Türkiye'ye geçmeyi denediğini belirten Akidis, “Bu mevsimde Meriç çok tehlikeli. Yağmurlar nedeniyle su seviyesi çok yüksek” diyor.