Akşener yeni bir parti için kolları sıvamış. Yeni oluşumda Sinan Oğan olmayacak. Sol’dan Metin Feyzioğlu da. Kadro yeni yeni şekilleniyor. İsmi bile henüz tam olarak netleşmedi.

Aslında CHP’den ayrılanlar, MHP’den ayrılanlar beraber bir parti kursalar. HDP’den ayrılanları da alırlar aralarına. Adı “Toplumsal Barış Partisi” olsun. Bu isimde bir parti varsa “Öz, Hakiki” başına bir şey eklerler. “Barış” yerine “sulh” derler olur biter.

Adı belli değil ama yeni partinin adı yine “Yurtta Sulh Partisi” YSP olmayacaksa, partinin sloganı bu olsun. Mustafa Kemal’i CHP’nin tekelinden kurtarabilirlerse bu bile bir kazanç olur.

Genel Başkan da belli: Meral Akşener.. Belki bu yeni oluşumda da eş başkanlık olur. Zaten “derin başkan” belli!

Peki, bu partinin vitrininde kimler olur? MHP’nin muhalifler başı çekeceğine göre onlar ilk sırada. Fetullah Gülen’in himmeti ile her partiden birileri de işaret aldıkları gün hocalarından.

Öyle mi acaba! Neyse, gelen olacaktır..

ANAP, DP, DYP falan en az bir düzine tabela partisi var, yeni kurulan eskiden gelen, onlarla birleşebilirler. Ama bunların tabela dışında varlığı yok. Bir de bunları toplamak başına cin toplamak gibi, toplamak zor değil de, dağıtmak zor.. Birikmiş borçlarını kapatırsın gelirler, ne olacak. Hem yeni bir parti kurmak zor mu?

Milletvekili alacaklarsa adres belli: AK Parti, CHP, MHP, HDP. MHP’den giden gitti zaten. Kimse yenilecek ata oynamak istemeyecektir. Akşener 15 Temmuz darbesi öncesi başbakanlık hayalleri kuran bir kişi. Zaten kendine “Yurtta Sulh Hareketi” adını vermesi, bir tesadüf değil herhalde.

Tavan ve taban olarak MHP ve FETÖ’den destek alacağı muhakkak. Ama AK Parti’den gideceklerin Akşener’in peşine takılacaklarını sanmam. Onlar, en azından Gül, Arınç ve Davutoğlu’nun gözüne bakacaklardır önce. Onlar da bu oyuna gelmeyeceklerdir.

Eskilerden gelen olur. Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşüne katılanlar mesela. AK Parti’den dışlanan, deşifre olan birileri gidebilir ama bunların bir kıymet-i harbiyesi olmaz.

HDP kapanırsa oradan da giden birkaç kişi olabilir, işte o kadar. Siyaset de bazen aşk ve öfke gibi gözü kör edebiliyor.

Yeni parti kuruluşunu açıkladıkları zamana bakar mısınız? Tam da 15 Temmuz öncesi, bir yaz günü, Kılıçdaroğlu’nun yollara düştüğü bir zaman.

Böyle bir senaryodan ne çıkar? Bir şey çıkacağı yok da, yatırım yapılan bir senaryo. Ne olacaksa olsun, dostlar alışverişte görsün kabilinden bir çıkış sanki. Olan olmuş zaten. Tasfiye edilecekse de kendileri yapsın bu işi.

Hatta bu oluşumun şöyle bir faydası olabilir, eğer CHP’den bazı isimler buraya giderse, CHP’deki çözülme süreci hızlanabilir. Çünkü CHP’lilerin gidecek yeri yok. Yeni bir partinin şansı yok. CHP’nin geçmişi, ideolojisi  CHP’nin merkezde olacağı bir kitle partisine izin vermez..

AK Parti açısından da iyi olur, hani o ilk seçimlerde bir Genç Parti hadisesi yaşanmıştı ve AK Parti o sayede parlamentoda anayasal çoğunluğa ulaşmıştı.

Herhalde kimse yeni bir merkez partisi iddiası ile ortaya çıkmaz bu durumda. Yani, AK Parti’den kopacaklarının ya da dışlanmışların yeni bir parti kurmalarının da önü kapatılmış olur. Belki şu olur, Akşener o zaman bu yeni oluşuma katılır, ama o zaman da Akşener’in ekibi dağılır. Yani Akşener’in ön alarak toplayacağı siyaset erbabı yeni bir ittifakın içinde yer alması çok mümkün değil. Kulağa hoş gelse de gerçekleşmesi pek mümkün olacak bir senaryo değil.

Zaten sırtında FETÖ kamburu ile Akşener’in başkasına himmet etmesine, destek vermesine imkân yok. Kime destek verecek olsa onun şansı biter. Akşener’in politik bir marka değeri varsa, o da 15 Temmuz’da bitti. Akşener’in başında olacağı bir siyasi hareket daha baştan başarısızlığa mahkûm olur.

İlhan Kesici, Akşener’in peşine takılır mı, sanmam. Sahi, CHP’den kim gidecek? Abdullatif Şener’i alacak yanına? Alsın, aslında iyi olur! 

Akşener’e Saadet’ten, BBP’den giden olur mu bilmem. Belki eskilerden birini alırlar.

Hangi hesabı yaparsanız yapın, bu tablodan dişe dokunur bir sonuç çıkmaz.

Hani, şimdi bir daha yeni bir siyasi oluşum mesajı verip yine arkası gelmezse, artık kimse de bunlara inanmaz.

Bunlar ne kadar çok konuşursa, MHP ve tabanı o kadar AK Parti’ye yaklaşır..

Herhalde, AK Parti’de bir iç temizlikten söz ediliyor ya. Kabinede bir revizyon söz konusu, birileri bunu fırsat bilip gayrimemnunları toplamak için hareket geçiyor olsa gerek.

Yani yeni bir merkez parti oluşumu değil, gayrimemnunlar, siyaset dünyasında dışlanmış, evsiz yurtsuzların adresi olacak olan yeni bir oluşumdan söz ediyoruz bu durumda.

Akşener de yoruldu. Zaten şunun şurasında 2 yıl sonra seçim var. Seçime katılacaksa bu sene tabelasını asması, kadrosunu göstermesi, programını masaya koyması gerekiyor. Eğer gerçekten bir grup kuracak kadar adam toplayacaksa, bu süreçte mecliste varolması gerekiyor.

Şu anda mecliste CHP ciddi bir muhalefet yapamıyor. HDP zaten devre dışı.. CHP’ye bir takviye gerekiyor. Belki bir üst akıl, bir yandan CHP’yi sayısal olarak zayıflatırken, öte yandan parlamentoda destekleyecek yeni bir merkez sağ bir oluşuma ihtiyaç duyuyor olabilir.

Sonuçta herkesin bir planı var, Allah’ın ise bir hükmü var. Galib olacak olan O’nun hükmüdür, Pensilvanya’nın kehanetleri değil.

Selam ve dua ile.