Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak bugünkü yazısında Suriye'deki gelişmeler ekseninde yeni bir dünya savaşı söylemine değinerek, "Rusya, Esed, MOSSAD, muhalefet hepsi birlik olmuş, Türkiye'nin bölgeye müdahale etmesi halinde dünya savaşı çıkarmış" dedi. Yeni bir dünya savaşının eşiğinde olduğumuzu belirten Dilipak, 100 yıl önce bir dünya savaşı sona ererken, son yüzyılda 2. Dünya Savaşı ve soğuk savaşı yaşadık. Soğuk savaş bir dünya savaşı idi aslında. Kim bilir, yeni bir dünya savaşının eşiğindeyiz bekli de." diye aktardı.

Abdurrahman Dilipak'ın bugünkü yazısı:

Bu savaş kaçıncı dünya savaşı..

3. Dünya Savaşı mı dediniz. ABD ile Sovyetler Birliği’nin, daha doğrusu ABD, İngiltere ve Fransa’nın KSS-K Kapitalist Karma Savaş Sporu ile KSS-S Sosyalist Karma Savaş Sporu takımları arasımda bir soğuk savaş dönemi vardı. Aslında 3. Dünya Savaşı o olmalı.

KSS-K Sosyal Demokrat Kapitalist oldu, KSS-S Kapitalist Sosyalist oldu. Yani Ali Veli ile Veli Ali gibi bir şey.

Suriye’de ABD, İngiltere, Fransa, Rusya herkes var. Hadi onlar Güvenlik Konseyi, İran ne geziyor, Irak ne geziyor, PYD ya da Hizbullah ne geziyor. Madem herkes var, Türkiye niye olmamalı. Türkiye olursa dünya savaşı çıkar değil mi..

Esed’in yanında, Rusya’nın yanında, ABD’nin, İngiltere ve Fransa’nın yanında yer alırsanız kimse size dokunamaz. 

Sahi bu ülkeler bölgeye niye gelmişlerdi, ne yapıyorlar. Esed’e dokunmuyorlar, hepsinin görünürde tek hedefi var, o da DAEŞ ama, bu dünyanın en güçlü devletleri bir DAEŞ ile başedemiyor. Bu size inandırıcı geliyor mu?

Rusya, Esed, MOSSAD, muhalefet hepsi birlik olmuş, Türkiye’nin bölgeye müdahale etmesi halinde dünya savaşı çıkarmış. Rusya, Türkiye’nin güneyine hava, kara, deniz birlikleri ile girer, silah ve asker gönderirse sorun yok. Hazar’dan bölgeye füze de fırlatabilir. Havadan ve denizden bölgeye silah ve mühimmat ikmali de yapabilir, bunlar mümkün, ama Türk Başbakanı Ukrayna’yı ziyaret ederse bu 3. Dünya Savaşı sebebi olabilir. Türkiye’nin Ankara’da anlaşmasından doğan vesayet hakkını kullanması, bölgeye insani yardımda olunması bile 3. Dünya Savaşı için bir kışkırtma sayılabilir.

20 İslam ülkesi ortak askeri tatbikat yaparsa bu risk, ama Papa, Küba’da Patrik’le buluşur Hristiyanların bir haçlı ittifakı kurması gerektiğini söylerse bu barış yönünde atılmış bir adım olarak görülmesi gerek.

Türkiye’nin Suudi Arabistan’la yakınlaşması bir tehdit, İran’ın Esed’le ya da ABD, İngiltere, Rusya koalisyonu barış yönünde bir fırsat öyle mi?

Bir de bu işi, Melhame-i Kübra ya da Hristiyanların bekledikleri Armegedon ile ilişkilendirmiyorlar mı.. O noktada Mehdi, Mesih hepsi birbirine karışıyor. İsrail’e de gün doğuyor tabi. Onlar da böyle bir ortamda akıllarınca Tanrıyı kıyamete zorlama adına ne yapmaları gerekiyorsa onu yapmak için, adeta yangına körükle gidiyorlar.

Böyle giderse, Selefi, Sufi, Şii kavgası yetmez. Bir de Mehdi çatışması çıkartılar. Şiiler de, Sünniler de Mehdi bekliyorlar.. Gelen Mehdi ya “Tek İslam var o da Şia’dır, Sünnilik sapmadır” derse ne yapacaksınız. Dikkat, gelen mehdi CIA’den kadrolu biri olabilir. Ya da tersi, mesela Mehdiyim diye gelen kişi “Tek bir İslam vardır. O da Fırka-i Naciye olan Ehl-i Sünnet’tir, Şia batıldır” derse ne olacak.. İkisi de yanlış derse ya da ikisi de doğru veya her ikisinde de yanlışlar ve doğrular var derse ne olacak..

100 yıl önce bir dünya savaşı sona ererken, son yüzyılda 2. Dünya Savaşı ve soğuk savaşı yaşadık. Soğuk savaş bir dünya savaşı idi aslında. Kim bilir, yeni bir dünya savaşının eşiğindeyiz bekli de. Hava, kara, deniz savaşlarının ötesinde yeni bir dünya savaşı geçmiş savaşlara hiç benzemeyecek. Nükleer, kimyasal, biyolojik, siber, uzay teknolojisinin kullanıldığı bir savaş olacak ve böyle bir savaşın galibi olmayacak.. Biyolojik ya da kimyasal silahlar üretmek çok zor değil. Siber savaş da öyle.. Gelişmiş ya da zengin ülkeler çok ağır bedeller ödemek zorunda kalabilir.. Zenginlerin yoksullara göre kaybedecekleri daha çok şey var. Bunu bilmeleri gerek.

Biz, bugün 23.15’de TRT Haber’de Sibel Eraslan’la Savunma Sanayi Müsteşarı’nı konuk edeceğiz ve bu konuları konuşacağız.

Batı aileyi kaybetti. Kapitalizmin kâr maksimizasyonu uğruna yaptıkları dünyayı daha güvensiz hale getirdi. Kişisel rekabet, hedonist bir haz/zevk maksimizasyonu arayışına dönüştü. Tatmin arayışı çılgın bir tatminsizliğe dönüşüyor. Çilesiz ve hüzün içermeyen mutluluk arayışının sebep olduğu travma batı toplumlarını atimize etti, artık intihar için uygun hale geldiler. Doğunun terörde kaybettiği candan daha fazla insan batıda intihar ya da uyuşturucu bataklığında hayattan kopuyor.

Sahi bu görünmeyen ya da artık görünür hale gelen, aileyi yok eden, insanları intihara sürükleyen, tabiatı tahrip eden, birileri lanetlerken birileri tarafından kutsanan örtülü bir savaşa dönüşen terör asimetrik, örtülü derin bir savaşa dönüşüyor. Sahi bu savaş kaçıncı dünya savaşı.

Yoksa bu batının şeytan üçgeninin 3 köşesinden, Faşizm ve Komünizmin ardından savaşla perdelenmeye çalışılan Kapitalizmin çöküşü olmasın..

Selam ve dua ile..