Abdurrahman Dilipak
Yeni Bakanlar Kurulu kimlerden oluşacak?!
Yeni Bakanlar Kurulu’nun şu günlerde son şeklini alması bekleniyor.. Bazı bakanlar yer değiştirecekmiş, bazıları yenilenecekmiş. Ne olacağını şu günlerde göreceğiz. Bakanlıkların belirlenmesinde daha çok ekonomiye yön verecek bakanlıklar üzerinde yoğunlaşılmış.
Bana kalırsa yeni kabine ince elenerek sık dokunarak şekillendirilmeli..
Bu günlerde şekillenecek olan kabine, büyük ihtimalle Türkiye’yi 2019 seçimine götürecek olan kabine olacaktır. Bunun anlamı şu: Türkiye Cumhuriyeti’nin milletvekillerinden oluşan sonkabinesi olacak.. Geçiş dönemini yönetecek ve Türkiye’yi seçime götürecek kabine..
Seçimlere bu vitrinle gideceksiniz.. Aman sakın ha, tartışmalı, şaibeli isimlerden uzak durun.
Bu süreçte tekrar görevden almalar, yeni görevlendirmeler hep tartışma konusu olacaktır..
Kesinlikle kabinenin kendi içinde uyumlu olması gerekir.. Başbakanla uyumlu olması gerekir.. Bir takım çevrelerin baskı, etki, tehdit ve şantajına, çıkar ilişkilerine açık isimlerden uzak durulması gerekir..
Bu konuda, diğer konularda olduğu gibi elbette ehliyet ve liyakat en önde gelen husus. Bilgili, dürüst ve cesur olmalı. Uyumlu olmalı. Hem bilgili, hem dürüst, hem cesur olsa da uyumlu değilse yine sorun.. “Kibirli” ve “ezik” tiplerden uzak durmak gerek.. Zalimler karşısında heybetli, mazlumlar karşısında merhametli, müşfik! İstişare ve şuraya açık, hızlı karar verebilen, ağır stres altında çalışabilen, tehditlere pabuç bırakmayan, kadına, makama ve paraya zaafı olmayan birilerini bulmak gerek.. Güler yüzlü, merhameti öfkesinden, sevgisi nefretinden büyük birileri..
Bunları bulmanın söylemek kadar kolay olmadığını biliyorum..
Bir de gelen kim olursa olsun, herkesin dikkatleri üzerinde olan bu insanların hem kendi nefislerini sıkı takibe almaları gerekir, hem de bu insanların iş ve ilişkilerini takibe almak gerek. Siyasetçinin kozmik-mahrem odaları olsa da, genellikle cam evde oturmaları gerek. Hesap verebilir olmaları gerek. Siyaset bu anlamda bir denetim müessesesidir. Denetlenmeyen her alanda şeytan hemen kendine yuva yapar.
Ufukta sadece seçim yok! Bu geçiş döneminde ciddi görevden almalar, göreve geri iadeler ve görevlendirmeler yapılacak. Bu bakanların “AK-EL” olması gerekir. Kirli ellerle ortam temizliği yapılamaz. Bu süreci iyi yönetemezseniz seçimde başarı hayal olur.. Bürokraside temizlik yapacaksanız temiz elli bakanlara ihtiyacınız var. Kesinlikle tehdit ve şantaja açık olmamaları gerekir.. Bu zorlu süreçte sırtınıza yük olacak değil, sırtınızdaki yükü alacak isimlerle yola çıkmalısınız.
Bürokrasiyi adam edecekseniz, daha az yasa, daha fazla yönetmelik gerek. Her şeyi, yasa, yönetmelik, genelge ya da ihale açarak çözmek isteyen bir anlayışla bir yere gidemeyiz. Bütün bunlar yetki devri anlamına gelir ve kontrol bürokrasiye geçer. Bir ülkede ne kadar çok yasa ve mevzuat varsa, o ülkede özgürlükler o kadar az, bürokrasi o kadar çoktur. Mevzuat bürokratik oligarşinin ruhudur.. Sadece vitrine oynayan, basında yer almak, halkla kucaklaşma görüntülerinden ibaret, ucuz bir popülizmden uzak duran ve gerçekten halkın dertleri ile dertlenen akıl sahibi, akleden bir kalbe sahip, insaf, vicdan sahibi, Allah’tan korkan, kula kulluk etmeyen, ahlak-ı ali sahibi siyasetçilere ihtiyaç var..
Geçmişi temiz olsun seçeceklerinizin. Birileri eski defterleri karıştıracak. Çevresi, aile ve dostları temiz olsun. Yoksa kirli çamaşırları ortaya döküldüğünde bunun faturası partinize çıkar. Bu tipler de bu işten uzak dursunlar. Eğer açıkları varsa, leş kargaları kokuyu alıp, başına üşüşürler. Paratoner nasıl şimşek çekerse başlarına bela çekerler..
Söyleyeyim, FETÖ de, CIA da, MOSSAD da gelecek olan isimleri teslim almak ya da küçük düşürmek için şimdiden arşivlerini gözden geçirmeye başladılar bile. Erdoğan’ı vurmak için çevresini kuşatmaya çalışacaklar. Erdoğan’a zırh olacak isimler gerek. Yoksa ganimet için nöbetçi kulesini terkedenler felaketin adresi olurlar.
Ekonomi çok önemli. Ama istihbarat da önemli, savunma da önemli. Aile ve gençlik de çok çok önemli.. Mektep, sanat, önemli olmayan ne var ki! O zaman her alanda yenilenmeye ihtiyaç var. Ham, yorgun metaller üzerinde ağır yük vurmazsınız.. 7 düvele karşı her cephede memleket müdafaasından söz ediyoruz. İç tehditler var, dış tehditler var, bölgesel tehditler var, global tehditler var..
Bana kalırsa dam bulamıyorsanız, bakan sayısını azaltın.. Müsteşarlarla işi yönetin belki de daha başarılı olursunuz.. Zaten bu kadar bakanlığa gerek yok..
İçeride darbeciler, terör, laf anlamaz bir ana muhalefet, sınırımızda savaş, dünyada her anlamda ciddi bir kriz var. Tarihin kavşak noktalarından birinde bulunuyoruz.. Çapsız, küçük beyinli adamlardan uzak durmak gerek..
Hâlâ aramızda FETÖ belasının nerede başlayıp, nerede bittiğini anlayamayan insanlar var. Kimi esoterik tiplerden de uzak durmak gerek. Kimi küçük dünyasında fantezilerle meşgul. Kimi “gemisini kurtaran kaptan” havasında, kriz ortamında bile köşe dönme hesapları yapıyor. Kimi yalaka tipler medhiyelerle malı götürme derdindeler.. “Gelen ağam, giden paşam” havasındaki bu tiplere dikkat etmek lazım. Her şeyleri sahte. Bugün “uğrunda ölmekten” sözettikleri kişi aleyhinde ilk ihanet de bunlardan gelecektir büyük ihtimalle.
Bugün Erdoğan gitse, Gülen gelse, Gülen’e tabi olacakların sayısı az değildir, hâlâ bugün olanlardan sonra bile..
Küçücük bedenlerine dev kadar kibir sığdıran, üsttekileri hediye ve iltifatlara boğarken, alttakilere karşı kaba, acımasız, hoyrat tiplerden uzak durun lütfen.
Yapılacak kabine değişikliği diğerlerinden çok farklı. Bunun önemi çok büyük, sonuçları da can alıcı olacaktır. Belki acele etmemek gerek ama, bu iş geç de kalmamalı ve bana kalırsa kapsamlı olmalı. Üzerinde durduğumuz dalı kesmemeliyiz. Halkın beklentilerine tatminkâr bir cevap vermek gerek. İnşallah korktuğumuz başımıza gelmez. Ben ümitvarım. Selam ve dua ile.