Ailesiyle birlikte 2014 yılında Türkiye'ye gelen Zöhre Sultan, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde (Doğu Türkistan) yer alan Kaşgar kentinde kalan yakınlarıyla 2016 yılından beri irtibat kuramadığını söyledi.
Voice of America (VOA) Türkçe'de yer alan habere göre, bazı yakınlarının toplama kamplarında tutulduğunu söyleyen Uygur Türkü kadın, bazı yakınlarının ise hayatını kaybettiği haberlerini sosyal medya üzerinden aldığını gözyaşlarıyla şöyle anlattı:
"Köyde yaşayan, hiçbir yere gitmeyen, kendi çabaları ile hayvancılıkla, ziraatla meşgul olan insanlardı. Hiç kimseye zararı olmayan kendi işleriyle uğraşan insanlara, hangi suçlamalarla öyle büyük cezalar verdiler. Çok çaresiz kaldık, çok yalnız kaldık. Sadece Çin konsolosluğuna gidip protesto yaparak sesimizi duyurmaya çalıştık. Başka bir şey de elimizden gelmedi."
Zöhre Sultan
"ÇİN GÜÇLÜ DİYE SES ÇIKARMIYORLAR, İNSAN HAKLARI NEREDE?"
Doğu Türkistan'ın da Türkiye gibi özgür bir ülke olmasının hayalini kurduğunu ifade eden Zöhre Sultan, "Doğru Türkistanlıların da istediği okullarda, istedikleri eğitimleri almasını çok isterdim. Kendi ülkemde kendi bayraklarımızı rahatça asabilmeyi çok ümit ediyorum. Her bayrak gördüğümde çok üzülüyorum. Biz de bu günleri görebilecek miyiz acaba. Çinliler çok güçlü diye bunlara karşı hiç kimse bir şey diyemiyor mu? İnsan hakları ne işe yarıyor" diye konuştu.
Mirza Ahmet İlyasoğlu
TÜRK YETKİLİLER HERHANGİ BİR ADIM ATMADI"
10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla düzenlenen etkinlikte konuşan Doğu Türkistan Toplama Kamp Mağdurları Platformu Sözcüsü Mirza Ahmet İlyasoğlu, Doğu Türkistan'da yaşanan hukuksuzlukların ve yaşanan zulmün son bulması için Türk yetkililere sürekli çağrıda bulunduklarını fakat yetkililerin herhangi bir adım atmadığını söyledi.
İlyasoğlu, "İnsan haklarının en şiddetli şekilde ihlal edildiği ve Birleşmiş Milletler tarafından insanlığa karşı suç olarak nitelendirdiği bir bölgenin mensuplarıyız. Özellikle Türk ve İslam aleminde yalnız kaldığımızı düşünüyoruz. Türkiye'nin en azından insan hakları açısından siyasi olarak Çin'e bir şey diyemese de insani olarak bir şey söyleyebilir. Çin toplama kampı mağduru yakınları olarak, annemiz, babamız nerede gibi çok basit sorular soruyoruz. Bununla ilgili maalesef, Türkiye hükümetimiz bir adım dahi atmıyor" diye konuştu.
"TOPLAMA KAMPLARINDAKİ AİLELERİMİZ SERBEST BIRAKILSIN"
Doğu Türkistan'da yaşanan hak ihlallerinin ve soykırım politikalarının son bulması için uluslararası kamuoyuna da çağrıda bulunan platform sözcüsü İlyasoğlu "Çin'deki toplama kamplarındaki ailelerimizin derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. Pandemi bahane edilerek oluşturdukları tecrit kamplarının da bir an önce kapatılıp, insanlarımızın aç ve susuz kalmamaları için dünya kamuoyunun somut bir adım atmasını istiyoruz" diye konuştu.