Abdurrahman Dilipak
Trump’ın zaferi kesin mi?
Gülen hâlâ ABD’de.. Sanırım 19 Aralık’ı bekleyecek, ABD’de kalıp kalmayacağına daha sonra karar verecek..
ABD derin devleti de süreci yakından izliyor olsa gerek. Bu arada FETÖ’cüler de boş durmuyor..
Bu arada FETÖ’cülere karşı etkin bir kampanya yürüten Ömer Turan, Fatih Tezcan, Üst akıl oyunları gibi twitter adreslerinden atılan twitler elbette etkili oluyor. Ama, bana kalırsa, FETÖ’ye öfkenin canlı tutulmasında daha etkili olan FETÖ’cü adresler var. Mesela Tuncay Opçin, Letonya Muhtarı, Fuat Avni, Emre Uslu gibi marka isimlerin attıkları twitler “gayedeki hikmeti yok eden haddinden fazla şiddet” hükmünde. Adam çıkmış, “birkaç tank, birkaç uçakla katliam mı yapılır” gibi Twit atıyor.. Hâlâ “Tiyatro” diyor.. Milletin zekası ile acısı ile dalga geçiyor.. Bunlar şecaatlarını arz ederken sirkatlerini söyleyen tipler.. Kendi tabanlarına umut verelim derken on milyonların da öfkesini canlı tutuyorlar..
Şimdi seslerini biraz kıstılar gibi. Sanırım 19 Aralık’ı bekliyorlar… Zaten Avrupa’dan gelen haberler onlar için son derece can sıkıcı.. Eğer 19 Aralık’ta açıklanan isim Trump olursa sükutu hayale uğrayacaklar. Clinton gelirse yeniden umutlanacaklar ama, bu saatten sonra Clinton’ın da FETÖ’ye sahip çıkarak başına bela alacağını hiç sanmam. Bunlar düşene yardım etmez. Bir tekmede kendileri vururlar.. Tabii cenazelerine çelenk göndermeyi de ihmal etmezler..
ABD’de başkanlık seçimi henüz bitmiş değil.. Henüz seçiciler seçildi, henüz başkanlık seçimi yapılmadı.. Seçiciler kurulunda Cumhuriyetçi adayların sayısı Demokratlardan fazla. Ama son seçimde Cumhuriyetçi listeden seçilen bir delegenin Demokrat bir adaya oy vermesi de mümkün..
ABD’de gerçek başkanlık seçimi 19 Aralık’ta yapılacak. Bu seçim usulen yapılacak bir oylama olsa da, sonuçta son söz delegelerin. En son 2004 yılında bir delege, eyaletindeki seçmenin kararına sadık kalmamış, karşı adaya oy vermişti.
Teksaslı itfaiyeci Christopher Suprun adlı Cumhuriyetçi delege, Clinton’a oy vereceğini açıkladı.
Suprun 8 Kasım’a kadar Trump için çalışmış, seçimden sonra fikrini değiştirmiş.. “Ben bir başkan seçmek için buradayım, kral değil” diye konuşuyor şimdi.
Gülen’in neyi beklediği şimdi daha iyi anlaşılıyor.. Herhalde Gülen lobisi Trump’a karşı, Cumhuriyetçi delegeleri Clinton için iknaya çalışıyordur..
Bir başka Teksaslı delege Art Sisneros ise geçen hafta yaptığı açıklamada, “Trump’a oy vermektense görevinden ayrılmayı tercih ettiğini” açıklamıştı. Seçiciler Kurulu üyeleri, Sisneros’un yerine yeni bir delege seçecek. Georgia eyaletinden Cumhuriyetçi delege Baoky Vu da ağustos ayında Sisneros’unkine benzer bir gerekçeyle istifa etmişti.
538 delege 19 Aralık’ta başkanı seçecek. 270 delegenin oyunu alan başkan seçilecek. Teamül olarak Seçiciler Kurulu’ndaki delegeler bu oylamada, temsil ettikleri eyaletleri hangi parti kazanmış ise o partinin adayına oy veriyor. Aksi yönde oy kullananlar ise “sadakatsiz delege” olarak adlandırılıyor. Son seçimde Cumhuriyetçi aday Trump 306, Demokrat Clinton ise 232 delege kazanmıştı. Öte yandan Clinton toplamda Trump’a göre takriben 2.5 milyon oy fazla almış, ama seçim sistemi gereğince daha az delege kazanmıştı.
1787’den bu yana ABD’de intihabı sani sistemi uygulanıyor. Bugüne kadar sadece 157 kişi, “sadakatsiz delege” olmuş.. Bunlardan 71’i, ilk kazanan aday, seçiciler kurulundaki oylamadan önce öldüğü için diğer adaya oy vermiş. Trump da önümüzdeki 10 gün içinde ölecek olursa yapacak bir şey yok..
Bu arada Göktürk 1 artık uzayda. Uzayda yeni bir gözümüz var. 25 kat daha net bir görüntü alacağız. Sırada Göktürk 2 var.. 90 dakikada bir dünyayı turlayacak olan Göktürk 1 ile Türkiye’nin artık uzayda bir gözü var. Sanırım bu FETÖ’cülerin, PKK’nın, PYD ya da DAEŞ konsorsiyumunun hiç hoşuna gitmeyecek..
ABD’de Trump’ın Beyaz Saray’a çıkması ile bunun içeride ve dışarıda ciddi denge değişikliklerine sebeb olması bekleniyor.. NATO, AB, İsrail hepsi bu süreçten etkilenecek. En büyük etki ise toplum psikolojisindeki etkisi olacak. Bu sonuç sadece Amerikan değil, dünya kamuoyunda da etki yapacağa benziyor.. Kimileri bu sonucun demokrasi, liberalizm, insan hakları, çevre politikaları üzerindeki etkilerinin, uluslararası düzen açısından ciddi bir risk olacağı iddiasında..
Kuşkusuz böyle bir durum BM’yi de ister istemez bu tartışmanın içine çekecektir..
Ben ABD’de başlayan sürecin durdurulabileceğini, geri çevrilebileceğini sanmıyorum.. ABD tam ortadan ikiye bölündü.. Sonuç ne olursa olsun, Beyaz Saraya kim oturursa otursun kriz derinleşerek devam edecek.. ABD’de artık bir 3. Kanat daha var: Globalistler.. Bunların demokratik ağırlığı yok, “özgül ağırlıkları” var. Paraya ve Mediaya hükmediyorlar..
Yeni bir dünya kuruluyor. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak..
Ha! Bu arada “19 Aralık” ilginç değil mi? “Onların üzerinde 19 vardır”!.. 12. Ayın 19’u. Yeni bir başlangıç için iyi bir tarih..
Dövizin hali nice olacak derseniz, “19’u bekleyin” derim! Sonra da 20 Ocak’ı.. Herhalde Gülenciler şimdi Erdoğan’ı bırakıp, Trump “ya ölsün, ya kaçsın, ya aklını kaçırsın, ya hapse girsin” diye dua ediyorlardır.. Çünki en iyi bildikleri iş bu. Haydi ablalar, el verin!.
Selâm ve dua ile.