ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump, “ABD’nin diğer ülkelere müdahale etmek yerine, DAEŞ gibi terör örgütleriyle mücadeleye odaklanması gerektiğini” söyledi.

Yani bundan ABD’nin Afganistan’dan, Irak’tan çekileceğini, PYD’ye destek vermekten vaz geçeceğini, bazı ülkelerdeki üslerini kapatacağını anlayabilir miyiz?

Trump Beyaz Saray’a çıktığında kabinesini oluşturacak isimler ve danışmanları aynı görüşte mi?

ABD Lobiler tarafından yönetilir. Önüne-arkasına, sağına soluna birilerini oturturlar, elini-kolunu bağlarlar.. “Süs bitkisi” yaparlar adamı.. Ya da icabına bakarlar. Değil mi ki, “Demokrasilerde çare tükenmez”.

Ne olacağını yaşayarak öğreneceğiz..

Diyorlar ki, Trump Putin’le yan yana gelecek. Bu NATO’nun ve AB’nin buzdolabına kaldırılması anlamına gelir. Euro çöker.. Zaten bir ipte iki cambaz oynamaz.. Önce AB ile ABD kozlarını paylaşacak sonra ABD ve Rusya, finale kalan Çin’le kozlarını paylaşacak. Son final İslam dünyası ile ayakta kim kaldıysa onunla..

Trump bir sürü şey söylüyor da, bu sarı saçlı adam bakalım dediğinin ne kadarını yapacak.. Sarışın hanımın yol haritası ve kadrosu belli idi, ama Trump sürpriz bir isim.. belirsizlik çok fazla..

20 Ocak’a kadar bütün ihtimaller masada olacak. 20 Ocak’tan sonra da komplo teorileri bitmeyecek..

Bir de Trump ekibini kurup çalışmaya başlayınca dünyadan alacağı tepki, temel politikalara bakışı ve etkisi, AB, Rusya, Çin, İslam dünyası, Afrika, Latin Amerika politikası ne olacak. İngiltere ile ilişkileri.. Cevabını arayan o kadar çok soru var ki. Mesela İsrail’le ilişkisi nasıl olacak.. Piyasa, borsa nasıl tepki verecek!?

Tek başına ABD’de bir başkanlık değişikliği sözkonusu değil. Bu sonuç başka süreçleri etkileyecek, başka süreçler ABD’nin geleceğini etkileyecek.. Trump’tan sonra AB’deki yeni yönelişler, Euro’nun durumu çok önemli.

Ve tabii doların geleceği ne olacak? Dolar karşılığı olmayan bir kağıt parçası. Hatta tedavüldeki kağıdın kat kat fazlası “kaydi para” diye bir sanal para var. Kağıt karşılığı da yok. ABD dünyanın en borçlu ülkesi. En büyük ihraç malı dolar. Dolar ülkesine geri dönmeye başladığında ABD’nin ayakta kalması mümkün değil. Kapitalizmin kalesi yıkıldığında, bütün dünyada ülkeler, şirketler, örgütler, kişiler, bankalar bu enkazın altında kalır..

Dolar “büyülü bir kağıt”tan başka bir şey değil.. Amerika’nın zenginliği beyin ithaline dayalı, psikolojik açıdan de facto bir zenginlik. Yani fiili durum. Kökü, derinliği yok, alternatif yok değil. ABD boşlukta yürüyen çizgi film kahramanı Ayı Yogi’ye benziyor. Burnu hep havalarda. Aşağı baktığı an düşecek..

Trump bir işadamı. Bir spekülatör. İflasın ne demek olduğunu bilen biri.. Maceraperest.. Risk alan bir isim.. Ne olacağını göreceğiz.

Hep diyorum ya, “bu kriz kapitalizmin krizidir” diye.. Göreceğiz. ABD hapşurursa İsrail ve AB yatağa düşer! Kapitalizmin şeytan üçgeni bu üçgen. Bakalım cici demokrasileri bu krizden çıkmaları için yeterli olacak mı? Serbest piyasa ekonomisi, liberalizm yeterli olacak mı göreceğiz.

Aslında batının iflah olması mümkün değil. Sorun derin, kendi içlerinde, yapısal.. Dinlerini kaybettiler. Ahlaklarını, vicdanlarını kaybettiler. Aileyi kaybettiler. Terör ve intihar için uygun hale geldiler..

Çözümü hep dışarıda arıyorlar.. Kendilerini sorgulamaya yanaşmıyorlar.. Yanlışlarında ısrar ediyorlar.. Cinsellikte iş ensest ilişkiye geldi dayandı. Alkolizmi geçtik, uyuşturucunun serbest olması noktasına geldiler öte yandan.. Bunun böyle gitmeyeceği gerçeğini görmek istemiyorlar..

Siyaset ve ekonomideki tıkanıklık sebebi ile şimdi bazı şeyleri yeniden düşünmek gerektiğini konuşmaya, yazıp-çizmeye başladılar.

El-aleme akıl vermekten kendi içlerine baktıkları yoktu ki.. Bir anda kendilerini yalnız ve çaresiz hissetmeye başladılar.. Daha düne kadar bir güç zehirlenmesi içinde, kendilerinin üstün ve yenilmez olduğunu düşünüyorlardı. Öyle ya bir medeniyet projesi olarak batı “Tarihin sonu”nu işaret ediyordu.

Her şeye sahip olduklarını zannettikleri bir anda kendilerini “yalnız” ve “çaresiz” hissetmeye başladılar.. Okyanus ortasında rüzgarını kaybetmiş bir yelkenlinin yolcuları gibi hissetmeye başladılar kendilerini. Sahilde kumdan evcikler yapan çocuklar gibiydiler.. Şimdi rüzgar beklerken ansızın kopacak ve kendilerini başka yerlere sürükleyecek bir fırtınanın esiri olmaktan, alabora olmaktan korkuyorlar..

“Korkunun ecele faydası yoktur” der eskiler.. Olacak olacak..

Allah servet ve iktidarı halklar ve ülkeler arasında evirir, çevirir..

Zulm ile abad olunmaz. “Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste” denmiştir. Zulm ile abad olanın ahiri berbad olur!

Şimdi ağla Amerika, AB ve İsrail.. Ağlamak vakti şu an..

Düne dair ne varsa dünde kaldı!

“Dünyanın kalbini dinle! Geliyor adım adım!..” diye şairin haber verdiği gelecek gelmektedir. Gelecek gelecek!

Selâm ve dua ile..